İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • 15 Temmuz önemsizmiş

detail banner reklam

15 Temmuz önemsizmiş

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Haziran 8, 2022

Yazı İçeriği

  • 15 Temmuz önemsizmiş

15 Temmuz önemsizmiş

Doğrusunu isterseniz şaşkınım. AK Parti’nin iktidarı döneminde Türkiye’nin ve haliyle Türkiye’yi yönetenlerin başına gelmiş en büyük felaketin 15 Temmuz Darbe Girişimi olduğunu düşündüm hep. Daha doğrusu iktidarın söylemlerinden öyle zannettim. Hepimize ve özellikle de Batı’ya hep bunu anlattılar. En ürkek yatırımcıları Türkiye’de yatırıma ikna etmek için yaptıkları yatırımcı toplantılarında “Hain Darbe Girişimi” kitapları dağıttılar. Her ile bir 15 Temmuz meydanı yaptılar. 50 yıllık Boğaz Köprüsü’nün adını değiştirip “15 Temmuz Şehitler Köprüsü”ne çevirdiler. Bir ilçeyi darbeye kahramanca direnişinden ötürü “Kahraman” ilan ettiler. TBMM bombalandı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bahçe duvarına uzaktan bomba atıldı. Tanklar yollara çıktı. Havaalanları kuşatıldı. Cumhurbaşkanı’nın tatil yaptığı zannedilen otele özel eğitimli askerler saldırdı. Generaller öldürüldü. Emniyet müdürleri katledildi. Darbe girişimi sonrası yüz binlerce kişi işinden atıldı, yargıda büyük temizlik yapıldı, TSK baştan ayağa elden geçirildi. Yüzlerce subay hala içeride. Yüzlerce askeri öğrenci hala içeride. Ve şimdi öğreniyoruz ki, Türkiye’nin AK Parti döneminde karşı karşıya kaldığı en büyük felaket bu darbe girişimi değilmiş. AK Parti’nin yaşadığı en büyük travma ne darbe ne başka bir şeymiş. Her şeyin sorumlusu, ülkenin başına gelen en büyük felaket, iktidarın “Medz yeghern”i meğer Gezi olaylarıymış. Biz de darbe girişimini ciddi ve önemli bir şey zannediyorduk. Meğer Gezi’nin yanında esamisi okunmazmış. Gezi'de 8 sivil, 2 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti. Darbe girişiminde ise 150'ye yakın darbeci asker, 300'e yakın sivil öldü. Buna rağmen Gezi daha fena imiş. Vallahi şaşırdım. Hem de çok şaşırdım. Vardır elbet bir sebebi. ***

Çiller tarzı

Gençler pek hatırlamaz, şimdilerde yine adı sık sık gündeme gelen Tansu Çiller var ya, bir zamanlar önce Ekonomi Bakanı, sonra da Başbakanlık yaptı. Herkese iki anahtar, bir ev, bir otomobil vaadiyle koltuğa oturduğu dönemde Türkiye, tarihinin en ağır ekonomik krizlerinden biri yaşadı. İki anahtarı geçtik, millet poposundaki donu zor kurtardı. Bu arada Tansu Hanım’ın banka batırmaktan sabıkalı kocası Özer Uçuran Çiller de gayrıresmi olarak devlet yönetiminin içindeydi ve özellikle iş dünyası Özer Uçuran Çiller’le görüşmeden, Özer Bey’i görmeden iş yapamaz hale gelmişti. İhale zarfları Çillerlerin yalısında açılır olmuştu. Yolsuzluk iddiaları ayyuktaydı. Çillerlerin mal varlığı dillerdeydi. Ama o zamanlar şimdikine oranla biraz daha fazla hesap verme zorunluluğu hissedildiği için, ABD’deki yatırımları da ortaya çıkınca Tansu Çiller, laf olsun diye de olsa hesap vermek, mal varlığındaki hızlı artışı açıklamak zorunda kaldı. Tabii hesap oldukça komikti. Tansu Çiller büyücü gibiydi. Hesabına göre dolar ne zaman artacak olsa tüm parasını önceden dolara çevirmiş, borsa yükselirken birkaç gün önce borsaya girmiş, mark yükselirken Tansu Hanım bunu önceden hissedip marka yatırım yapmış, altın fiyatlarını önceden öngörmüştü. Sanki zaman makinası ile ileri gidip olacakları görüyor, sonra geri gelip yatırım yapıyordu. Herkes “Keşte ekonomiyi de böyle öngörüyle yönetseydi” diye dalga geçmişti Tansu Çiller ile. Bunu niye yazdım. Olan olduktan sonra parasal gelişmelere kılıf bulmak kolaydır. Aynen “Biraz enflasyona razı olup, büyümeyi tercih ettik” denmesi gibi. Tersi olsa, “Vatandaşı enflasyona ezdirmektense büyümeyi azaltmayı tercih ettik” diyecekleri kesindi. Ancak sıkıntılı olan “enflasyon” kelimesi. Öğrendik ki, Türkiye’de enflasyon yok. Onun yeni adı “hayat pahalılığı”. Müsebbibi ise zaten iktidar değil. ***

Cılk'tan dönüş

CİMER'in cılkı çıktı diye yazdık. Sağ olsunlar hemen CİMER'e yeni düzenleme yola çıktı. Artık öyle canının çektiği gibi, CİMER’e başvurup millete iş olmak mümkün olmayacak. En başta yasama ve yargı organlarının faaliyet kapsamında olan konularda CİMER’e başvurulamayacak. Yargıya suç ihbarı kapsamında olan konularda CİMER’e değil savcılıklara başvurmak gerekecek. Zanna veya tahmine dayalı ifadelerle CİMER üzerinden kişilere yönelik ithamlarda bulunulamayacak. Hakkın kötüye kullanımı olacak şekilde sürekli aynı kişi ve olay hakkında başvuruda bulunulamayacak. Bu düzenleme son derece doğru ve yerindedir. CİMER’in cılkının çıkmasını engelleme konusunda önemli bir adımdır. ***

Yetmez ama evet

Bunca zaman yazdık. Sonunda biri bir adım atacak galiba. Şehir içindeki kiralık scooterlara plaka takılacak. Mış… Öyle diyorlar. Plaka mı başka şey mi bilmem ama tanımlayıcı bir numara verilmesi şart. Ama tek sıkıntı o değil. Düşme veya çarpma halinde çok rahatlıkla ölüme sebebiyet verecek olan bu araçlarda hala bir kask zorunluluğu yok. Kişi kısıtlaması yok. Bazen bir scooter üzerinde üç kişi geziyor. Kaldırımdan mı gidecekler yoksa yoldan mı belli değil. Kaldırımda yayalar arasında fink atıyorlar. Trafik kurallarını taktıkları yok. Ters yön düz yön, yol kaldırım, bahçe, duvar, her yerdeler. Bunları kullanmak için hangi tür ehliyet gerektiği belli değil. İki tekerlekli olduğu için motosiklet ehliyeti mi, yoksa araç ehliyeti mi bir kural yok. Plaka belki bir adım. Ama bu sorun için küçük bir adım. ***

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Hayatı boyunca sadece memurluk ve siyaset yapmış kişilerin emekli olunca 40 milyon dolarlık ev sahibi olmasına şaşırdığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025