İstanbul 9°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Boşuna heveslenmeyin

detail banner reklam

Boşuna heveslenmeyin

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 19, 2022

Yazı İçeriği

  • Boşuna heveslenmeyin

Boşuna heveslenmeyin

İktidar destekçilerinin, 2023 için çok önemli beklentileri var ve bu beklentilerini toplumla da paylaşarak, AK Parti’yi desteklediklerini düşünüyorlar. Bu beklentilerin oluşmasında AK Parti yönetiminin her şeyi 2023’e bağlamasının da etkisi yok değil elbet. 2023’te Türkiye kendi doğalgazını çıkaracak, kendi savaş uçağını uçuracak, kendi otomobil markası yolları işgal edecek, kendi uçak gemisinden kendi uçaklarını kaldıracaktı. AK Parti'nin iktidara geldiği zaman ortaya koyduğu “Cumhuriyetin 100. yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma” hedefi ise zaten unutulmuştu. AK Parti döneminde Türkiye ilk kez ilk 20 ekonomi arasından çıkmıştı ama ondan bahsetmeye gerek yoktu. Yerli ve milli muharip uçağın da 2023 yılında Türkiye’nin savunmasına destek veremeyeceği de artık aşikar ama bunlardan boşalan beklenti havuzundaki yer, başka beklentiler büyütülerek dolduruluyor. Ancak gereksiz büyütülen beklentilerin, büyük hayal kırıklıkları yarattığını herhalde bilmiyorlar. Mesela bazı salaklar, “Doğalgazları köküne kadar açın, yerli gaz gelecek, doğalgaz bedava olacak” diye bağırıyorlar.

Büyük anlam yüklenen bir diğer ürün ise yerli otomobil markamız TOGG. Önümüzdeki 29 Ekim’den sonra TOGG’un yolları işgal edeceği, herkesin çok ucuza TOGG sahibi olacağı söyleniyor. Konuyu bilen biri olarak şunu söyleyeyim, 29 Ekim’den itibaren yollar TOGG ile dolmayacak. Doğru, Gemlik’teki fabrika inşaatı harıl harıl sürüyor. Boyahane tamamlanmış, montaj hatları hemen hemen bitmek üzere, birkaç hafta içinde fabrika deneme üretimine hazır hale gelecek. Ve evet doğru, 29 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan fabrikayı açacak ve ilk otomobili banttan çıkacaklar. Ama TOGG 29 Ekim’de yollarda olmayacak. 29 Ekim’de fabrika sadece ve sadece seri üretime hazır hale gelecek ama seri üretim başlamayacak. Fabrika ve fabrikaya parça tedarik eden yan sanayinin ya da Gürcan Karakaş’ın deyimiyle “ekosistemin” öğrenme süreci ve süresi başlayacak. Birkaç ay süreyle fabrika sadece “Avrupa Tip Onay Belgesi” için otomobil üretecek ve bu otomobiller “seri üretim” olarak testlere tabi tutulacak. “Homologasyon” süreci için otomobil üretilecek. Türkiye’de üretilen her otomobil gibi, Avrupa sokaklarında gezebilmek için bu tip onaya ihtiyaç duyuyor TOGG da. Şimdi bazılarınız diyecektir ki, “Ama yollarda dolaşıp test edilen TOGG’lar görüyoruz.” Doğru görüyorsunuz ama bunlar seri üretim araçlar değil, üretim bandında yapılmadılar.
Bunlar teker teker elde üretilmiş araçlar. Önemli olan bunların seri üretimde. Montaj hattında nasıl üretileceği, üretim kalitesinin ve performansının ne olacağı ve ekosistemin bu üretimi nasıl yaşatıp, nasıl taşıyacağı. Kimsenin hayallerini yıkmak istemem ama 29 Ekim’de fabrika açılacak ve siz 30 Ekim’de bayilere koşup TOGG alacaksınız diye bir şey maalesef yok. Cebinizde hazır 1,5 milyon liranız olsa bile yok. Belki üç beş sembolik araç Cumhurbaşkanlığı’na falan verilir ama o kadar. Gerisi belki bahara. Haberiniz olsun. ***

Karadeniz gazı beleş mi olacak!

Karadeniz’den çıkarılacak doğalgaz konusunda da aynı manasız ve abartılı beklenti yaratılmış durumda. Karadeniz’den gaz çıkacak, dertler bitecek, hava bu. Karadeniz’de Türkiye’nin bulduğunu açıkladığı rezerv, son hali ile yaklaşık 550 milyar metreküp. Türkiye’nin kış aylarında günlük tüketimi 360 milyon metreküp. Yıllık ortalama tüketimi geçen yıl 61 milyar metreküp. Bu yıl artan fiyatlar yüzünden belki biraz düşecek. Yani bulunan rezervin tamamını çıkarsak Türkiye’nin 10 yıllık ihtiyacı. Kötü mü! Asla değil ama ortada abartılacak bir durum yok. Üstelik bu rezervin ne kadarının çıkarılabilir olduğunu da şimdilik bilmiyoruz. Her şey umulduğu gibi giderse bu 550 milyar metreküp 30 yılda çıkarılacak. Yılda 17-18 milyar metreküp, yani ihtiyacın yaklaşık yüzde 25’i buradan gelecek. Dahası, derin deniz sondajı olduğu için yüksek maliyetli bir çıkarma işi bu. En az 40 kuyu açılacak ve bu doğalgaz bedavaya mal olmayacak. Bugün doğalgaz fiyatı 2000 dolarları bulduğu için bu gazı çıkarmak kârlı ama fiyatlar eski haline gelirse, astarı yüzünden pahalı bir iş haline de gelebilir. Tabii yine de çıkarmak lazım, o ayrı ama bu gazı evlere kimse bedava veremez. Öyle bazı salakları dinleyip gazı sonuna kadar falan açmayın. Yerli ve milli de olsa bu gaz bırakın bedava olmayı, pek ucuz da olmayacak. Onu da bilin. ***

Acemoğlu: Dip bu diyoruz, daha dibi oluyor

Dün Merkez Bankası herkesi şaşırtarak, bir kez daha faiz indirimi yaptığı sırada ben de telefonda Prof. Daron Acemoğlu ile konuşuyordum. Konumuz Daron’un yakında piyasaya çıkacak olan kitabı idi ama haliyle Türk ekonomisinden de söz etmemek olmazdı. Ünlü profesör Türkiye’yi şaşkınlıkla izliyordu. “Her seferinde yanılıyoruz. Tamam artık Türkiye dibi gördü bundan beteri olmaz dediğim her seferinde Türkiye bir şekilde beterini yapmayı ve dibin olmadığını göstermeyi sürdürüyor“ dedi Acemoğlu. Türkiye bu noktadan çıkabilir mi soruma ise “Çıkar çıkmasına da, her seferinde çıkma süresi uzuyor. Yeni bir iktidar doğru politikalarla buradan çıkartır ülkeyi. Ama zaman kaybediliyor. Ve Dünyada artık ülkelerin bu kadar zaman kaybetme lüksü yok. Dünya neleri konuşuyor, biz Türkiye ile ilgili neleri konuşuyoruz. Buna üzülüyorum.” Zaten yeni kitabı da dünyanın neleri konuştuğu, nelere hazırlandığı üzerineydi Daron Acemoğlu’nun. Tam o sırada önümdeki ekrana Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı düştü. Acemoğlu’na “Ne dersin” dedim. “Şaşırdım demek isterdim” dedi.
Biraz da kitabıyla ve gelecekle ilgili konuşup kapattık. Faiz indirimi ile birlikte dolar hemen tırmanışa geçti ve 18,12 TL’yi gördü. Herkes bu indirimin nedenini merak ediyordu. Bilmem dikkat ettiniz mi, her seçim öncesi AK Parti iktidarı dolar kurunu yukarı çıkaracak bir hamle yapıyor. Muhtemelen dış kaynak ile seçimi finanse ediyor. Ama bu kez faiz indiriminin bir gerekçesi var. İktidar, muhalif ekonomist Mahfi Eğilmez’i dinliyor. Onun teorisine göre hareket ediyor. Eğilmez’in yıllardır tekrarladığı ve verilere dayandırdığı bir tezi var. Mahfi Hoca'nın bu konudaki grafiklerini de yazıya ekliyorum. Türkiye büyüyorsa iktidar partisinin oyları yükseliyor. AK Parti faizi düşürerek büyümeyi arttırmayı ve bu yolla seçimi kazanmayı düşünüyor olabilir. Tabii arada başkaları da çok kazanacak o ayrı. ***

Murat Çeçen: Tahkime gitmedik, devleti bekliyoruz

Akkuyu Nükleer ile ilgili dünkü yazım üzerine Murat Çeçen aradı. Rosatom’un İçtaş’ı devre dışı bırakması halinde, Türk şirketinin hiçbir şey yapmadan tahkimden en az 650 milyon dolar alır cümlesine takılmış. “Şu an için tahkime gitme durumumuz yok. Devletimizin kararını bekliyoruz ve bu durumun düzeleceğini umuyoruz. Ama tahkime gidersek de 650 milyon dolar değil belki 3 milyar dolar alırız. Bunu şimdiden kimse bilemez” dedi. Çeçen’e göre Akkuyu sözleşmesi çok sağlam bir sözleşmeydi ve Türkiye’ye teknoloji transferi şartı kesindi. “Şu anda Akkuyu’da iş durmuş vaziyette. Sahadaki 25 bin işçinin yüzde 80’i bizim. Biz durunca her şey durdu” dedi. “Şu anda hiçbir şey yapmıyor musunuz?” diye sordum. “Hiçbir şey yapmıyoruz. Rosatom’un kararını bekliyoruz. Yaratılan havaya göre sanki bir orada kafamıza göre iş yapıyorduk. Yok öyle bir şey. Rusya’nın kamu ihale kurumu benzeri bir kurumu var. Maliyetler, harcamalar, kalite kontrolü hepsi oradan geçiyordu. Her şey usulüne, sözleşmelere uygundu. Şunu da herkes bilsin, biz orada taşeron değiliz. Ana müteahhitiz. Bizim taşeronlarımız var. Ve şu anda her şey durmuş vaziyette.” “Peki ne zamana kadar?” diyorum. Murat Çeçen “Cumhurbaşkanımız devrede. Sizin yazdığınız diyaloglara ben hakim değilim. Bilmiyorum, duymadım. Ama bu Rusların tavrı ile değil 1 hafta çok daha fazlası kaybediliyor. Biz devletimizin kararını bekliyoruz. İşe yeniden başlamayı bekliyoruz. Mümkün olan en yüksek teknoloji transferini yaptırmakta da kararlıyız. Biz devletimizin kararına tabiyiz. Tabii bir süremiz var. Bu süre sonunda baktık olmadı Tahkim’e gideceğiz. Hazırlıklarımızı yaptık, yapıyoruz. Ama şu an için beklemedeyiz” dedi. ***

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

İnsanların hayatı üzerinde deney yapmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025