İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Bir cinayet bir başka cinayeti ortaya çıkardı

detail banner reklam

Bir cinayet bir başka cinayeti ortaya çıkardı

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 5, 2022

Yazı İçeriği

  • Bir cinayet bir başka cinayeti ortaya çıkardı

Bir cinayet bir başka cinayeti ortaya çıkardı

Bir cinayet, bir memleketin halini, hali pür melalini bu kadar mı iyi anlatır, bu kadar mı iyi ortaya çıkarırdı. Kamuda çalışan, ikisi devletin müfettişi ve biri devletin üst düzey stratejik bir kuruluşunda mühendis üç kişi. Genç, kendi halinde, ailesini geçindirmek, evladını büyütebilmek için gece yarılarına kadar çalışan, işi olan şarkıcılık yapan birini sadece ve sadece istedikleri şarkıyı bilmiyor diye, istedikleri gibi söylemedi diye öldürdüler. Ankara’nın iyi bir okulunda okumuş, pek çok arkadaşımızın hayatına dokunmuş, pek çoğumuzun hayatına teğet geçmiş, hepimizin arkadaşı olabilecek birini, vahşice, bir hayvanın bile yapmayacağı bir şekilde yüzüne şişe saplayarak. Üç kamu çalışanı. Üç devlet memuru. İster istemez insan merak ediyor. Bunlar devlette nasıl memur oldu diye. Öyle ya, sizin, bizim çocuklarımız KPSS’de birinci olsa dahi, yüksek notlar alsa dahi mülakatlarda eleniyor, yanlışlıkla, isim benzerliği nedeniyle falan mülakatı da geçmiş olsa dahi memurluğu sırasında en ufak bir hata yapsa, meyhaneye gitse, kısa etek giyse, bir siyasi ya da sosyal etkinliğin kenarından geçse, LGBT yürüyüşüne bırakın katılmayı o sırada o bölgede dolaşsa devlet memurluğundan atılıyor.

Fakat bu caniler, her türlü sınavı ve mülakatı başarıyla geçtikleri, geçirildikleri yetmezmiş gibi, bir de görevleri esnasında devlet memurluğunda hoş görülmeyecek suçlar işlemiş olsalar dahi o işlerini sürdürüyorlar. Kamuda görev yapabiliyorlar. Normalde asla olmamaları gereken bir makamda olabiliyorlar. Şimdi anlamışsınızdır herhalde neden “mülakat” denilen sistemin getirildiğini. Şimdi anlamışsınızdır herhalde sınavların niye hep şaibeli olduğunu. Şimdi herkes “Bunlar nasıl devlet memuru olabilmiş” diye soruyor. Ben ise olamasalardı şaşardım. Bakın ailelerinde, çevrelerinde, memleketlerinde parti aidiyetine sahip kim var, kimler var, anlarsınız nasıl olduklarını. Ben iktidarın sadece üst düzey bürokraside “O işi en yapamayacak ve en layık olmayan kişi bulup atadığını” düşünürdüm hep. Meğer tepeden aşağıya böyle bir yetenekleri varmış. Devleti bitirmenin de zaten en sağlam yolu budur. Bu cinayet bir kişinin öldürülmesiyle kalmadı, cinayetin altından devletin de öldürülmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Hem de taammüden. ***

Bir ülke çöplük oldu, muhalefet muhafazakarlık peşinde

Daha birkaç gün önce Türkiye’nin nasıl bir suçlu cennetine dönüştüğünü, Ortadoğu, Kafkas ve Balkan mafyalarının elemanlarının Türkiye’de fır döndüğünü, İstanbul’u hesaplaşma alanı yaptığı, bu mafyalardan birinin birbiriyle çatışmadığı, cinayet işlemediği tek bir gün bile geçirmediğimizi, bazı gettolaşmış bölgelerin bunların üssü haline geldiğini, bunların göçmen mafyalarına da yataklık edecek hale geldiğini, neredeyse her gün Türkiye’ye doğru yola çıkmış uyuşturucu yüklerinin bir yerlerde ele geçirildiğini, Türkiye’nin bölgenin yasaklı madde dağıtım üssü haline getirilmeye çalışıldığını tüm bunlara bakarak geleceğin çok daha kötü göründüğünü ve artık bizim gibi sıradan insanların sokaklarda gezmeye, sokağa çıkmaya korkar hale geldiğimizi, en azından benim korktuğumu yazdım. Yazı sonrasındaki tepkilerden bu korkumun genel olduğunu, pek çok iyi ve dürüst vatandaşın aynı korkuyu yaşadığını da anladım. Ama belli ki, bu durum iktidarımızı korkutmuyor. Hatta galiba yeni bir “Yetmez ama evet” dönemi yaşıyoruz. Bunu niye mi söylüyorum. Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşın unsurlarından, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırma gerekçeleri arasında yer alan “Azov Timleri” Türkiye’ye getirildi.
Rusya ile Ukrayna arasındaki görüşmelere aracılık eden Türkiye “Neo Nazi ilkelerini benimsemiş, işkenceleri ile ünlü, ırkçı katiller grubunu” Türkiye’de misafir etmeyi kabul etmiş. Yarın öbür gün savaş suçlusu olarak yargılanması muhtemel bu Neo Naziler, artık Türkiye’de ellerini kollarını sallayarak gezebilecekler, özgürce faaliyette bulanabilecekler. Dünyanın dört bir yanındaki sorunlu bölgelerden, başkalarının katillerini Türkiye’ye kabul ediyoruz. Afganistan’dan, Suriye’den, IŞİD’den, El Nusra’dan, Mısır’dan, Libya’dan nerede var ise oradan. Tüm katillere *Buyursunlar gelsinler” diye davet çıkarıyoruz. Bazen ABD, bazen Rusya istedi diye. Kendi okumuş yazmış pırıl pırıl insanlarımıza ise “Giderlerse gitsinler” diyor, gidişlerini de bir telefon arzusuna bağlıyoruz. Ama asıl garibime giden ise Türkiye’de sözde muhalefet yapanların tüm bunlara ağzını açıp tek kelime etmemesi. Tam aksine onlar “Biz de en az AK Parti kadar muhafazakarız” mesajı vermekle meşgul. Ülke dünyanın insan çöplüğüne dönüyor. Kimsenin umurunda değil. ***

Sütte sorun fiyat değil destek primindeki tutarsızlık

Süt meselesinde iddialar bitmiyor. Sütün fiyatlarından ötürü süt üreticilerinin inekleri kesmek zorunda kaldığını, süt üretiminin düşeceğini, önümüzdeki yıl daha da büyük sorunlar yaşanacağını anlatıyor herkes. Bunları okuyunca, işkembeden atmak yerine sektörün önemli oyuncuları ile konuşmayı ve gerçeği onlardan öğrenmeyi tercih ettim. Söyledikleri şu: 1. Süt üreticilerinin ineklerini kestiği falan yok. Kimse aptal değil süt veren ineğini kesmez. Evet şu sıralarda ineklerini kesenler var ama her yıl bu dönem yani kışa girerken üretici memesi körelmiş, verimi düşmüş ineği keser. Süt vermeyecek ineği yazın boşuna beslemektense tam da kilo aldığı dönemde kesip satar. Ama verimli ineklerin kesildiği doğru değil. 2. Türkiye'de yılda 10 milyon ton kayıt altında, 13 milyon ton olduğu iddia edilen kayıt dışı üretim var. Bu çok değişmiyor. 3. Sorun devletin ya da Tarım Bakanlığı'nın süt üretimine yaklaşımında. Dünyanın her yerinde süt üreticisine destek var. Türkiye'de de var. Ama sorun devletin destekleme biçiminde. Geçen sene kilo başına 1 TL destek açıklandı. Sonra durduk yere, ay ortasında bu destek 20 kuruşa düşürüldü. Üretici şaşırdı kaldı. Sonra yeniden düzenleme yapıldı, bu kez 50 kuruşa çıkarıldı. Bir yılda yüzde 150 enflasyon oldu ama destek yüzde 50 azaldı. Böyle tutarsız bir devlet olmaz. 4. Desteklerin yetersizliği bir yana ödemelerde de sorun var. Devlet açıkladığı destek primini zamanında ödemiyor. Üretici hala geçen bahardan kalan desteklerini tahsil edemedi. Bu da üreticinin maliyetini çıkarırken bu destekleri hesaba katmıyor. Bu yüzden de zarar ettiğini düşünüyor. Destekler madem veriliyor, o zaman zamanında ödensin. 5. Destek bir kafaya göre değil bir sabite bağlanmalı. Makul olan sabit destek primini yem fiyatlarına bağlamak. Doğru olan primin yem fiyatının 6'da biri olması. 6. Açıklanan fiyatın düşük olması öyle zannedildiği gibi büyük sorun değil çünkü bu tavan değil taban fiyat. Yani o kaliteli süt o fiyattan daha yüksek fiyata satılabiliyor. İyi sağılmış, iyi koşullarda üretilmiş, iyi koşullarda taşınmış, temiz bir çitliğin, yüksek yağlı sütü açıklanan taban fiyatın çok üzerinde fiyata satılıyor. Yani anlayacağınız, devletin açıkladığı desteğini doğru düzgün bir şekilde belirlemesi ve zamanında ödemesi sektördeki tartışmaları bitirecek en önemli unsur. ***

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Rakibimize benzeyerek kazanmanın kaybetmek olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025