İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Kılıçdaroğlu oksijensiz de kalıyor

  • Sadece ekonomide liyakat yetmez

  • Hedef 58, artış 25 ya da el kesesinden cömertlik

  • Göçmenler krizden etkilenmiyor mu!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Kılıçdaroğlu oksijensiz de kalıyor

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 1, 2023

Yazı İçeriği

  • Kılıçdaroğlu oksijensiz de kalıyor

  • Sadece ekonomide liyakat yetmez

  • Hedef 58, artış 25 ya da el kesesinden cömertlik

  • Göçmenler krizden etkilenmiyor mu!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Sadece ekonomide liyakat yetmez

Ekrem İmamoğlu’nun “kentli beyaz Türklerin” haftalık gazetesi Oksijen’e bir köşe yazısı yazması ve CHP içindeki tutumunu, gelecekle ilgili öngörülerini anlatması yeterince değerlendirilmedi, yeterince anlaşılmadı.

Bahsettiğim şey İmamoğlu’nun kaleme aldığı ya da imzasını koyduğu yazının içeriği değil.

İçerikte fazla tartışılacak, değerlendirilecek bir şey yok.

Zaten tartışılmadı da. Ya yazı Oksijen’in tirajı nedeniyle çok yaygınlaşamadı ya da içeriği Oksijen okurları için bir anlam ifade etmedi. Bilemem.

Zaten ben işin orasında değilim.

Benim önemli bulduğum içerik değil, bu yazının yayınlandığı mecra.

Yani “OKSİJEN”

Oksijen’in sahibi yılların gazetecisi, Sabah’ın eski genel yayın yönetmeni, gazetenin sahibi Dinç Bilgin’in akıl hocası, Vatan gazetesinin kurucusu ve sahibi, yıllar süren rekabetten sonra geçtiği Doğan Grubu’nda Aydın Doğan’ın sağ kolu olmayı başarmış önemli bir medya yöneticisi Zafer Mutlu.

Zafer Mutlu’nun bir diğer özelliği ise özellikle son yıllarda CHP ile olan yakın ilişkisi. CHP yönetimleri üzerindeki etkisi. Bunda Aydın Doğan’ın etkisinden de faydalandığı sır değil.

Kılıçdaroğlu döneminde, Zafer Mutlu’nun CHP içinde varlığı bilinen ve zaman zaman gücü abartılan bir etkisi var idi.

Aday listelerinin belirlenmesinde, en azından bazı isimlerin CHP listelerine koyulmasında Mutlu’nun dahli olduğu parti içinde de, Doğan Grubu içinde de konuşulurdu.

Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde Kılıçdaroğlu’nu aday olmaya ikna eden, adaylığını destekleyenler arasında da Tuncay Özkan ve Enis Berberoğlu ile birlikte Zafer Mutlu’nun adı hep geçerdi.

Mutlu’nun, Kılıçdaroğlu ile “hemşehri” olması da bu yakınlık içinde etkili görünürdü.

Anlayacağınız, Mutlu iyi bir yönetici olarak iktidar partisi ile arayı bozmadan, CHP’ye yakın olmayı başarmış ve muhalefet partisi içinde Kılıçdaroğlu ile yakın ilişkisi sayesinde etkili olmuştu.

Her ne kadar parti içinde bazıları “Yok canım o kadar da etkili değil” deseler de algı bu etkinin hayli yüksek olduğu idi.

İşte bu yüzden İmamoğlu’nun CHP’de Kılıçdaroğlu karşıtlığının en net sesi olarak Oksijen gazetesinde yer bulması ve benimle yaptığı sohbetten sonra medyadaki ilk somut hareketini Oksijen üzerinden gerçekleştirmesi önemlidir.

Üstelik İmamoğlu, Zafer Mutlu’nun gazetesini tercih ederek, CHP içinde Kılıçdaroğlu’na karşı gelişen hareketin, bazılarının propagandasını yaptığı gibi mezhepsel bir tavır olmadığının da altını çizmek istemiş gibi görünüyor.

Görünen bir diğer gerçek ise artık Zafer Mutlu gibi bir hemşehrisinin bile Kılıçdaroğlu’nu terk ettiği.

Mehmet Şimşek ve H. Gaye Erkan’a iktidarın daha önce atadığı bakan ve bürokratlardan daha fazla güvendiğimizi söylemiş olmamız ya da bu ikilinin Merkez Bankası’na son yaptığı üç atamada, liyakatin bir nebze bile olsa önemsenmiş olmasını alkışlamamız, Türkiye’nin ekonomik sorunlarını çözdüğü ya da çok kısa sürede çözeceği anlamına gelmiyor.

Bu atamaların tek manası “Sıkışan iktidarın mecburen de olsa liyakate önem vermiş” olması.

Nasıl ki, “nas”dan vazgeçildi ise “Cahil olsun bana yakın olsun” ya da “Yetkin olması şart değil, kulluk etsin yeter” anlayışından da vazgeçilmiş gibi görünüyor.

Eğer kalıcı olur ve genele yansırsa bu olumlu bir adımdır, doğru bir adımdır.

Doğru bulduğum bu değişimdir. Arzu ettiğimiz bu değişimin kalıcı olmasıdır.

Yeter mi!

Tabii ki yetmez.

Bir ülkenin gelişmesinin, güçlenmesinin, saygınlık elde etmesinin ve tüm bunlara bağlı olarak yatırım almasının, kaynak bulmasının, ekonomik olarak büyüyüp, zenginleşmesinin en önemli ayağı “hukuk”tur, “adalet”tir.

Yıllardır söylemekten dilimizde tüy biten şey, Merkez Bankası’nın yeni başkan yardımcısının da defalarca söylediği gerçek bir ülkenin ekonomik kalkınmasında Hazine Bakanı, Merkez Bankası kadar hatta onlardan daha etkili olan kişinin Adalet Bakanı olduğudur.

Bir ülkede güvenilir bir adalet mekanizması, adalet arayışında bir hukuk anlayışı, öngörülebilir bir yasama sistemi yok ise, maç başladıktan sonra kurallar değişebiliyorsa, kurallar adamına ve adamın iktidara yakınlığına göre eğilip bükülebiliyor baştan aşağı değişebiliyorsa o ülkede ekonomik kalkınma olmaz.

Böyle durumlarda yatırım ancak “krallar arası ilişki” yöntemi ile gelir ve bu ilişkinin geleceğine bağlı olarak sürer veya sürmez.

Gerçek sermaye ise kaçar. İktidara yakın olsa bile kaçar.

İktidarın en yakın adamı gibi görülen müteahhitlerin Londra’da mahalle almasının, iktidarın parçası gibi görünen kişilerin oğullarının uçakla para kaçırırken yakalanmasının, saray inşaatçılarının bile varlıklarının ve işlerinin yüzde 70’ini yurt dışına taşımalarının nedeni olan bir sistem, ekonomiyi kurtaramaz.

Ekonomi yönetiminde liyakatin “şimdilik” önem kazanması yetmez. Adaletin liyakat kazanması daha önemlidir.

Hedef 58, artış 25 ya da el kesesinden cömertlik

Ekonomiden söz etmişken, enflasyon hedefi değişikliğinden söz etmemek olmaz.

Merkez Bankası Başkanı H. Gaye Erkan enflasyon hedefini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardıklarını açıkladı.

Artış oranı hemen hemen yüzde 160.

Bu çok ciddi bir oran. Aynı oranı gerçek enflasyona yansıtırsanız, ortaya korkunç bir tablo çıkıyor.

Sadece geçen ay yüzde 10’a yaklaşan bir enflasyon olduğu bilir ve yaz aylarının gıda enflasyonu üzerindeki olumlu etkisinin biteceğini, enerji fiyatlarındaki artışların ise süreceğini göz önüne alırsanız yüzde 58’in bile aslında “iyi niyetli bir tahmin” olduğunu anlarsınız.

Hadi her şeyin Şimşek-Erkan ikilisinin öngördüğü gibi gideceğini varsaysak dahi, enflasyon tahminindeki yüzde 160’ı bulan bu artışın ücretlere nasıl yansıyacağı ile ilgili bir açıklama, bir öngörü var mı!

Enflasyonun yüzde 58 olarak öngörüldüğü bir ülkede kira artışlarını yüzde 25 ile sınırlamanın nasıl bir mantıkla izah edileceğini bilen var mı!

Göçmenler krizden etkilenmiyor mu!

Çok merak ettiğim bir konu var.

Türkiye ağır bir krizin içinde, ücretliler yokluğun pençesinde.

Her gün kirasını ödeyemeyen, çocuklarının ya da anasının babasının ilacını katkı payı veremediği için alamayan vatandaşlarımızın haberlerini görüyoruz ve gözlerimiz doluyor.

Ama aldığı ücretten memnun olmayan, kira parasını denkleştiremeyen, bunlardan dolayı muzdarip olan bir tek göçmenin haberini duymuyoruz.

Acaba bu göçmenler bilmediğimiz birtakım kaynaklardan gelir elde ettikleri için ve keyifleri yerinde olduğu için mu hiç seslerini çıkarmıyorlar?

Yoksa ses çıkarma, itiraz etme konusunda biz Türklerden bile daha çekingen oldukları için mi sessizler ve bu yüzden iktidar tarafından Türklere tercih ediliyorlar?

Bir bilen var ise söylesin. Hiçbir kötü niyetim yok.

Sadece merak ediyorum.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Kötülüğün egemen olduğu toplumların iyi bir şeye kavuşma ihtimalinin olmadığı anlaşıldığı zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025