İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Soya çekim

  • Celal Şengör’ün rüyası: Ümit sandalında, gurur bayrağı

  • Danışmanlar ne işe yarar?

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Soya çekim

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 25, 2023

Yazı İçeriği

  • Soya çekim

  • Celal Şengör’ün rüyası: Ümit sandalında, gurur bayrağı

  • Danışmanlar ne işe yarar?

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Celal Şengör’ün rüyası: Ümit sandalında, gurur bayrağı

Kuveytli bir şerefsize sordum “Zengin Körfez ülkelerinde kaç Suriyeli mülteci var?” diye.

Kendisinden yanıt beklediğimden değil, buradaki “aşıklarından” belki bir ses gelir diye.

Almaza yattılar, ne de olsa aynı şeyin laciverti hepsi.

Emperyalist uşağı, Türkiye’yi yıkmak isteyenlerin işbirlikçisi.

Ben size söyleyeyim.

Körfezin zengin Arap ülkelerinde hemen hemen hiç “Arap göçmen ya da mülteci yok.”

Evet yok.

Mesela o şerefsizin ülkesindeki Suriyeli göçmen sayısı 0. Yazı ile sıfır.

Onda yok da diğerlerinde var mı!

Yok gibi bir şey.

Katar’ın günahını almayalım. Orada 189 adet Katarlı ve Suriyeli varmış. Yüzde 80’i kadın ve çocuk.

Suudi Arabistan ise “Bizde 500 bin göçmen var” diyor ama göçmenleri gören yok. Ülkede resmî olarak 454 göçmen görünüyor.

Zaten Gulf Cooperation Council, yani Kuveyt, Bahreyn, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın oluşturduğu “Körfez İşbirliği Konseyi” 2014 yılında hep birlikte Suriyeli göçmenlere ülkelerinin kapıları kapama kararı almış.

Değil göçmen, pasaportuyla gelen Suriyeli turisti bile ülkelerine almıyorlar.

Ürdün’deki kamplarda kalmaları için mali yardım yapıyorlar ama ülkelerinin kapısından içeri Suriyeli sokmuyorlar.

Sonra da bu ülkelerden birinden, Kuveyt’ten çıkan bir şerefsiz en az 7-8 milyon Suriyeliyi 12 yıldır barındıran, bunlara milyarlar harcayan, önemli ölçüde onların neden olduğu ekonomik krizi yaşamak zorunda kalan, onlar yüzünden artan ev kiralarını ödeyemeyen Türkleri Arap karşıtı olmakla, daha da beteri ırkçı olmakla suçluyor.

Tabii bunda şaşıracak hiçbir şey yok.

Onların ataları da Türklere karşı Batı ile işbirliği yapmıştı.

Bunlar da aynı yoldan devam ediyor.

Buradaki işbirlikçilerde de değişen bir şey yok. Genler kendini göstermiş.  

Boşuna dememişler.

Boktur kokar, soydur çeker diye.

Bizim Celal Şengör’ü bilirsiniz, sporla mporla hiç alakası yoktur. Ama voleybolcu kızlarımızın muhteşem başarısı, onun bile rüyasına girmiş. Sabahın köründe mail attı ve gördüğü rüyayı anlattı:

“Sevgili Fatih,

Dün gece ilginç bir rüya gördüm.

Bir sahilden epey uzakça, her tarafı dökülen, makinaları çalışmayan, içi hıncahınç insan dolu bir gemi. Belli ki gemi ciddî olarak su da alıyor ve şimdiden hafifçe sancağa, yani sağa doğru yatmış. Müdahale edilmezse yakında batacak ve o kadar insan telef olacak. Geminin kıç tarafında sarıklı ve sakallı bir zat ellerini göğe açmış çevresindeki üç-beş kişiye “Dua edin” diye haykırıyor. Ama yolcuların ve mürettebatın çoğu geminin ucunda toplanmış el kol sallayarak bağırıyorlar. Kime bağırdıklarını göremediğim gibi, ne dediklerini tam duyamıyorum da. Biraz daha yaklaşayım diyorum (nerede olduğum belli değil: belki bir uçaktayım). Ne göreyim! İçinde ondört kız bulunan bir sandal gemiye bir halatla bağlanmış, onu sahile, kurtuluşa doğru çekiyor. Yahu bu nasıl olur diye düşünürken fark ediyorum ki kızların hepsinin üstünde kırmızı veya siyah spor formalar var; var güçleriyle küreklere asılıyorlar. Sandalın dümeni sandaldaki tek erkek olan sarı saçlı, ne hikmetse smokin giymiş, bir kişinin elinde, sükûnetle sandalın sahile olan rotasını tutturuyor.

Sahil de gerçeküstü. Deniz kıyısı olmasına rağmen arkasında Paris şehri yükseliyor. Eyfel Kulesi’ni fark etmemek mümkün değil. Sahilde üç-beş adam var, onlar da el-kol hareketleri yaparak sandaldakilere bağırıyorlar, sanki onları cesaretlendiriyorlar. Adamların biri hariç hepsinin üstünde siyah eşofmanlar var. O tek kişi ise hepsinden daha uzun boylu ve üzerinde kürekçi kızlarınkine benzer kırmızı bir forma ile, elinde bayrak, sandaldakilere bağırıyor: “Haydi kızlar az kaldı. Siz o gemiyi ve içindekileri kurtaracaksınız. Sonra buraya gelip bayrağımızı dikecek, İstiklâl Marşı’mızı haykıracaksınız. Bakın Paşamız da sizinle. O da gelip sizleri seyredecek, elinde bayrak size tezahüratta bulunacak, zaferinizi kutlayacak. Ha gayret.”

Yakınlaşıyorum, bakıyorum: Kızlara bunları haykıran sensin. Hem de gözlerinden yaşlar boşanarak.

Gözüm gemiye dönüyor. Bulunduğum yerden adını seçebiliyorum: Bandırma. Kızların sandalının da bir adı var: Ümit. Senin elinde kızlara haykırırken sallandırdığın Türk bayrağının ise üzerinde tek bir kelime var: Gurur.

İnan, Fatihciğim, ağlayarak uyandım. Kahvaltıya indiğimde bana söylenen ilk söz, Atatürk’ün kızlarının Belçika’yı da devirdikleri ve Paris Olimpiyatlarına tek nâmağlup takım olarak gidecekleriydi. Atatürk’ün kızları bayrağımızı hiç yere düşürmeden Paris’e gidecekler. Onlara en ahlâksız, en rezil şekilde saldırmaya cür’et eden o sümüklü, örümcek kafalı yobazlar insanlıklarından (eğer bir nebzesi bile kaldıysa) hiç utanırlar mı? Sanmam, zira onlarda o nebze bile eminim kalmamıştır. Ya onlara tek bir özel uçak dahi tahsis etmeyen devlet yönetimimize ne demeli? Atatürk’ün kızları özel uçak falan istemiyorlar; tek arzuları Anıt-Kabir’e koşup Paşalarına onlara verdiği görevi şimdiye kadar namağlup yerine getirdiklerini ve aynı inanç ve güvenle devam edeceklerini tekmil etmek. Bu memlekette aklı başında herkesin gönlü onlarladır, onlarla olacaktır.”

Danışmanlar ne işe yarar?

Şu günlerde Batı medyasının eğlendiği konulardan biri de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’in “Sürdürülebilirlik Hedefleri”ni simgeleyen 17 rengi LGBTİ bayrağının renkleri zannederek eleştirmesi.

Birleşmiş Milletler bir süre önce, 2015 yılında “Sürdürülebilir Hedefler” adı altında bir hedef belirlenişi yaptı ve 2030’a kadar bu hedeflere ulaşmayı amaçlıyor.

Bunlar toplam 17 madde.

1.    Fakirliği sona erdirmek

2.    Sıfır açlık

3.    Sağlıklı yaşam koşulları

4.    Kaliteli eğitim

5.    Cinsiyet eşitliği

6.    Temiz suya ulaşım

7.    Karşılanabilir ve ucuz enerji

8.    Sanayi, inovasyon ve alt yapı

9.    Makul iş ve ekonomik büyüme

10.  Eşitsizliğin azaltılması

11.  Sürdürülebilir kentler ve toplumlar

12.  Sorumlu tüketim ve üretim

13.  İklim duyarlılığı

14.  Su altı yaşamın korunması

15.  Karalarda yaşamın korunması

16.  Barış, Adalet ve güçlü Kurumlar

17.  Hedefler için İşbirliği.

Bu 17 başlık 17 renk ya da renk tonu ile temsil ediliyor.

Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu renkleri LGBTİ renkleri ile karıştırıp eleştiriyor.

Oysa bu 17 hedef arasında Cumhurbaşkanı’na ters gelebilecek tek madde olsa olsa cinsiyet eşitliği olabilir çünkü buna inanmadığını, cinsiyetlerin fıtratının farklı olduğunu defalarca söyleyerek gösterdi.

Erdoğan’ın yaşadığı bu karışıklık, Batı basınını eğlendirdi.

Benim anlamadığım Cumhurbaşkanı bunu bilmeyebilir.

Ama yanında bunu bilmesi gereken uzmanlar, danışmanlar, yardımcılar var.

Erdoğan New York’a oldukça kalabalık bir heyetle gitti.

Bunu kiralanan lüks otomobil, siyah, siyah camlı SUV ve kapatılan restoran sayısından anlıyoruz.

Bunca kalabalık heyette, onlarca danışman arasında bir Allah’ın kulu da Cumhurbaşkanı’na o renklerin LGBTİ renkleri değil de, BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni simgeleyen renkler olduğunu söylememiş mi, bilmiyor muymuş!

Böyle bir danışman kadrosu mu olur Allah aşkına!

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Evrimleşemeyenlerin evrime inanmayanlar olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025