İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • İsveç’e onay verdik, şaşırdınız mı!

  • Ümit’siz bir vaka

  • Hissedilen enflasyon, hissedilmeyen zam

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

İsveç’e onay verdik, şaşırdınız mı!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ocak 24, 2024

Yazı İçeriği

  • İsveç’e onay verdik, şaşırdınız mı!

  • Ümit’siz bir vaka

  • Hissedilen enflasyon, hissedilmeyen zam

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Ümit’siz bir vaka

Türkiye Büyük Millet Meclisi dün iki önemli konuda karar aldı.

İlki, İsveç’in NATO’ya üyeliği ile ilgiliydi.

Biliyorsunuz, ABD İsveç ve Finlandiya’nın NATO’nun genişleme planının bir parçası olarak örgütte yer almasını istiyordu.

Türkiye ise başlangıçta her iki ülkenin üyeliğine de karşı çıktığını açıkladı.

Çünkü iki ülke de Türkiye’nin çıkarlarına karşı tavır alıyor, Türkiye’nin terörist olarak tanımladığı kişilere ve örgütlere kucak açıyor ve Türkiye aleyhtarı faaliyetlere göz yumuyor hatta yer yer destekliyordu.

Sonra Türkiye oklarını Finlandiya’dan İsveç’e doğru çevirdi.

Finlandiya neyse ama İsveç tam rezaletti.

Hem PKK’ya hem de FETÖ’ye kucak açmıştı.

Ülkede gün aşırı PKK yanlısı gösteri yapılıyordu.

Öcalan görüntüleri binalara yansıtılıyor, PKK bayrakları ile selamlanırken, Erdoğan fotoğrafları yerlere serilip çiğneniyordu.

Türkiye’nin iadesini istediği terör örgütü üyeleri ise zaten iade falan edilmiyor, İsveç onları bağrına basıyordu.

Ve daha da kötüsü İsveç makamları her gün Kur’an yakılmasına izin veren kararlar alıyor, İsveç sokaklarında Müslümanların kutsal kitabı Kur’an’a büyük saygısızlıklar yapılıyordu.

İktidarın hem büyük hem de küçük ortağı, İsveç’in NATO üyeliğinin söz konusu olamayacağını her zamanki şiddetli tavırları ile en net, en keskin ve en kesin biçimde açıklıyorlardı.

“Bu canlar o bedenlerde oldukça İsveç NATO’ya üye olamazdı.”

Ne var ki, İsveç’in tavrında en ufak bir değişiklik olmadığı halde, önce Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç’in NATO’ya üyeliğini onaylayan bir kararı imzalayarak TBMM’ye gönderdi.

Herkes “Taktik yapıyor. ‘Ben imzaladım ama benden büyük TBMM var. Millet adına TBMM istemedi’ diyecek” diye düşündü.

Ardından aynı karar TBMM Dış ilişkiler Komisyonu’ndan aynen geçti.

“Yok canım, genel kurulda ret edilecek” diye düşündü herkes.

Ve dün geç saatlerde genel kuruldan da geçti.

İsveç’in NATO’ya üye olmasının mümkün olmadığını söyleyen liderlerin partilerinin oylarıyla.

Şaşırdık mı?

Tabii ki hayır.

Kürecik Radarı’na, Rahip Brunson’a, Deniz Yücel’e, İsrail’e harıl harıl mal taşıyan gemilere, Yunanistan Başbakanı’na hasretle sarılınmasına ve daha pek çok şeye şaşırmadığımız gibi.

Şaşırma duygumuzu unuttuğumuz için, hiç ama hiç şaşırmadık.

Dün İsveç’in NATO’ya alınmayacağı sözlerini alkışlayanların bugün İsveç’in NATO’ya kabulünü alkışlamalarına da şaşırmayacağımız gibi.

Ve yarın öbür gün muhtemelen İsveç’in NATO üyeliğini bir türlü kabul etmeyen Macaristan’ın liderini de bizimkilerin ikna etme çabalarını duyarsak şaşırmayacağız.

Ha bu arada TBMM’nin aldığı ikinci önemli karar ne diye soracak olursanız.

Dün TBMM’de “Deprem bölgesinde kaybolduğu iddia edilen çocukların araştırılması” için bir önerge AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.

Çocuklarının akıbetini bile merak etmeyen bir iktidar sizi şaşırttı mı?

Beni o bile şaşırtmadı.

İYİ Parti’de ilginç şeyler oluyor.

Dün de, Genel Başkan Meral Akşener’in ilk açıkladığı aday olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale ile ilgili olarak pişmanlığını ifade ettiği ve “Biz Ümitleri karıştırmışız” diyerek partiden atılması gerekenin Ümit Dikbayır değil, Prof. Ümit Özlale olduğunu söylediği yazıldı. Başka kim yazdı bilmiyorum ama ben haberi ODAtv’de okudum.

Habere göre, partinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Özlale, Akşener’in özel kalem müdürü hakkında araştırma yaptırıyordu ve bunun duyulması üzerine de Akşener “Ümit’leri karıştırdık galiba” demişti.

Böyle bir saçmalık doğru olabilir miydi?

Partideki tanıdığım isimleri aradım.

Olay bire bir doğru idi.

Meral Akşener, partililerin de bulunduğu bir ortamda, üstelik gülerek “Ümit’leri karıştırdık galiba” demiş ve partiden uzaklaştırılması gerekenin Ümit Özlale olduğunu kahkaha atarak söylemişti.

Bunun üzerine sordum, “Bu durumda Özlale’yi aday göstermeyebilir mi?”

Aldığım yanıt şu oldu:

“Meral Hanım Özlale’yi aday göstermekten vazgeçer mi değil, Ümit Özlale aday olmak ister mi diye sorman lazım”

Tüm bu gelişmeler Prof. Dr. Ümit Özlale’yi çok ama çok rahatsız etmiş.

Genel Başkan’ın bu tezgaha sessiz kalması ve gerekeni yapmaması halinde adaylıktan çekilmeyi ve partiden istifa etmeyi düşünüyormuş.

“Tezgah dediğiniz bu gelişmenin arkasında kim var, kimi sorumlu tutuyorsunuz?” diye sorunca aldığım yanıt ise şu oldu:

“Partideki son dönem olan tüm gelişmelerin arkasında hep genel başkanın özel kalemi Esma (Bekar) Hanım’ın olduğu konuşuluyor ve biliniyor. Bu kez Ersagun da bu işin bir parçası olarak görülüyor” dedi.

Ersagun dediği, bir dönem İzmir Belediyesi’nde üst düzey görev yapan şimdinin İstanbul milletvekili Ersagun Yücel’di.

Hissedilen enflasyon, hissedilmeyen zam

Türkiye’nin en boş beleş kurumu haline getirilen ve ücretlilerin maaşlarının kuşa dönüp, milletin sefil olmasının sorumlusu olarak vicdani bir hesap vermesi gereken TÜİK, ekonomi literatürüne yepyeni bir kavram kazandırdı.

“Hissedilen enflasyon”

Yıllar önce eşim bana hediye olarak çok şık bir ceket almıştı.

Ben de ceketi çok beğenmiştim ve “Kaça aldın” diye sormuştum.

O da bana çok uçuk bir fiyat söyleyince “Hande bu fiyata ceket alınır mı, paraya yazık” deyince fiyatın bana söylediğinin dörtte biri olduğunu itiraf etmiş, ‘Ben sana hissedilen fiyatını söyledim” demişti.

Bu yanıtını hâlâ zaman zaman anar, güleriz.

Hande’ninki şakaydı ama TÜİK denilen kurum ciddi ciddi “hissedilen enflasyon” dedi ve bunu da “yüzde 130” olarak açıkladı.

Yani ENAG’ın enflasyonunun bile üzerinde olduğunu söyledi.

Bu çok açık bir itiraftır.

TÜİK “Enflasyonun yüzde 130 olduğunu biz de biliyoruz. Eşek değiliz. Ama korkudan gerçek oranı açıklayamıyoruz. Bize yüklenmeyin. Vicdansız olan biz değiliz” demektedir.

Yani anlayacağınız iktidarın yaptığı zam enflasyonunun 20 puan değil, hemen hemen 80 puan altındadır.

Hissedilen enflasyona karşı hissedilmeyen zamlar vicdansızlıktır.

Bunun toplumsal sonucu ise ne yazık ki ahlaksızlıktır!

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Makamlar yükseldikçe vicdanlar alçalmadığı zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025