
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Tünel bakışlı davada, salıncak adalet
Geç gelen af
Ender Alkoçlar: İflas etmedik
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Tünel bakışlı davada, salıncak adalet
Fatih Altaylı
Mayıs 17, 2024
Yazı İçeriği
Tünel bakışlı davada, salıncak adalet
Geç gelen af
Ender Alkoçlar: İflas etmedik
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Geç gelen af
Kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen dava sonuçlandı.
10 yıl önce meydana gelen olayların 3 yıl önce başlayan davası bitti.
Sonuç şaşırtıcı değil.
Hukukçu Prof. Adem Sözüer’in şahane tanımıyla “Tünel Bakışlı Davalar”ın iyi bir örneği olarak tarihe geçti.
Tünel Bakışlı Dava ne demek diyecek olursanız, hukukçular şöyle tanımlıyor:
“Sonucu kolektif irade ile önceden belirlenmiş ve tüm soruşturma süreçleri bu amaca yönelik olarak yürütülmüş siyasi dava türleri”
Bir anlamda “Konjonktürel hukuk”.
Başta da söyledim.
Davaya konu ve neden olan olayların meydana gelme tarihi 2014.
İddianamenin sunulması 2020.
Davanın açılma tarihi 2021.
Arada koca bir 7 sene var.
Niye!
Yukarıda söylediğim nedenden.
Dava konjonktürel.
2014’te yani Kobani Olayları’nın medyana geldiği sırada “Açılım Süreci” ya da “Çözüm Süreci” yürütülüyordu.
“Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair kanun” birkaç ay önce Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığına gönderilmiş ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmıştı.
Aralarında Orhan Gencebay’ın, Hülya Koçyiğit’in, Mehmet Uçum’un, Hilal Kaplan’ın da olduğu Akil İnsanlar Heyeti neredeyse 1 yıldır çalışıyor, halkı “PKK’nin affına” hazırlıyorlardı.
HDP ile AKP temsilcilerinin Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinde buluşup, Çözüm Süreci’nin şartlarını oluşturmasına ise henüz aylar vardı.
Çözüm Süreci 2015 seçimleri öncesi AKP’nin müthiş bir oy kaybı yaşadığının ortaya çıkmasına kadar sürdü.
O günlerde Kobani Davası diye bir dava açmak hiçbir babayiğit savcının haddi değildi. “Yahu burada suç işleniyor” diyecek olan anında vatan haini ilan edilirdi.
Çünkü Hilal Kaplan ve benzerlerinin sosyal medyalarında “sarı kırmızı yeşil” diye bağırdığı günlerdi.
O yüzden dava 2021’de açılabildi.
Hukukta bu tür adalete “Salıncak Adaleti” deniyor.
İktidarın ittirmesine göre sallanıyor eylemler iktidarın yaklaşımına göre bir gün yasal iken, salıncak diğer tarafa itilince suç haline geliyor.
O gün meşru olan, iktidarların değişmesi ya da fikir değiştirmesi ile birdenbire gayrı meşru hale getiriliyor.
Çözüm süresince iktidarca belirlenmiş kolektif meşruiyete sahip söz ve eylemler, süreç iktidarın istediği gibi gitmeyip bitirilince gayrı meşru hale getiriliyor.
Kobani Davası’nın özeti aslında budur.
Çözüm Süreci AKP’ye oy kaybettirmeyip devam etse idi, bugün ne böyle bir dava olurdu ne de böyle mahkumiyetler.
AKP çözüm sürecinin kendisine oy kaybettirdiğini görünce bu davalar peydahlandı.
Mesele bu kadar basittir.
Davada verilen cezalara gelince.
Konuştuğum hukukçular cezaların beklediklerinden az olduğunu söylüyorlar.
Muhtemelen bu cezaları müebbete çevirme onurunu Yargıtay’a bırakmak istemişlerdir.
Daha önceki bir örnekte 3. Ceza Dairesinde yapıldığı gibi.
Cezaevinde ölüme terkedilen paşalar, dün Cumhurbaşkanlığı kararı ile affedildiler.
Tam da Kobani Davası’nın sonuçlandığı gün.
Ne yazık ki paşaların pek çoğu affedildiklerini dahi idrak edemeyecek haldeler.
Kimileri Alzheimer, kimileri çok ağır hastalıklarla boğuşuyorlar.
Uğradıkları haksızlıkları anlatması için Ergenekon sürecinde gerek Çetin Doğan’ı, gerek eşi değerli Nilgül Doğan’ı, gerekse kızı Pınar ve damadı Dani Rodrik’i defalarca Teke Tek’e konuk etmiştim.
Birkaç hafta önce Nilgül hanımefendiyi arayarak bir kez daha gelip, eşinin durumunu anlatmasını rica ettim.
Çetin Doğan o kadar kötü durumda idi ki, başından ayrılıp gelemedi.
Diğerlerinin durumu da farklı değildi.
Ve sonunda affedildiler.
35 kişinin öldüğü Sivas Katliamı hükümlüsü Ahmet Turan Kılıç 2020’de, aynı davanın bir başka hükümlüsü Hayrettin Gül 2023’te affedilmişti.
Generallere sıra 2024’te geldi.
Hayli geç bir af.
Buna da şükür demek doğru mu emin değilim.
Yapmadıkları bir darbe yüzünden suçlandıkları bir FETÖ kumpası ile içerde geçirdikleri her güne sebep olanları lanetlemek ise kesinlikle doğru!
Ender Alkoçlar: İflas etmedik
Mayıs ayının ilk haftasında Türkiye’deki tüm medya kuruluşları aynı haberi verdi.
“Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’ın şirketi iflas etti.”
Unvan değişikliği yapan şirketin konkordato talebinin kabul edilmediği ve mahkemenin iflasa karar verdiğini herkes yazdı.
Ben de Youtube’da buna değindim.
Ender Alkoçlar başkalarına değil ama nedense bana yanıt vermeyi ve beni suçlamayı tercih etmiş.
Buyurun bana yolladığı yanıt. Kelimesine dokunmadan aktarıyorum:
“Sayın Fatih Altaylı
İkinci defa şahsıma doğru olmayan , baştan sona yanlış bilgilerle , dedikoduya dayalı , belgesiz manüple edilmiş bilgilendirme ile saldırı da bulundunuz .
Bunun nedenini bilemediğim gibi çok ta ilgilenmiyorum .
Ancak size geçen sefer olduğu gibi idialarınızın gerçeklerini medeni bir şekilde izah etmek isterim ,
Çünkü ben 90 senelik tacir bir aile mensubu olarak kendimden çok eminim .
Şayet isterseniz de Avukatlarım ekibinize belgelerini de gönderebilir .
Kısaca ;
1- söz konusu şirket tarafıma ait olmadığı gibi ne şahsım ne de herhangi şahsıma ait bir şirket iflas etmemiştir .
2- Söz konusu şirket 10 yıl önce satılmıştır , satın alan ortaklar bundan 5 sene önce işleri bozulmuş ve kongordatoya giderek iflas etmişlerdir
3- iflas eden şirket satış şartlarından birisi olan Alkoçlar ismini değiştirmiştir yani iflas eden şirketin ne konkordato müracaatı ne iflası ünvanı Alkoçlar değildir.
4- Söz konusu şirket gerek biz satarken , gerekse yeni alanlar kongordato ve iflas sürecin de 1 TL banka borcu yoktur .
Dolayısı ile İdia ettiğiniz gibi banka borçları ödenmemek ve yurt dışına para kaçırmak söz konusu dahi değildir …. Olamaz da.
5- ailem ve şahsım bu ülkeye 300 milyon dolar yatırım yapmış, yapmaya devam eden. 5 bin çalışma arkadaşımıza iş imkanı sağlayan şirketlerdir .
Ayrıca aileme ait Lider haber televizyonu , lider gazeteleri ve web haber siteleri ile size cevap vermeyi , kendime yakıştıramadım .
Size medeni olarak bizzat tekrar yazmak istedim …
Şayet şahsımla veya aile ile bir sorununuz var ise
Ortak dostlarımız vasıtası ile istediğiniz yerde ve zaman dilimin de sizinle görüşmeye hazırım .
Sizden isteğim artık Şahsım hakkın da bir haber yapacaksanız, sizin duayen gazetecilik ünvanınıza yakışır şekilde
Tarafıma veya ekibime sorabilir ve sözlü değil belgeli olarak cevap verileceğini bizzat bildirmek isterim .
İyi günler
Ender ALKOÇLAR”
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Adalet arayanları senden benden diye ayırmadığımız zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Mehmet Demirkol yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"
Eylül 17, 2025
Barış Terkoğlu yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"
Eylül 16, 2025