İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Karadeniz gazında hayal kırıklığı

  • 5199 sayılı yasayı ne yapacaksınız?

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Karadeniz gazında hayal kırıklığı

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 31, 2024

Yazı İçeriği

  • Karadeniz gazında hayal kırıklığı

  • 5199 sayılı yasayı ne yapacaksınız?

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

5199 sayılı yasayı ne yapacaksınız?

Anlık haberlerle, özellikle de seçim arifelerinde gelen haberlerle heyecanlanan ama sonra haberi de, heyecanını da unutan bir milletiz.

Son seçimler öncesinde de Karadeniz’de müthiş doğalgaz yatakları bulmuş ve ülkenin makus talihini değiştirecek bir adım atmıştık.

Hatta bazı salaklar kombileri yakın, camları açın diye isterik çığlıklar atıyorlardı.

Göğü ısıtacak kadar doğalgazımız vardı.

Her görgüsüz gibi yoğurdu bol bulup bir taraflarına süreceklerdi.

Aradan bir yıldan biraz fazla zaman geçti ve ben de Türkiye’yi zengin edecek bu doğalgaz yatağında durum ne diye şöyle bir araştırdım.

Ulaştığım güvenilir kaynaklar, dağın doğurduğunu ama fare doğurduğunu gösteriyordu.

Enerji sektöründe veri üretimi ve veri analizi konusunda dünyanın en önemli ve saygın kuruluşu olan ve “Woodmac” olarak anılan Wood Mackenzie’nin verilerine göre, Türkiye’nin ilk derin deniz gaz üretim sahasında gaz çıkartılıyordu ama çıkarılan gaz beklentilerin çok ama çok gerisinde idi.

Aşağıda verdiğim tablo “beklenen üretim kapasitesi” ile “gerçekleşen üretim” arasındaki farkı gösteriyor.

Tablodaki vahamet üretimin düşük olması değil, üretimin giderek yükselmemesi.

Yani azdan başlayıp yukarı giden bir üretim yok. Tam aksine düşen bir üretim var.

TPAO’nun buradaki üretimde başarılı olmaktan çok uzak olduğu iddia ediliyor.

Rezerv, öngörü ve gerçekleşen üretim arasındaki farkın nedenini, dünyanın en büyük hidrokarbon üreticilerinden birinin üst düzey yöneticilerinden birine sordum.

“Görüldüğü kadarı ile konseptte ve üretim planlamasında hata yapılmış. Kuyular karaya direkt sualtından bağlanmış. Yeterli basınç olmadığı için de üretim düşük gelmiş. Bunu arttırmak mümkün. Ancak yapılması gereken pahalı bir yatırım var. Şimdi kuyunun olduğu yerde ya sualtında ya da yukarıda platform kurarak kompresör sistemi kurarak basınç sağlamaları ve gaz miktarını bu yolla arttırmaları gerekecek. Bu da ciddi bir maliyet unsuru. Hem ilk yatırım hem de işletme olarak. Sonuçta dağ fare doğuruyor diyebilirim. Ne yazık ki Türkiye’nin kaderini değiştirecek bir olay gibi görünmüyor ve şu ana kadar hedeflerin çok ama çok gerisinde” bilgisini aldım.

Bunun üzerine biraz daha araştırdım.

TPAO çoktan bununla ilgili yatırımı başlatmış ve siparişi vermiş bile.

Subsea 7 bu ayın ilk günlerinde Türkiye’ye ilk su üstü yüzer platformunu satmış bile.

Bu platformun fiyatı 350 ila 500 milyon dolar arasında.

Subsea 7 Sakarya gaz sahasında başından beri var ve üretimin hedeflenenin bu denli geri kalmasında onun da payı var ama bu işten kârlı çıkan da yine Subsea 7 çünkü yarım milyar dolarlık yeni işi alan da yine aynı İngiliz firması.

Yani anlayacağınız kombileri yakıp, pencereleri açmak başka bir kışa kaldı.

O kış hangi kış bilmiyorum.

Ama pek yakın bir kış değil.

Geçtiğimiz günlerde Murat Bardakçı sokak köpekleri ile ilgili ilginç bir öneri getirdi.

Kısırlaştırmanın maliyetinin yüksek ve kısırlaştırma sayılarının beklentiyi karşılamaktan uzak kalacağının aşikar olması nedeniyle Bardakçı köpeklerde doğum kontrolünü sağlayacak cihaz önerdi.

Köpek spirali.

Dişi köpeklere çok kolay bir operasyonla takılabilecek bu spiraller doğumları engelleyerek köpek nüfusunu kontrol altına alacaktı.

Umarım Murat bu önerisini, Fatih Sultan Mehmet Sergisi’ni gezerken rehberlik ettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da anlatmıştır.

Çünkü aksi takdirde Erdoğan’ın isteği doğrultusunda sokak köpekleri barınaklarda bir ay süre ile tutulacak ve sonrasında “ötenazi” ya da “uyutma” adı altında itlaf edilecek.

Yapılan katliama sanki köpekler “Çok acı çekiyorum, beni öldürün” dermiş gibi ötenazi adını takmak ise tam bir Batılı yaklaşım.

Bir başka dikkate değer öneri ise Mustafa Ezici’den.

Ezici, Türkiye’deki zincir marketlerin kasaplarındaki ve yemek fabrikalarının üretim tesislerindeki atık kemik ve artıkların barınaklardaki köpeklerin beslenmesi için ucuz bir alternatif olarak değerlendirilebileceğini söylüyor.

Çevre ve atık konusunda uzman bir isim olan Ezici “Günlük kesilen büyükbaş ve küçük baş hayvanların kemikleri günlük olarak taze mezbaha kasap ve büyük marketlerden Migros, Carrefoursa gibi marketlerin kasap bölümünden toplanıp kemikyağı fabrikalarında günlük işleniyor. İstanbul, Ankara, Bursa, Gerede, Çankırı, İzmir, Bilecik, Çorlu, Adapazarı, Tarsus, Adana, Amasya, Erzurum ve Manisa’da 35 adet Çevre ve Tarım Bakanlığından lisanslı fabrika var. Bu fabrikalarda kemikler 270 derecede ısıtılarak pişirilip parçalanıyor sonra preslerde sıkılıyor yağı ve unu ayrılıyor. Yağı yem ve sabun sanayinde, unu yem sanayinde kullanılıyor. 270 derecede pişen kemiklerde et, kemik, ilik var, parçalanınca fındık tanesinden küçük hale geliyor. Köpekler için çok besleyici ve kilosu 30 TL. Köpek mamalarının dörtte bir fiyatına. Belediyeler ve sponsor firmalar bu fabrikalardan 50 kiloluk plastik bidonlarda günlük alıp hayvan barınaklarına teslim edebilir. Üstelik Türkiye’de çıkan kemiklerin %50’si toplanabiliyor, %50’si çöpe atılıyor. Şu andaki 300 bin tonluk üretim iki katına çıkabilir ve bu hayvanlar ucuz maliyetle beslenebilir.” diyor.

Bu nevi çözüm düşünenler de var ancak Twitter üzerinde yaptığım ankette “Köpekler öldürülsün” diyenler yüzde 52 çoğunluğu oluşturdu.

İktidar partisi de çoğunluğa kulak verecek gibi.

Bir yandan Hayvanları korumak için 5199 sayılı yasayı çıkaran, sonra da hayvanları öldürmek için yasa çıkaran iktidar.  

Oysa kendi çıkardıkları yasanın 1. Maddesi “Bu Kanunun amacı; hayvanların rahat yaşamlarını ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanların acı, ıstırap ve eziyet çekmelerine karşı en iyi şekilde korunmalarını, her türlü mağduriyetlerinin önlenmesini sağlamaktır.” diyor.

Kendi çıkardığı Anayasa’ya uymayanın kendi çıkardığı yasaya uymasını beklemek ise ancak bizim gibi saflara mahsus olsa gerek.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Güç ve vicdan birlikte dolaştığı zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025