
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Aydem varsa rapor zor çıkar
İftiranın yakışanı
Otomobil yazacaktım ama tadım kaçtı
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Aydem varsa rapor zor çıkar
Fatih Altaylı
Temmuz 14, 2024
Yazı İçeriği
Aydem varsa rapor zor çıkar
İftiranın yakışanı
Otomobil yazacaktım ama tadım kaçtı
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
İftiranın yakışanı
Dün İzmir’de biri 25 yaşında doktor adayı iki gencecik insan hayatını kaybetti.
Sokakta yürürken, yağmur suyundan geçen elektriğin çarpması sonucu.
Tam bir az gelişmiş, ilkel ülke insanı gibi.
Bu ölümlerin ardından bile siyaset konuşulan iğrenç bir ülkede olabileceği şekilde, Melih Gökçek Ankara’sında ihmal sonucu ölenleri görmezden gelen AKP’liler CHP’li belediyeyi suçlamaya başladılar, Melih Gökçek Ankara’sında ihmal sonucu olan ölümlerde kıyamet koparanlar ise sessizliğe gömüldüler.
Kimsenin aslında ne olduğu ile ilgisi yoktu.
Kayıp canlara üzülen de yoktu.
Herkesin derdi, “bundan nasıl bir siyasi kazanç elde ederiz” idi.
Siyasetiniz batsın.
Peki gerçekte ne oldu!
Olay kaza, hata, yanlışlık denilemeyecek kadar vahim bir ihmali içeriyor.
Başta AKP, siyasetin ve siyasetçilerin nefret ettiği “medya” vazifesini o kadar iyi yapmış ki!
5 yıl önce, tam da adres vererek “Burada elektrik kaçağı var. Tedbir alıp onarmanız için ille de birinin ölmesi mi gerekiyor?” diye sormuş yerel basın.
Ne tedbir alınmış, ne yapılmış…
Belli ki hiçbir şey.
Tam da yerel basının dediği gibi birinin ölmesi gerekiyormuş.
Dün iki cenaze morga götürülürken, aynı anda tamirat da yapılıyordu.
Peki kim suçlu!
İlk sırada şüpheli olarak elbette GDZ Elektrik var.
Özelleştirme yolu ile İzmir ve Manisa’nın elektrik dağıtım işini alan ve Ege Bölgesi’nde başka illerde de başka isimlerde dağıtım işi yapan firma.
Sonrasında uyarılara rağmen buralarda denetim yapmayan, ilçe belediyesi.
Şimdi olayı kapatmak için palavradan bir soruşturma yapılacak.
Hiçbir şey çıkmayacak.
Bakın bu Gediz Elektrik’in çatı şirketi AYDEM aynı zamanda Muğla’nın da elektrik dağıtımından sorumlu.
Birkaç yıl önce, Datça’da korkunç bir orman yangını çıkmış, yerleşim yerlerini hatta bölgedeki kamu kurumlarını bile tehdit etmişti.
Bütün bulgular ve görgü tanıkları, yangının söz konusu elektrik dağıtım şirketine ait bir trafodan kaynaklandığını söylüyordu.
Ben de bu iddiaları dile getirdim.
Ne oldu!
Hiiiiiç!
O olayın raporu bile kamuoyuyla paylaşılmadı.
Kapandı gitti.
Bu da öyle olacaktır. Hiç kuşkunuz olmasın.
İktidar tarafı enerji şirketini koruması altına alıp belediyeyi, muhalefet tarafı ise belediyeyi koruması altına alıp AYDEM’i suçlayacaktır.
Sonuçta bu ortak cinayette suçlu bulunmayacak, bir Türkiye geleneği olarak ölen öldüğü ile kalacaktır.
Bize kalan ise ağız dolusu bir “Allah topunuzun belasını versin” demek olacaktır.
14 Temmuz’da Trump’a yönelik bir suikast girişimi oldu.
Pensilvanya’daki bir mitingde 150 metre ötedeki bir saldırganın açtığı ateş sonucu Trump yaralandı, onu izlemeye gelenlerden biri ise Trump’ı ıskalayan bir kurşunla can verdi.
Ve bizim 15 Temmuz sonrası tartışmalarımızı Amerikalılar 14 Temmuz’da yapmaya başladılar.
Pek çok kişi, Trump’a yönelik bir suikast olmadığını, bunun bir kurgu olduğunu Trump’ın seçilmeyi garantilemenin yanı sıra, seçim sonrası uygulamayı planladığı aşırı güvenlikçi ve baskıcı politikalara zemin hazırlamak için bu suikast girişimini organize ettiğini düşünüyor.
“Yahu kulağından vurulmuş. Bu kadar kurgu olur mu?” dediğiniz zaman bile “Eğildiği zaman kendi boyamıştır” diyenler var.
Bizde 15 Temmuz’dan sonra yapılan “kontrollü darbe” tartışmalarının bir benzeri anlayacağınız.
ABD’de de Trump karşıtları bunun bir ‘kontrollü suikast girişimi” olduğunu iddia ediyorlar.
Bu girişimin önü arkası aydınlatılır mı!
Başkanın vurulup öldürülmesini aydınlatamamış ya da aydınlatmamış bir ABD’nin bu suikast girişimini aydınlatabileceğini hiç düşünmüyorum.
Kimse de düşünmüyor.
Hele hele suikastı düzenlediği iddia edilen kişi de vurulup öldürüldükten sonra hiç kimse.
Ben kendi adıma bunun bir gerçek suikast girişimi olduğuna şüphe etmiyorum.
Trump’ın kendi kendine bir suikast organize ettiği iddiasını abartılı bir iftira olarak görüyorum.
Tabii iftiranın yakışanından korkmak gerektiğini ve bu gibi iftiraların ahlaki açıdan sorunlu olduğu tüm dünyaca malum Trump’a çok da yakıştığını da biliyorum.
Fakat asıl olarak dünyanın en etkili koltuğunu bir bunak ile bir sapık arasına sıkıştıran Amerikan siyasal sistemine lanet ediyorum.
Otomobil yazacaktım ama tadım kaçtı
Bugün aslında köşemi Türkiye’de yatırım kararı alan BYD’nin aylar önce denediğim bir otomobili ile ilgili izlenim yazısına ayıracaktım.
İzmir’deki felaketten sonra yazmak içimden gelmedi. Önümüzdeki günlerde yazarız artık.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Siyasetçiler gerçekten empati yapabildiği zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar