İstanbul 19°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Bir iptalin bedeli

  • Gargara

  • İzleme

  • Benim adayım Hacıosmanoğlu

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Bir iptalin bedeli

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 17, 2024

Yazı İçeriği

  • Bir iptalin bedeli

  • Gargara

  • İzleme

  • Benim adayım Hacıosmanoğlu

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Gargara

Kalamış Marina dün bir kez daha özelleştirme ihalesine çıkarıldı.

Bu Kalamış Marina için son 10 yıl içindeki 3. özelleştirme ya da kiralama girişimi oldu.

İlk iki ihale Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından iptal edilmişti.

Gelin isterseniz bu 10 yıllık hikayeye birlikte bir göz atalım.

Daha önce Koç Grubu’na ait Setur tarafından işletilen Kalamış Yat Limanı ve Marina 2014 yılının Mayıs ayında ihaleye çıktı. 30 yıl süre için yapılan ihalede Ağaoğlu Yılport ortaklığı fiyatı bir anda 600 milyon dolar seviyesine çekti. 

Ardından Koç Grubu’nun Tek Art firması ile SAFİ grubu arasında son ana kadar kıran kırana bir yarış oldu ve ihaleyi 664 milyon dolar bedelle Koç Grubu’nun Tek Art firması kazandı.

Ancak ihale dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından iptal ettirildi.

Herkes bu iptali Erdoğan’ın Gezi dönemindeki tutumu nedeniyle Koç Holding’e kızgın olmasına bağladı ama Erdoğan daha Gezi olayları ortada yokken Koç Grubu’nun Ülker Grubu ile birlikte kazandığı 5,5 milyar dolarlık otoyol ihalesini de 2013 Şubat’ında iptal etmişti.

Yine aynı yıl içinde, 2013 yazında Koç Grubu’nun RMK ile kazandığı MİLGEM ihalesi de iptal edilmişti.

Bu iptalden sonra Kalamış Marina 2021 yılında yeniden ihaleye çıktı.

Bu kez süre 40 yıldı.

İhaleyi bir kez daha Koç Grubu’na bağlı Tek Art kazandı.

Bedel 2,53 milyar TL idi. O günkü dolar kuru ile yaklaşık 270 milyon dolardı.

Bir önceki ihalede 30 yıl için 664 milyon dolar verilirken, bu kez 40 yıl için 270 milyon dolar verilmişti.

Yıllık kira ilk ihalede 21,13 milyon dolarken, bu ihalede 6,75 milyon dolara düşmüştü. İptalin devlete faturası yıllık 14,5 milyon dolardı. Ki buna doların enflasyonu dahil değildi.

O günlerde ben bunu da yazdım.

Koç Grubu’nun kazandığı bu ikinci ihale de Cumhurbaşkanı tarafından önce onandı, sonra iptal edildi.

Ve dün aynı Kalamış Marina üçüncü kez ihaleye çıktı.

Koç Grubu yine ihaleye katıldı.

Ancak bu kez kazanamadı.

İhaleyi 40 yıl için 505 milyon dolar bedelle kim olduğunu bilmediğim ve adını daha önce hiç duymadığım Diyarbakırlı bir iş insanı Vahit Karaaslan kazandı.

Bu kez yıllığı 12,625 milyon dolar oldu.

10 yıl önce yıllık kirası 22,13 milyon dolara ihale edilen Kalamış Marina, 10 yıl ve iki iptalden sonra bu kez yıllığı 12,62 milyon dolara gitti.

Dolardaki enflasyonu da hesaba katarsanız aradaki farktan devletin zararı müthiş.

10 yıl önce bu ihale sadece Koç Grubu aldı diye iptal edilmesiydi, o para alınıp banka hesabına yatırılsaydı sadece faiz geliri kabaca bir hesapla 300 milyon dolar olurdu.

10 yıl fazladan sürenin maliyetini ise bu hesaba katmıyorum bile.

Türkiye keyfi kararlarla çok kötü yönetiliyor dediğimiz zaman işte tam da bunu kast ediyoruz.

Aradaki farkın hesabını kim verecek merak ediyoruz.

Darbe gününün, “rehin” alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın darbe girişimi bastırıldıktan sonra darbenin planlayıcı ve uygulayıcılarından Tümgeneral Mehmet Dişli’yi Çankaya Köşkü’ne getirmesini ve orada toplantılara sokmasını darbe girişiminin en “garip” olaylarından biri olarak gördüğümü yazdım.

Hulusi Akar, katıldığı bir televizyon programında darbe gecesi boynuna kemer geçirilmişken yaptığı kahramanlıkları anlatırken, M. Akif Ersoy kendisine bunu da sordu.

Kem kümden sonra “Darbeciler helikopteri vurmasınlar diye önlem olarak yanıma aldım” gibisinden inandırıcılıktan uzak ama makuliyete yakın olabilecek bir yanıt verdi.

Zeki adammış.

Neredeyse ben bile “inanacaktım”. 

Ama şunun da yanıtını vermesi şartı ile.

Helikopter Çankaya’ya indikten sonra niye hemen tutuklatmadın da Çankaya Köşkü’ne soktun ve saatlerce orada birlikte oturdunuz?

O da bastırılmış darbeyi yapanların Çankaya’yı basma ihtimaline karşı mıydı!

Bana göre 15 Temmuz gecesinin en aydınlatılamamış olayı Hulusi Akar’ın durumudur.

Ve bir o kadar ilginç olan darbe girişiminden sonra da görevini sürdürmesi ve sonrasında da Milli Savunma Bakanı yapılması.

En azından emrindeki ordu ona rağmen darbe girişiminde bulunabiliyorsa, hiçbir şey değilse bile kötü bir komutan olarak görevden alınması gerekmez miydi!

İzleme

Siyaset yine çirkinleşmeye başladı.

Bu sabah da Mustafa Sarıgül ile ilgili bir video dolaşıma sokulmuş.

İzlemedim.

İzlemem.

İçeriğinin ne olduğunu dahi bilmiyorum.

Sarıgül’ün açıklamalarından cinsel içerikli olduğunu anlıyorum.

İster montaj olsun, ister gerçek.

Beni hiç ilgilendirmiyor.

Çirkin siyasete hayır demeyi öğrenmediğimiz müddetçe çirkin siyasete maruz kalacağımızı bilmeliyiz.

Benim adayım Hacıosmanoğlu

Futbol Federasyonu seçimlerine 1 gün kaldı.

Spor yayıncıları arayıp, kimi desteklediğimi soruyorlar.

Gülüyorum.

Kimi desteklediğimin önemi yok çünkü karar vericilerden değilim.

Zaten söz konusu federasyon seçimleri olduğu zaman, hele hele Futbol Federasyonu seçimleri olduğu zaman ülkede tek karar verici var, başkasının ne dediği, ne düşündüğü önemli değil.

Ama yine de merak edenler için söyleyeyim.

Mevcut Başkan’ın karşısında kim varsa onu desteklemek gerektiğine inanıyorum.

Yani Mehmet Büyükekşi dışındaki diğer adaylar ya çekilmeye zorlandığına ya da seçime girmeleri engellendiğine göre bu durumda benim gönlüm İbrahim Hacısüleymanoğlu’ndan yana.

Niye mi!

Bildiğimiz kadarı ile şimdiye kadar telefonundan ByLock çıkmadı.

Bu iktidar döneminde TİM’e başkan yapılmadı, THY yönetim kuruluna alınmadı.

Bu iktidar tarafından kendisine bu gibi görevler verilmediği için, bu görevlerin darbe girişiminden sonra geri alınmasına da gerek duyulmadı.

Hacıosmanoğlu en azından bir kulüpte bihakkın başkan seçildi ve başkanlık yaptı.

Evet ne yazık ki hakem odası basmak ve hakemleri rehin almak gibi bir spor insanına asla yakışmayacak bir tutum içine girdi ama hiç değilse bunu açık açık yaptı, ayrıca hakemlere fiske de vurmadı.

Hacıosmanoğlu elbette ki, TFF’nin ideal başkan adayı değil ama hiç değilse Büyükekşi’den daha “delikanlı” bir duruşu var.

Peki Hacıosmanoğlu TFF’yi yönetebilir mi!

Bu soruya tersten yanıt vereyim.

Büyükekşi yönetebiliyor mu ki, rakibi için bu soruyu soruyoruz.

Tüm dezavantajlarına rağmen benim desteğim Hacıosmanoğlu’na.

Hiç değilse siyasete de bir mesaj olur.

Futbolu getirdiğiniz hali görün diye.

Görürler mi!

Hiç zannetmiyorum.

Neyi görüyorlar ki, bunu görebilsinler.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Herkesin sahtekar olduğu bir toplumda, dürüstlüğün en güçlü hile olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Silivri Günlüğü - 61
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 61

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2025

Silivri Günlüğü - 60
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 60

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

Silivri Günlüğü - 59
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 59

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Mehmet Demirkol yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 17, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Barış Terkoğlu yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 16, 2025
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Zeki Demirkubuz yorumluyor

Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"

Eylül 15, 2025

5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı

"Gülmek bir savunma mekanizması"

Eylül 14, 2025