
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Koltuğa oturtulanlar
İhaneti kanıtlayan anket
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Koltuğa oturtulanlar
Fatih Altaylı
Temmuz 18, 2024
Yazı İçeriği
Koltuğa oturtulanlar
İhaneti kanıtlayan anket
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
İhaneti kanıtlayan anket
Türkiye’de eğitimin sorunlarını çözmeye katkı sağlamak, bu ulusun evlatlarının daha iyi bir eğitim almasına destek olmak maksadıyla bundan 57 yıl önce, Vehbi Koç öncülüğünde kurulan ve ilk başkanı Nejat Eczacıbaşı olan Türk Eğitim Vakfı İzmir Çeşme’de bir yardım konseri düzenlemiş.
Organizasyon vakıf tarafından yapılıyor.
Çeşme Belediyesi de her medeni belediyenin yapacağı üzere konsere destek veriyor.
TEV, konsere son zamanlarda aramızda tekrar olumlu rüzgarlar esen Yunanistan’dan da bir şarkıcı davet ediyor.
Ancak Yunan şarkıcı sahnedeki Türk Bayrağı ve Atatürk posterinin önünde şarkı söylemeyeceğini belirterek indirilmelerini istiyor.
Bunun üzerine konsere destek olan belediyenin başkanı Lal Denizli de bunun söz konusu olamayacağını belirtiyor ve şarkıcı da sahneye çıkmıyor
Yunan şarkıcı sahneye çıkmıyor ama hemen bir başkası sahneye atlıyor.
Adı Mustafa Varank.
Bir dönem bakanlık koltuğuna oturtulmuş biri.
Ve Lal Denizli’ye “Makamınıza oturttuğunuz köpeğe sorsanız, o bile Türk Eğitim Vakfı gecesine Yunan sanatçı çıkarılmaması gerektiğini size söylerdi. Ama siz önce milli değerlerimize saldıranlara sahne verdiniz, sonra hamasete sarılıp marşlar okudunuz” diyor.
Lal Denizli, kendisi de makama oturtulmuş olan bu şahsa şahane bir yanıt vermiş.
Sanatçı tercihinin belediyeye değil, konseri düzenleyen vakfa ait olduğunu, konseri düzenleyenlerin özgür iradesine saygı gösterilmesini AKP zihniyetinin anlamasının mümkün olmadığını belirtmiş. Şahane yanıtını “Bu arada köpeğim konuşmuyor, malum öyle bir genetik özelliği bulunmuyor fakat emin olun sadece hareketleriyle bile sizden daha mantıklı davranışlara sahip. Şükür” demiş.
Mustafa Varank, belki yine makama oturtulurum umuduyla önüne gelene saldırıyor ama zannederim gündemden de kopuk yaşıyor.
Kendi partisinin lideri, kendisini makama oturtan kişi de son zamanlarda Yunanlılarla oldukça samimi ve içten görüşmeler yapıyor.
Önce Yunanistan’a gidip Yunan Başbakanına “dostum” diye sarıldı.
Sonra Yunan Başbakanı Türkiye’ye gelince Yunanlı dostlarımızla bir kez daha sarmaş dolaş oldular.
Muhtemelen Türk Eğitim Vakfı da bu dostluk rüzgarına katkıda bulunmak istemiş, Varank’ı koltuğa oturtan kişiye destek olmak için Yunan bir sanatçıyı davet etmişlerdir.
Üstelik de ne TEV’in, ne de Lal Denizli’nin çok değil birkaç sene önce Yunanlı meslektaşlarına yönelik hakaretleri ve “Benim için Despina Vandi diye biri yok” diye bir açıklaması da olmamıştı.
Acaba lideri koltuğa oturttuğu birine sorsa “Aman patron, sakın Yunanlı biriyle kucaklaşmayın” der miydi!
Her yıl yapılan bir anketle, öğrencilerin okudukları üniversiteden ne kadar memnun olduğu ölçülmeye çalışılır.
Açıkçası benim bu anketten haberim yıllar önce yaptığım bir programa katılan Profesör Ufuk Akçiğit sayesinde olmuştu.
O zamandan beri de bu anketi takip etmeye çalışırım.
Bu yıl da anketin sonuçları açıklandı.
İlk sırayı Yıldız Teknik Üniversitesi almış. İkinci sırada İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi, üçüncü sırada Abdullah Gül Üniversitesi var.
Listeyi inceledim.
Bir zamanlar benim de öğrencisi olduğum ve Türkiye’nin en gözde üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi’ni aradım.
İlk onda yoktu.
İlk yirmide de yoktu.
İlk otuzda da bulamadım.
İlk kırk içinde de görünmüyordu.
İlk elliye de girememişti.
İlk altmış içinde yer bulamamıştı.
Bir zamanlar Türkiye’nin en iyi değilse bile, en gözde üniversitesi olan Boğaziçi Üniversitesi 67. sırada idi.
Ve her yıl birkaç basamak daha geriliyordu.
Bu durum AKP iktidarının eseriydi.
Bu üniversiteye Melih Bulu’ya atayıp başlatılan tartışmalardan sonra, önüne profesör unvanını yazmaya elimin varmadığı Naci İnci’yi bu üniversitenin başına atayarak, daha doğru bir tabirle “bela ederek” güzelim üniversiteyi bitme noktasına getiren iktidarın eseri.
Naci İnci, sanki bu üniversiteye rektör olarak değil de, bu üniversiteyi yok ederek ülkenin insan kaynağını ortadan kaldırmaya ant içmiş bir müstemleke valisi gibi hareket ediyor.
Güzelim üniversiteyi yok etmek için ne gerekirse yapıyor ve kimse de sesini çıkarmıyor.
Bugün Cumhurbaşkanlığı kabinesinde bu okulun mezunu Fatih Kacır var.
Damadı Selçuk Bayraktar, Boğaziçi Üniversitesi’ni içinden çıkaran Robert Kolej mezunu.
Bu duruma onların içi sızlamıyor mu merak ediyorum.
Türkiye’nin önemli üniversitelerinden biri, ihanet derecesinde felaket bir yönetim gösteren bir rektörün elinde giderek çöküyor.
Ve herkes izliyor.
Bu dönem elbet biter.
Naci İnci gibi birinin Türkiye’nin en iyi üniversitesini yok etmesine göz yumanlar günün birinde iktidardan iner.
O gün geldiğinde benim vicdanım belki herkesi affeder.
Ama bu Naci İnci’yi asla affetmez.
Bu adamdan eğitime ve Türkiye’nin geleceğine yaptığı bu ihanetin hesabının sorulmasını umarım.
İnşallah biri sorar.
NOT: Bu arada Profesör Cem Say Naci İnci tarafından uzaklaştırıldığı görevine mahkeme kararı ile dönmüş. Mahkemeye saygılarımla.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Zarar vereni görevde tutmadığımız zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar