
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Filistin ve Coca-Cola
Chery de geliyor TOGG ne olacak!
Yurtlar ile uğraşırsanız olimpiyatta başarılı olamazsınız
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Filistin ve Coca-Cola
Fatih Altaylı
Ağustos 20, 2024
Yazı İçeriği
Filistin ve Coca-Cola
Chery de geliyor TOGG ne olacak!
Yurtlar ile uğraşırsanız olimpiyatta başarılı olamazsınız
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Chery de geliyor TOGG ne olacak!
Coca-Cola Türkiye’nin KAP’a yaptığı bildirimde “büyüme beklentilerini düşürmesi” ve “kârlılıkta planladığı noktaya ulaşamayacağını kabul etmesi” Türkiye’de siyasal İslamcı kitle arasında ciddi bir sevince neden oldu.
Sosyal medyada zafere ulaşmanın sarhoşluğu içindeydiler.
Elbette kitlelerin üretimden ya da tüketimden gelen gücünü kullanması kötü bir şey değildir ve demokratik bir eylemdir.
Sonuca ulaşması bu eyleme katkı verenleri mutlu eder.
Bu açıdan söylenecek bir şey yok.
Tabii yakın zamana Coca-Cola’nın en büyük hissedarının Katar Fonu olduğunu da unutmamak lazım.
Ancak Katar’ın ortaklığı bile, Coca-Cola Company’nin Ortadoğu’daki makus talihini değiştirememişti.
Dünyanın hemen hemen tamamında pazar lideri olan Coca-Cola, kökü 1960’lara uzanan protestolar ve boykotlar nedeniyle Ortadoğu’da, özellikle de Arap Yarımadası’nda hiçbir zaman en popüler içecek olamadı.
Suudi Arabistan’da ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde en büyük rakibinin çok gerisinde kaldı, rakibi yer yer yüzde 70’lere varan bir pazar payı üstünlüğü elde etti.
Suudi Arabistan’da durum farklı değil. Yerel markalarla baş edebilmekten çok uzakta duruyor Coca-Cola.
Coca Cola, sadece bir Arap ülkesinde pazar payında ilk sırada.
O ülke hangisi tahmin edebilir misiniz?
Bence zor. Öğrendiğimde ben de çok şaşırmıştım.
Arap Yarımadası’ndaki ülkelerde Coca-Cola’nın pazar lideri olduğu tek ülke Filistin.
Yanlış okumadınız Filistin.
Türkiye’de İslamcı gruplar ve onların etki alanındaki iktidar Coca-Cola’yı protesto ederken, Coca-Cola Filistin’de gazlı içeceklerde pazar lideri.
Peki niye ve nasıl?
Bu sorunun çok basit bir yanıtı var.
Çünkü Coca-Cola Filistin’deki tek yabancı sermaye yatırımı.
The Coca-Cola Company, yıllar önce İsrail’in tüm engellemelerine rağmen Filistin’de bir fabrika açtı.
Fabrikayı açan yıllar önce Filistin’den Almanya’ya mülteci olarak giden bir ailenin çocuğuydu. Yurt dışında bir servet kazanmış ve ülkesine yatırımcı olarak dönerken Coca-Cola’yı da getirmişti.
Zahi Khouri, iki ortağıyla birlikte National Beverage Company’yi kurmuş Coca-Cola’nın Filistin’deki ilk ve tek şişeleyicisi olmuştu.
İşsizliğin yüzde 80’lere vardığı ülkede önce 400 kişiyi işe almış, sonra fabrika sayısını üçe, çalışan sayısı ise birkaç bine ulaştırmıştı.
Çeyrek asırdan fazla bir süredir İsrail’le mücadele ederek üretimini ve pazarlamasını sürdürüyordu ve Filistin halkı da ona bir teşekkür olarak Coca-Cola’yı pazar lideri haline getirmişti.
Elektrikli otomobil aleminin Tesla ile birlikte en güçlü imaja sahip markası BYD’nin ardından bir diğer Çinli üretici de Türkiye’de fabrika kurmak için görüşmelerini sürdürüyor.
Bu markanın Chery olduğu bir sır değil.
Çin’in 5. büyük otomobil üreticisi olan Chery, 2023 yılında 1 milyon 800 bin otomobil sattı. (Bizim TOGG’un 90 katı)
Son yapılan yasal değişiklikle Türkiye’de üretim yapan veya yapacak olan firmalara sağlanan ithalat ayrıcalıkları ile ağzı sulanan Chery de Türkiye’de bir üretim tesisi kurmak ve buradan Türkiye’ye ve Avrupa pazarına otomobil satmak istiyor.
Chery ile hükümet arasındaki pazarlıklar sona ermek üzere.
Tek kalan pürüz Chery’in patlamalı motorlu araçlarını da üretmek istemesi.
Türkiye ise buna sıcak bakmıyor ve elektrikli olmayan araçların üretimine izin vermek istemiyor.
Chery ise elektrikli araçların pazar payının beklenenden yavaş artması nedeniyle en azından bir süre patlamalı motorlu araçlarını da Türkiye’de üretmek amacında.
Bu pazarlık yakında sona erer.
Chery, Türkiye’nin yatırım açlığının farkında ve Çinli devlet şirketi bunu sonuna kadar zorlamanın peşinde.
Bu arada Türkiye’de otomobil üretecek tüm şirketlerin gözü TOGG fabrikasında ama iktidar buna hiç sıcak bakmıyor.
Ama siyasallaştırılarak pazarını daraltan TOGG’un bu üretim ve satış rakamları ile rekabette başarılı olmasının imkansız olduğunu da göremiyor.
Yurtlar ile uğraşırsanız olimpiyatta başarılı olamazsınız
Gençlik ve Sor Genel Müdürlüğü’nde uzun yıllar hizmet ettikten sonra ayrılan ve şimdilerde bir yandan da siyasetle uğraşan Vedat Bayram, Türkiye’nin olimpiyatlarda arzulanan başarıyı elde edememesi üzerine bunun nedenlerini irdeleyen satırlar kaleme almış ve benimle paylaştı.
Bir spor adamı gözüyle mesele nasıl görünüyor bakmak isterseniz buyurun:
“Biliyorsunuz spor benim mesleğim.
Spor Bakanlığı spor politikalarını planlar ve uygular.
Spor çok canlı ve zamanla yarışılan bir olgu olduğu için hantallığa tahammülü hiç yoktur.
Biz yıllarca angaryadan kurtulunsun için müstakil Spor Bakanlığı kurulsun diye çabaladık durduk.
Kuruldu ama bir de sırtına Kredi Yurtlar Kurumu yüklendi.
*Kredi Yurtlar Kurumu ile uğraşmak bu yapıyı hantallaştırır.
*Spor Müdürleri ve teşkilat sporcu yetiştirmek, yıldız sporcuyu takip etmek ile görevli ile bunun yerine, otelcilik işlemleri ile uğraşır oldu.
*Statlarda kimin protokol tribününe gireceği ile bakan ilgilenmez.
Ali Sami Yen Stadı’ndan da yakın şahitsiniz ki;
görevlerimiz esnasında biz o işleri yardımcılarımız Şube müdürlerine yaptırırdık.
Şimdi isterseniz sorunuz hafta sonu "protokol tribününe kim girecek!"
Spor bakanı ilgileniyor.
Siz hiç Fikret Ünlü’nün Ali Sami Yen protokol tribününe kimin gireceği ile ilgilendiğini gördünüz mü?
Kaldı ki kanunda bile bu görev İl müdürlerine bırakılmış il müdürleri de bu vazifeyi şube müdürlerine yaptırırdı.
*İstatistikler ve sporcu sayıları ya hormonlu ya yalan.
Zira bir çocuğun hem okuldaki hem kulübündeki lisansı ayrı ayrı mükerrer sayılıp rakamlar şişirilmiş ve hatta ek branşlar bile ilave edilmiştir.
Bu kadar angarya ve boş iş ile uğraşılırsa
Elbette olimpiyatta beklenen sayıda madalya alamaz başarılı olamazsınız.
Maalesef bu çark ve sistemi 2003 2. yarısından itibaren bozdular.
Ve biz bunları anlatacak yayın organı bulamıyoruz.
Şimdi Paris dönüşü Sayın Bakan hesap soracağız diyor.
Hesap sormak yerine kafileler hazırlanırken tedbirlerinizi oto kontrol sistemi ile alsaydınız ya.
Yarından tezi yok;
1- Kredi Yurtlar Kurumu Spor Bakanlığından alınıp MEB devredilmeli ve spor teşkilatı asli görevine döndürülmelidir.
2- Spor kamu oyuna sunulan faal lisanslı sporcu sayısı Cumhurbaşkanını da, kamu oyunu da yanıltır mahiyettedir. Yeniden kontrol edilmeli planlar ona göre yapılmalıdır.
3- Başkanlar ilgili federasyonlarla uzaktan yakından ilgisiz ise derhal görevlerini konusunda uzman kişilere devretmeli bununla ilgili çalışmalar hemen başlatılmalıdır.
4- Başarıda ödüle koşanlar başarısızlıkta da bir ceza ile karşılaşacağının farkında olmalı ve bu sistem oturtulmalıdır. (Ceza derken sporcuyu kast etmiyoruz elbette) "Başarıda ödül, başarısızlıkta görevi başarabileceğe devretmek" sistem haline getirilmeli muhataplar da bunu bilmelidir.
* Son olarak sporda yetenek tespiti ve yıldız sporcu arayışı ehil ellerde sistematik ve hızla devam etmeli ve bulunan çocuklar kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Bu sistemle çalışıldığında başarı kaçınılmaz olacaktır.
Saygı ve sevgilerimle”
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Gazetecilik ciddi bir meslek haline yeniden geldiği zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025