İstanbul 23°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Sadece Yeni Doğan Çetesi mi var sizce!

  • Varsa bir çaresi gelin anlatın

  • Yeni Türkiye’nin anti tezi Alperen

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Sadece Yeni Doğan Çetesi mi var sizce!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ekim 22, 2024

Yazı İçeriği

  • Sadece Yeni Doğan Çetesi mi var sizce!

  • Varsa bir çaresi gelin anlatın

  • Yeni Türkiye’nin anti tezi Alperen

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Varsa bir çaresi gelin anlatın

İktidar partisi AKP, emekli maaşlarına zam yapılmamasının, emeklinin açlığa mahkum edilmesinin nedeni olarak Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ı (EYT) gösteriyor, EYT yüzünden SGK’nın çökme noktasına geldiğini anlatıp duruyordu.

Sürekli kandırıla kandırıla ülkeyi 22 yılda uçurumdan aşağı düşüren iktidar, her olayda olduğu gibi burada da suçsuzdu, sadece kandırılmıştı.

Bu kez de Emeklilikte Yaşa Takılanlar tarafından.

Oysa şimdi görüyoruz ki, emeklinin doğru düzgün maaş alamamasında da suç EYT’de değil SGK’nın kötü yönetilmesinde, ülkenin topyekûn kötü idare edilmesinde.

Yıllarca Kemal Kılıçdaroğlu’nu SSK’yı zarara sokmakla suçlayanlar, SGK’yı tüm zamanların en kötü durumuna getirdiler.

Bunda elbette tek faktör yok.

Bir yandan çalışanların SGK’daki birikimlerinin kötü nemalandırılması, hükümetin yanlış harcamalarının finansmanında kullanılması kadar, Suriyeli ve Afgan mültecilerin sosyal güvenlik şemsiyesi dışında çalıştırılmalarının ve AKP’nin sürdürülemez olduğu başından söylenen sağlık sisteminin hortumlarının SGK’ya bağlanması da etkili.

EYT de elbet bir faktördür ama bu saydıklarımın yanında minimal bir faktördür.

Yeni Doğan Çetesi rezaleti ile sistemin nasıl işlediğini de açıkça görmüş oluyoruz.

Neredeyse tamamı AKP’ye veya iktidar ortaklarına yakın firmalarca oluşturulmuş obez sağlık sistemi ayakta kalabilmek için SGK kaynaklarına bağlanmış.

Çeteler oluşturarak sağlık harcamalarını şişiriyor ve bunu SGK’ya ve vatandaşa fatura ediyorlar.

Bugün ortaya çıkan Yeni Doğan Çetesi bana göre buzdağının ucu, sağlıktaki büyük vurgunun en küçük bölümüdür.

Yeni Doğan Çetesi var da “Ölmekte Olan” çetesi yok mu sizce!

Ya da “Stent Çetesi” veya “Ameliyat Çetesi” olmama ihtimali var mı!

Bugün kaçınız size ve bir yakınınıza şart koşulan ya da kibarca “tavsiye edilen” bir operasyonun gerçekten gerekli olup olmadığı konusunda “kesin” bir yanıt verebilirsiniz!

Reflünüzün kalp sorunu gibi yansıtılıp, birkaç bin dolarlık gereksiz bir stent operasyonu için masaya yatırılmadığınızdan emin olabilir misiniz!

Hatta bu operasyonda stentin gerçekten takılıp takılmadığını biliyor musunuz!

Yapılması şart denilen böbrek ya da karaciğer ameliyatınızın ne kadar şart olduğu konusunda kesin bir fikriniz var mı!

Beyin ölümü gerçekleşmiş yakınınızın, sizin duygularınız kullanılarak, makinaya bağlı olarak yakınınız için mi yoksa SGK’ye kesilecek günlük faturalar için mi yaşatıldığını anlama şansınız var mı!

Doktorları sayısal performansa bağlayıp o gün kaç satış yaptığı üzerinden prim alan satış görevlisine çeviren AKP Sağlık Sistemi’nin sonuçlarıdır bunlar.

Doktoru tüccara, hastaneyi ticarethaneye çevirseniz, bu sisteme boyun eğmeyen hekime de “Giderlerse gitsinler” derseniz sonuç kaçınılmaz olarak bu olur.

Bugün bakın çevrenize.

Her köşe başında bir hastane var ise, kentin rant değeri en yüksek bölgelerinde bile pıtrak gibi dev hastaneler açılıyorsa bunun bir ödeyeni vardır elbet.

Öyle ya da böyle, dolaylı ya da doğrudan o ödeyen sizsiniz.

CHP lideri, yeterince aktif olmadıklarını söyleyip, kendilerini “kötü muhalefet” yapmakla suçlayanları “Fetö’cü sosyal medya hesapları” olarak tanımladı.

Doğrudur, CHP’li görünüp CHP yönetimini eleştiren hesaplar arasında iktidar trolleri de, FETÖ’cü hesaplar da, ikisinin ortalaması diyebileceğimiz eski genel başkan yanlıları da vardır.

Ama kendisine yönelik eleştirilerin tümünü “FETÖ’cü hesaplara” bağlayan yönetim anlayışı ne anlayıştır ne de yönetim.

CHP’nin bazı tepkilerindeki tepkisizliği veya yumuşaklığı hatalı bulan, CHP liderinin kimi davranışlarını eleştirenler arasında FETÖ ile, iktidar ile hiçbir yakınlığı olmayan akademisyenler, gazeteciler, sanatçılar da var.

Her eleştiriyi kötü niyete, bir örgütün mensupluğuna, muhalif olmaya bağlayıp her yaptığınızı doğru ve eleştirenleri hatalı görürseniz ve eleştirenlere sövmeye başlarsanız varacağınız yer hiç ama hiç iyi bir yer değildir.

Nereden mi biliyorum!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan.

Bu tavır onun tavrıdır.

Her eleştiren kötü, her eleştiren düşman, her eleştiren art niyetli demeye başlarsanız yanınızda doğru düzgün adam kalmaz.

Giderek 2. sınıf, 3. sınıf adamlarla idare etmek zorunda kalırsınız.

Yanınızda kalan tek tük düzgün adamlar da hain damgası yememek için susmaya başlarlar.

Sonuç bugün yaşadığımız Türkiye olur!

Türkiye’nin en son ihtiyacı olan şey ise bugün yaşadığımız Türkiye’nin nedeni olan bir anlayışın replikasıdır.

CHP lideri bir gölge kabine açıklamıştı.

Türkiye yanıyor.

Kendisi açılışta, 6. ay dönümü kutlamasında, festivalde.

Tamam bunlar da siyasi faaliyet ama en azından gölge kabinenin bakanları nerede!

Mehmet Şimşek milleti çıldırtacak bir vergi paketi hazırlığı yapıyor. Herkes ayakta.

Nerede Gölge Hazine ve Maliye Bakanı. Çıkıp bu paketteki yanlışları anlatsın! “Var bir çaresi” desin.

Türkiye Yeni Doğan Çetesi ile sarsılıyor.

Nerede Gölge Sağlık Bakanı çıkıp Türkiye’yi hem madden hem manen bitiren bu sağlık sistemini eleştirsin ve yerine nasıl bir sağlık sistemi kuracaklarını anlatsın. Bunun da “Var bir çaresi” desin.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı artık milletle dalga geçme noktasına gelmiş.

Hani Gölge Çalışma Bakanı, SGK’yi nasıl kurtaracaklarını, emeklinin yaşam koşullarını nasıl düzelteceklerini tane tane izah etsin. “Emeklinin de var bir çaresi” desin.

Milli Eğitim bitmiş, analar babalar çocuklarının geleceğinden endişeli.

Nerede Gölge Milli Eğitim Bakanı. Gelsin, kendi müfredat önerilerini açıklasın. “Bu çöküşün de var bir çaresi” desin.

Söyleyeceğiz ama bize yer vermiyorlar diyorsa onun da bir çaresi var, buyursun gelsinler.

Türkiye’nin en çok izlenen kanalı açık herkese, gelip Youtube kanalımda anlatsınlar.

Şimdi bunları söyleyince iktidar trolü mü oluyoruz, yoksa artık F’si gitmiş FETÖ’cü mü!

62 yaşındayım.

Siyasi bir hesabım yok, ülkeyi yönetmeye talip değilim.

Ama her gün Youtube yayınımın altındaki binlerce yorumu okuyorum. “Bir ders alır, bir şey öğrenirim, bir yanlışımın farkına varır mıyım?” diye.

İçlerinde trol yok mudur, FETÖ’cü yok mudur, kötü niyetli olan yok mudur, fesat yok mudur?

Vardır elbet.

Ama düzgün eleştirenler de vardır.

Ve olumlu veya olumsuz her eleştirenden bir şey öğrenirim.

Eleştirmeyenden öğrenmek mümkün değildir.

Ana muhalefet lideri de bunu öğrenmek zorundadır.

NOT: “Var bir çaresi” dememin nedeni, CHP’nin çok iyi bir sloganla ortaya çıkıp “Var bir çaresi” diyen bir kampanya yapması. Slogan güzel ama içini dolduracak adımlar eksik.

Yeni Türkiye’nin anti tezi Alperen

Yetenek, azim ve çalışma ile de para kazanmanın mümkün olduğunu gösterdiği için sevgili Alperen Şengün’e teşekkür ediyorum.

Giderek ahlakını yitirmeye zorlanan, çalışmadan başarılı olma, zengin olma hayalleri ile kısırlaştırılan bir topluma çalışma ve azmi yetenekle harmanlayarak da zengin olunabileceğini, başarılı olunabileceğini gösterdi.

22 yaşındaki genç basketbolcunuz takımı Houston Rockets ile 185 milyon dolarlık bir anlaşma yaptı. 5 yıllık anlaşmanın her yılı için Alperen’in alacağı para 37 milyon dolar.

Bu bir Türk sporcunun yaptığı en büyük anlaşma, bir Türk sporcunun şimdiye kadar kazandığı en büyük para.

Bu yaz birkaç kere Alperen’le bir araya geldiğimizde Houston Rockets’tan 225 milyon dolarlık bir anlaşma istediğini, Houston’ın ise 150 milyon dolar önerdiğini söylüyordu.

“185’e anlaşacağız sonunda” diyordu.

İstediği gibi oldu. Hayırlısı olsun. Sakatlıksız, sağlıklı, başarılı, bol skorlu bir 5 yıl geçirip, 5 yıl sonra daha iyi bir anlaşmaya imza atsın inşallah.

Alperen müthiş bir örnek.

Giresunlu, balıkçı bir babanın oğlu.

Hikayesi baştan sona muhteşem.

Giresun’da babasının basketbol sevgisi, idealist bir öğretmenin kurduğu takımlarda babasının ön ayak olması ile yer bulması.

Ardından Banvit alt yapısına katılıp, daha çocuk yaşta müthiş bir disipline girmesi.

Yılmadan, bıkmadan, usanmadan sistemli bir şekilde çalışması.

Ve sonuç.

Yazın karşılaştığımız otelde günde iki antrenman yapmaya devam etmesi, herkes eğlenirken onun müthiş bir disiplinle çalışmaya gitmesi bu başarıyı getiren etkendir.

Alperen Şengün iktidarın Türkiye’ye öğrettiğinin tam tersidir.

Gerçek evrensel başarının çalışma ve liyakatle olduğunu göstermiştir.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Çalışarak başarmanın çalışmadan başarmaktan daha keyifli ve daha kalıcı olduğunu anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Silivri Günlüğü - 61
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 61

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2025

Silivri Günlüğü - 60
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 60

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

Silivri Günlüğü - 59
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 59

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Mehmet Demirkol yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 17, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Barış Terkoğlu yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 16, 2025
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Zeki Demirkubuz yorumluyor

Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"

Eylül 15, 2025

5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı

"Gülmek bir savunma mekanizması"

Eylül 14, 2025