
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Bu para ödendi ise sanatçılara ödenmemiştir
Milyonu konuşurken, milyarları konuşmayacak mıyız!
Ne söylemeyeceğini bilmek
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Bu para ödendi ise sanatçılara ödenmemiştir
Fatih Altaylı
Kasım 8, 2024
Yazı İçeriği
Bu para ödendi ise sanatçılara ödenmemiştir
Milyonu konuşurken, milyarları konuşmayacak mıyız!
Ne söylemeyeceğini bilmek
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Milyonu konuşurken, milyarları konuşmayacak mıyız!
Birkaç gündür Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin sanatçılara ödediği konser ücretleri konuşuluyor.
Ebru Gündeş’e 62 milyon TL, Mor ve Ötesi’ne 71 milyon TL, Candan Erçetin’e 80 milyon TL gibi paralar ödendiği iddia ediliyor.
İddiaları ilk ortaya atan, dinozorlara milyar dolara yakın para ödeyen eski başkan Melih Gökçek’in milletvekili ve televizyon kanalı sahibi oğlu.
İddialar doğru mu henüz bilmiyoruz ama durum Gökçek’ler açısından “men dakka dukka” durumu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ebru Gündeş’e böyle bir ödeme yapılmadığını açıkladı ama bu “Yapılmayacak” ya da “Böyle bir anlaşma yok” manasını şimdilik taşımıyor.
Mor ve Ötesi ise böyle bir konser ücretinin söz konusu dahi olmadığını, böyle bir ücret almalarının mümkün olmadığını belirterek ABB’nin gerçek ücreti açıklamasını istedi.
Candan Erçetin ise şu ana kadar bir açıklama yapmadı.
Uzun yılar televizyon yöneticiliği yaptığım ve bunun yanı sıra çevremde bu gibi organizasyonları yapan pek çok dostum olduğu için şunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Hiçbir Türk sanatçının böyle bir “kaşesi” yok.
2 milyon hatta 3 milyon doları bulan bu ücretlerle dünya starlarını getirip konser verdirmek mümkün.
Sanatçılara böyle bir ödeme yapılmadığına kalıbımı basarım.
Organizasyon için şart olan sahne, ses düzeni, ışık gibi masrafları da ekleseniz böyle bir maliyet çıkması mümkün değil.
Bir Türk sanatçı ile yapacağınız işin maliyeti taş çatlasa 300 ila 500 bin dolar arasında oluyor. En pahalı sanatçı Tarkan’ın konser maliyeti bile 1 milyon doları bulmuyor.
Belediyeden bunun üzerinde bir para çıkmışsa eğer biliniz ki, arada birileri, bir organizasyon firması ciddi bir miktar götürmüştür.
Bu elbette açığa çıkar.
Peki tüm bunlar AKP’li belediyelerde olmuyor mu, onların da konser verdirdiği “kendi sanatçıları” yok mu!
Onca sanatçı, türkücü boşu boşuna mı AKP hayranı!
Sanatçıları bırakın, belediye organizasyonlarından para alan gazeteciler, televizyoncular, televizyon sunucuları, televizyon yorumcuları da keşke teker teker açığa çıkarılsa.
İktidar yanlısı veya muhalif fark etmez.
Kimler siyasetçilerle akçeli işlerin içine giriyor, kimler sözde gözlemcisi ve eleştirmeni olduğu siyasetten nemalanıyor onlar da ortaya çıksa.
Hepimiz için iyi olmaz mı!
Siyasetin finansmanındaki rezilliği yıllardır konuşuruz ama bir sonuç alamayız.
Peki medyanın ve medya mensuplarının kamu kaynakları ile finansmanını da konuşmamız gerekmiyor mu!
Hadi geçelim alttaki yazıya.
CHP’li belediyelerin konser harcamalarını gündeme getiren iktidar yanlısı medya, ki getirmesinler asla demiyorum, bunları bilmek öğrenmek hepimizin hakkı, ama iktidar kontrolündeki veya yönetimindeki kurumlarının harcamaları ile ilgili en ufak bir eleştiri yapmıyor, bu harcamalar gündeme getirilmiyor.
Bunun en basit örneği kamuya ait şirketlerin reklam ve tanıtım harcamaları.
Şu anda Türkiye’nin en büyük reklam vereni olan THY mesela.
THY elbette reklam yapacak, elbette ulusal veya uluslararası sponsorluklarla adını duyuracak fakat yine de hem halka açık hem de kamu kontrolündeki bir kurum olan THY’nin sadece bu yılın ilk 9 ayında 4 milyar 455 milyon TL’yi bulan yani hemen hemen 150 milyon dolarlık dev reklam ve tanıtım harcamalarının dökümünü bilmek de hakkımız değil mi!
THY bu paraları hangi mecralara harcamış, bunun gazete ve televizyonlara verilen bölümü kimlere gitmiş, hangi gazeteler ve televizyonlar THY’nin 4 milyar 455 milyon TL’lik reklam harcamasından ne kadar pay almış.
Sadece THY mi!
Kamu bankaları da siyaset ve iktidara desteğin finansmanında kullanılmıyor mu!
2023 yılında kamu bankalarının yani Ziraat, Halk ve Vakıfbank’ın toplam reklam harcamaları 3,8 milyar TL.
Bunun 1,777 milyarını Halkbank, 1,122 milyarını Ziraat Bankası, 857 milyonunu ise Vakıfbank harcamış.
THY’nin 2024 yılı reklam harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 56 oranında artış göstermiş.
Kamu bankalarındaki artış oranı da buna paralel ise eğer aynı bankalar 2024 yılı için 5 milyar 928 milyon TL reklam harcaması yapmış olacaklar.
Bu bankaların bu paranın tamamını yurt içinde harcadığı göz önüne alınırsa bu 6 milyar TL’ye yakın para kimlere dağıtılmış, hangi medya kuruluşları bundan ne kadar pay almış, bu para ile hangi iktidar destekçisi gazetecilerin maaşları ödenmiş, lüks makam araçlarının masrafları karşılanmış.
Kamu kontrolündeki sadece 4 kurumun reklam giderleri 10 milyar TL.
Buna yıllardır Türkiye’nin en büyük reklamvereni olan Turkcell’i de ekleyin. Bu kuruluş da yıllardır AKP kontrolünde.
Turkcell milyarlarca liralık reklam bütçesini kimlere dağıtıyor, bu bütçe ile kimler besleniyor.
Keza Türk Telekom.
Sadece bu ikisinin reklam bütçesi de kamu bankalarından ve THY’den fazla.
Bunlar hangi gazete ve televizyonlara gitti, bunun dökümü açıklanabilir mi!
Elbette belediyelerin yaptığı bir yolsuzluk, usulsüzlük var ise, konserlere birkaç milyon dolar harcadılarsa konuşacağız, inceleyeceğiz, eleştireceğiz.
Peki siz kamu şirketlerinin milyarlık reklam harcamalarının nereye gittiğini konuşup tartışabilecek misiniz!
Ne söylemeyeceğini bilmek
Özgür Özel, genelde güzel konuşuyor ama arada öyle gaflar, öyle hatalar yapıyor ki, bir çuval incir çöpe gidiyor.
Siyasette özeleştiri iyidir ve gereklidir ama açıkta yapılanın bir dozu vardır ve kalanının nerede kiminle yapılacağı bellidir.
Özgür Özel burada ölçüyü kaçırıyor ve özeleştiriyi nerede yapacağını bilmiyor.
Bir örnek vermek gerekirse akşam bir davete gideceğiniz zaman eşinizin elbisesini evde “Bu davet için bu kıyafet çok uygun olmamış, başka bir şey mi giysen acaba” diye eleştirebilirsiniz ama evde dikkat etmeyip, çıkmadan önce eleştirmediğiniz bir kıyafeti gittiğiniz davette “Bu kıyafet de buraya hiç olmamış. Keşke başka bir şey giyseydin” diye bütün davetlilerin önünde eleştiremezsiniz.
Eğer böyle bir şey yaparsanız bu “zevzeklik” olur ve muhtemelen bir iki tekrarında “boşanma” ile sonuçlanır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir siyasetçiyi iyi bir siyasetçi ve hatta ötesinde devlet adamı yapan özelliğin ne söyleyeceğini bilmek değil, ne söylemeyeceğini bilmek olduğunu öğrenir inşallah.
Tabii çok geç olmadan!
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Kendi gözündeki merteği görüp görmezden gelenler, elin gözündeki çöple uğraşmadığı zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025