
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Çanakkale’de yeni soygun
Terbiyesiz ama dediği önemli
Fotoğrafa bak anlayışı anla
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Çanakkale’de yeni soygun
Fatih Altaylı
Aralık 10, 2024
Yazı İçeriği
Çanakkale’de yeni soygun
Terbiyesiz ama dediği önemli
Fotoğrafa bak anlayışı anla
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Terbiyesiz ama dediği önemli
Bugün herkes Suriye ile ilgili muhteşem görüşlerini yazarken ben bambaşka bir konuyu ele almak istiyorum.
Doğru mu yapıyorum ondan da emin değilim.
Çünkü farkındayım ki, yolsuzluk, hırsızlık, bu ülkenin soyulması, çocuklarımızın ve hatta torunlarımızın geleceğinin çalınıyor olması hiç kimsenin umurunda değil.
Hâlâ internet sitelerinin çok okunan haberlerine, sosyal medyanın TT’lerine bakınca saçma sapan magazin haberlerinin daha fazla ilgi çektiğini, tuttuğunuz takımın bir puanının çalınmasının ülkenin geleceğinin çalınmasından daha önemli olduğunu görüyorum.
Ama yine de yazacağım.
Çünkü ben bu ülkenin çocuklarının geleceğini o çocukların ana babalarından daha fazla önemsiyorum.
Hatırlarsanız birkaç ay önce RES (Rüzgar Enerjisi Santrali) ve GES (Güneş Enerjisi Santrali) lisanslarının dağıtımı yolu ile nasıl 6 milyar dolarlık bir rantın eş dost akrabanın cebine koyulduğunu anlatmıştım.
Geçen cumartesi günü de KOİ ve özelleştirme ihalelerini en iyi bilen adam, eski Devlet Planlama Teşkilatı uzmanı Prof. Dr. Uğur Emek ile 6 milyar dolarlık bu rantın, devlete ve millete atılan 129 milyar dolarlık bir kazığa nasıl dönüştüğünü anlattık.
Bu rantı dağıtan kurum olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) bizi dava edecekmiş.
Çok mutlu oldum.
Böylelikle mahkemede bu rantın kimlere dağıtıldığını, listede kimler olduğunu resmî belgelerle itiraf etmek zorunda kalacaklar. Bizim ulaşamayacağımız belgeleri mahkemeye seve seve getirmek zorunda kalacaklar.
Tüm sektörün bildiği bir olayı mahkemede bir hesaplaşmaya çevireceğiz.
Bugün anlatacağım ise başka bir hikaye.
Bu kez otoyollardaki rezalete bir kez daha gireceğiz.
Belki hatırlarsınız, bir süre önce Kuzey Marmara Otoyolu’nda proje değişiklikleri yapmak sureti ile işletme süresinin ihaleye ve yasalara aykırı olarak nasıl uzatıldığını, küçük küçük eklemelerle müteahhitlere ana projede büyük bir süre kazanımı ve yüz milyonlarca dolar kazandırıldığını yazmıştım.
Bu kez benzer bir oyun Çanakkale Köprüsü ve çevre yolları projesinde sergileniyor.
Şu anda neredeyse hiç kullanılmayan bu köprüye “müşteri” taşımak için Marmara bölgesinde yeni otoyollar yapılması gerekiyor.
Normal olan, bu yollar için de ihaleye çıkılması ve en iyi teklifi verene bu yolların yaptırılması.
Ancak Türkiye’nin son 23 yıldaki en şaibeli bakanlığı haline getirilmiş bakanlığı olan Ulaştırma Bakanlığı böyle yapmıyor.
Yine abidik gubidik işler peşinde.
Bana gelen güvenilir bilgilere göre yolun Kınalı-Malkara arası yol yapım çalışması kısa süre sonra başlayacak.
İhalesiz, yarışmasız bir biçimde sanki eski işin bir devamıymış gibi bunu da Çanakkale Köprüsü’nü yapan konsorsiyum Limak-Yapı Merkezi inşa edecek.
İş o kadar bitmiş ki, alt taşeron firmalar bile belirlenmiş, taşeronlar yol güzergahı üzerinde belirli aralıklarla şantiyelerini kurmaya çoktan başlamışlar.
İş bitmiş.
İhalesiz yapılan bu işin bedeli olarak ise Çanakkale Köprüsü’nün süresine 4 yıl ekleyecekler.
58 kilometrelik yol inşaatı için, köprü işletmesine 4 yıl ekleyip, garanti geçişten toplamda yaklaşık 1,7 milyar dolara yakın bir kârı müteahhitin cebine sokacaklar.
1,7 milyar dolara 58 km yol.
Güzel değil mi!
Çanakkale Köprüsü’nü ise ayrı bir fasılda yine konuşuruz.
Gerekliliği bir yana, o kadar uzun, o kadar yüksek ve o kadar pahalı olmalı mıydı, yoksa milyarlar boşu boşuna gösteriş için mi harcandı bakarız!
Kimilerine göre Rus siyaset bilimci ve filozof bana göre ise büyük oranda kaçık bir narsist olan Alexander Dugin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve Türkiye’yi tehdit eden sözler söylediği için dün geceden beri hedefte.
Rus siyaset bilimci “Suriye, Erdoğan için bir tuzaktı. Stratejik bir hata yaptı. Rusya'ya ihanet etti. İran'a da ihanet etmişti. Ayvayı yedi. Kemal'in Türkiye'sinin sonu başlamışken, sizi destekliyorduk. Şimdiye kadar. Bundan sonra pişman olacaksınız." demiş.
İktidar yanlısı medya ve troller geceden beri Dugin’e sövüyorlar.
İlginç olan, aynı medyanın düne kadar Dugin’den övgü ile söz ediyor olması.
1 Kasım’da “Putin’in akıl hocasından Erdoğan’a övgü dolu sözler” diye manşet atan Yeni Şafak bugün itibarı ile “Suriye’de tüm tezleri çöken küstah Dugin’den hakaret” başlığı atıyor.
Dugin’in tarzının küstahça ve terbiyesizce olduğu çok açık.
Hadsiz bir tutum içinde.
Ancak sözlerinin arkasında mutlaka bir mana, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğine ilişkin önemli satır araları olduğu da bir gerçek.
Bugün Dugin’e küstah, terbiyesiz, deli, ahmak, aptal diyerek hatta arzu ederseniz yedi sülalesine söverek içinizi rahatlatabilirsiniz. Ama bu Dugin’in işaret ettiği sorunu ortadan kaldırmaz.
Ama siyasal İslamcılık tam da böyle bir şeydir.
Dün sövdüğünüz İsrail’in ve ABD’nin kuyruğuna takılıp Suriye’de destan yazdığınızı iddia ederseniz, işinize gelmeyen bir şey söylediği için dün övdüğünüz Dugin’e söversiniz.
Sonra da dönüp dönüp “Kandırıldık” dersiniz.
Fotoğrafa bak anlayışı anla
Balık niye pahalı, balık niye bulunmuyor, komşularımızın denizlerinde balık bolken, bizim denizlerde niye balık yok!
Bu soruları her balık avı döneminde sorarız.
Yanıtı bellidir ama vermek hoşumuza gitmez, soru olarak kalsın isteriz.
Sorunun en temel kaynaklarından biri, Türkiye’nin balık avcılığında sınırı 24 metreye çekmesi.
Avrupa Birliği’nde 50 metre olan sınır, Türkiye’de 24 metreye çekildi.
Bu da balıkçılığı bitiren en önemli unsurlardan biri, birincisi.
Aşağıdaki fotoğraf ise bu işi nasıl bir bilinçsizlik ya da bilinçli bir vahşetle yaptığımızın somut görüntüsü.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
İnsana değer vermeyenin medyada yeri olmadığını anladığımız zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025