
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Bir sonrakine kadar en büyük acımız bu
Suriye’de saatli bomba
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Bir sonrakine kadar en büyük acımız bu
Fatih Altaylı
Şubat 6, 2025
Yazı İçeriği
Bir sonrakine kadar en büyük acımız bu
Suriye’de saatli bomba
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Suriye’de saatli bomba
Bugün milletçe yaşadığımız en büyük acının 2. yıldönümü.
Unutmayacağız diye diye unuttuğumuz bir felaket günü daha.
Her şeyi olduğu gibi onu da unuttuk.
Depreme müdahalede geciken beceriksiz AFAD yönetimini.
Vatandaşa çadır satan Kızılay Başkanı Kerem Efendi’yi.
Asker antipatisi ve belki de korkusundan depreme en kısa zamanda müdahale edebilecek istihkam birliklerini kışlaya tıkan yüreksizleri.
Ulaşılamayan yüzlerce enkaz altında donarak can veren binlerce insanımızı.
Devletin yardım edemediği insanlarımıza yardım etmek için bölgeye koşan sanatçıları hedef gösteren yaratıkları.
Deprem bölgesindeki yardım ekiplerinin haberleşmek ve bilgi almak için kullandıkları sosyal medya platformlarının, hükümeti de eleştiriyorlar diye kapatılıp, kurtarma ekiplerinin çaresiz bırakılmasını.
Enkaz kaldırırken bile partizanlık yapılmasını.
‘Hatay Havaalanı’nı sen tamir ettin, ben tamir ettim’ kavgasını.
Hatay’ın en değerli arazilerinde milletin malına el koyulmasını.
“Yaparsa AKP yapar” diyerek bir yıl içinde yapılacak denilen konutların yapılmamasını.
Yapılan az sayıda konutun her ne hikmetse kurada tarikat liderlerine ve AKP’li yöneticilere çıkmasını.
Binaların yıkılmasına sebep olduğu halde yargılanmayan, tutuklanmayan, bulunamayan AKP’ye yakın kodamanları.
Tüm bunlardan önce imar afları ile ölüme davetiye çıkaran şehircilik anlayışını.
Ve hepsini unutsak bile kızının elini bırakamayan bu babanın her gördüğümde beni gözyaşlarına boğan bu fotoğrafını.
Unuttuk sanmayın.
Ölünceye kadar unutmayacağım.
Unutmayın, büyük acıları unutursanız daha büyüklerini yaşarsınız.
Bu acılara sebep olanlardan hesap sormazsanız, daha büyüklerine sebep olmaları için cesaret sağlarsınız!
Bir kez daha başınız sağ olsun.
Ama bilin ki bu kafa ile daha çok acılar yaşayacaksınız.
Daha çok öleceğiz.
Ders almadığımız, ders vermediğimiz için.
Astronomlar teleskoplarla uzayın derinliklerine bakar ve milyonlarca ışık yılı ötedeki gaz ve toz bulutları içinde yeni yıldızların doğumuna şahitlik ederler.
Bizim ise yeni bir “Ortadoğu diktatörünün” doğumuna şahitlik etmek için dev teleskoplara, Hubble’a, James Webb’e ihtiyacımız yok.
Evdeki televizyona şöyle bir bakmak yetiyor.
Dünün Selefi teröristine bugün “muhteşem lider” övgüleri yapılmaya başlandı.
Köklerinden, aile geçmişinden, asaletinden, eşinin ne kadar soylu bir aileden geldiğinden bahseden onlarca yazı, onlarca haber.
Yakında “Aslında bir Osmanlı Şehzadesiydi” diye yazarlarsa hiç şaşırmayacağım.
ABD’nin adamı, CIA’nın elemanı olarak işe başlayıp, sonra Orta Asya ve Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Usame bin Ladin de Suudi Arabistan’ın en iyi ailesinden geliyordu, bu onu adam mı yapar!
Biliyoruz ki, Amerika kullanacağı adamları önce böyle parlatır, sonra işi bitince gelir, yatağından alıp öldürür.
Şimdi Ahmet El Şara’nın parlatılma zamanı belli ki!
Biz de bu operasyonun bir parçası olarak herifi senin benim vergilerimle alınmış, vergilerimle uçurulan Devlet’e ait Airbus ile alıp Ankara’ya getirdik, 1. mevkide ağırladık.
Erdoğan ile uzun sohbetlerinde ne konuştular tam olarak bilmiyoruz.
O yüzden de dünden beri Ahmet El Şara’nın kolundaki saat konuşuluyor.
Enkaza dönmüş, sefaletle mücadele eden ülkenin liderinin kolunda bir Patek Philippe göze çarptı.
OdaTV, Şara’nın saatini haber yaparken Patek Philippe 5230P World Time demiş ve fiyatını 4,6 milyon TL olarak açıklamış.
Bilgi yarı ya da çeyrek doğru.
Evet, saat bir Patek Philippe doğru.
World Time o da doğru.
Ama 5230 değil.
P değil, yani platin değil.
Dikkat edilirse saatin kronometreli olduğu görülecektir.
Bu da saatin bir 5930 G olduğuna işaret eder. Yani platin değil, beyaz altın.
Fiyatı ise 4,6milyon TL değil, 3 milyon TL civarındadır.
Ve büyük ihtimalle de kendisine Türkiye’den önce ziyaret ettiği Suudi Arabistan’da hediye edilmiştir.
Bu değerde “hediye” bir saati anında koluna takmak da “diktatörlük” yolunda atılmış bir adımdır.
Güney komşumuzda patlamaya hazır bir bomba vardı.
O artık bir saatli bombadır.
Türkiye de kendisine güzel zırhlı bir Maybach hediye ederek Suudilerin altında ezilmemelidir.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Bize yapılan kötülükleri başkasına yapacak kadar küçülmediğimiz zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025