İstanbul 19°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Federasyon’dan da, Yapı’dan da kurtulmak için fırsat

  • İmamoğlu için siyasi yasak riski bitti mi?

  • Bir Monşer’e göre Trump ve Gazze

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Federasyon’dan da, Yapı’dan da kurtulmak için fırsat

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Şubat 10, 2025

Yazı İçeriği

  • Federasyon’dan da, Yapı’dan da kurtulmak için fırsat

  • İmamoğlu için siyasi yasak riski bitti mi?

  • Bir Monşer’e göre Trump ve Gazze

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

İmamoğlu için siyasi yasak riski bitti mi?

Biliyorsunuz uzunca bir süredir spor olmaktan çıkan ve anlamsız bir hale gelen futbolla ilgilenmiyorum.

Hâlâ Galatasaraylı olduğumu zannetsem de bu da artık bir alışkanlıktan ve okuduğum mektep arkadaşlarım ve köklü arkadaşlıklarımdan ibaret.

Oturduğumuz zaman eskisi gibi kulüp ya da spor konuşmuyoruz.

Bir zamanlar sıkı taraftarı olduğum kulüple bağım da son derece zayıf çünkü benim için kulüp birbirine benzeyen insanların ortak bir amaç için bir araya geldiği yerdir; ben bugün Galatasaray kulübünü yöneten Kırmızı, Kavukçu, Hatipoğlu ve diğerleri ile aramda ortak bir yön göremiyorum.

Tribünlerdeki mafyatik taraftar oluşumları ise bana hepten yabancı.

Yani ezcümle konunun dışındayım.

Dün gece Galatasaray’ın bir maçı olduğundan dahi habersiz bir biçimde ofiste çalışırken, Galatasaraylı okul arkadaşlarımın olduğu WhatsApp grubuna peş peşe mesajlar gelmeye başladı.

“Böyle penaltı mı olur”, “Yuh daha neler. Önce Galatasaray aleyhine bir penaltı verildiğini zannettim.”, “Bu penaltıyı auta atmalıyız” gibisinden mesajlar da gelince anladım ki, Galatasaray haksız bir penaltı kazanmış. Sonra mesajlar “Bu bize yapılmış bir komplo, rahatça kazanacağımız maçı şaibeli hale getirmek için tezgah” gibi mesajlar yağmaya başladı.

Körlerin bile penaltı olmadığını göreceği bir pozisyona penaltı verilmiş, herkesin çok istediği yabancı VAR hakemi de penaltı kararını onaylamıştı.

Güldüm, “Al sana yabancı VAR’” dedim içimden.

Sonra yine ilgimi kestim olayla.

20 dakika kadar sonra, yine aynı gruba gelen mesajlardan Galatasaray’ın rakibi olduğunu öğrendiğim Adana Demirspor’un sahadan çekildiğini öğrendim.

Dayanamayıp sordum, “Haksız bir penaltı daha mı kazandı Galatasaray?”

Hayır, öyle bir şey olmamıştı.

Adana temsilcisi ani bir kararla, sahadan çekilmişti.

Galatasaraylı gruplarda bunun bir Ali Koç organizasyonu olduğu yazılıp çizilmeye başladı hemen.

Ben bunları bilmem, bilemem.

Ben insanların doğruyu söylediğine inanmayı isterim.

Adana Demirspor Kulübü Başkanı “Tepkim Galatasaray’a değil, Federasyon’a, Ali Koç’tan da talimat falan almadım” dediyse ona inanmayı tercih ederim.

Adana Demirspor’un bu hareketi belki de bir fırsat olmalıdır.

Federasyon’dan kurtulma fırsatı.

Başkanı tarafından eş dost akraba çiftliği haline getirilmiş, UEFA’da bir seçim olduğunu bilmeyecek kadar körleşmiş ve uzun yıllardır ilk defa bir Türk’ü UEFA yönetimine aday göstermekten bile aciz ve herkesin ittifak halinde olduğu hakem rezaletlerinin de müsebbibi bu Federasyon’dan kurtulma fırsatı.

Geçmiş dönemlerde tüm hakem hatalarından Federasyon’u sorumlu tutan ama bu dönem bir yandan hakemlere demediğini bırakmayıp Yapı’dan bahseden ama Federasyon’a niyeyse toz kondurmayan Ali Koç da destek verirse Türkiye bu Federasyon Başkanı’ndan ve doldurduğu akrabalarından kurtulur.

Geçen hafta AKP’yi ama özellikle AKP liderini çok yakından tanıyan, eski bir siyaset arkadaşından bir mektup aldım.

“Fatih Bey, siz dahil pek çok kişi aylardır tartışıyorsunuz, ‘Erdoğan İmamoğlu’na bir siyasi yasak getirir mi, getirmez mi?’ diye, ben beyefendiyi çok yakından tanıyan biri olarak, bir uzmanı olarak söylüyorum, Tayyip Bey İmamoğlu’na asla bir yasak getirmez. Ben onu çok iyi bilirim.

Emin olunuz ki, İmamoğlu’na asla bir yasak getirmeyecektir.

O treni kaçırdığının farkındadır.

Eski Tayyip Erdoğan olsa idi, 31 Mart seçimlerinden önce getirirdi. Ama getiremedi.

Şimdi O da görüyordur durumu.

İmamoğlu’na yasak getirse CHP Karadeniz yaylalarından bir çoban bulup aday yapsa seçilir. Fark da 15 puandan az olmaz.

Bunu biz görüyorsak, eskisi kadar olmasa da hâlâ politikayı iyi okuyan Tayyip Bey de görüyordur.

Bu nedenle çok yakında Ekrem İmamoğlu’nu diline dolamaya başlar. Rakip olarak onu görür ve kendini tutamaz.

30 yıllık bir okurunuz olarak, bunu sizinle paylaşmak istedim.” 

Bu mektubun üzerinden iki gün geçti geçmedi, AKP Genel Başkanı Erdoğan “Ekrem Efendi, Ekrem Efendi” diye kürsüden seslendi.

Erdoğan’ı yakından tanıdığını bildiğim okurumun, bizim bilmediğimiz bir şeyleri bildiği ortaya çıktı.

Ama yine de emin olamıyorum.

Erdoğan hangisini isteyecek.

Mağdur bir CHP’nin adayı Yavaş’ı mı, yoksa giderek daha iyi bir siyasetçiye dönüşen İmamoğlu’nu mu!

Kırk katır mı, kırk satır mı!

Ayrıca hâlâ bilmiyoruz.

AKP’nin adayı kim olacak!

NOT: Yazıda R. Tayyip Erdoğan’dan AKP Genel Başkanı diye söz ettim. Çünkü bir Cumhurbaşkanı’nın bir belediye başkanına “Ekrem, Ekrem” diye hitap edeceğine ihtimal vermedim.

Bir Monşer’e göre Trump ve Gazze

Birkaç gün önce, Dışişlerinin eski mensuplarından, AKP’lilerin monşer diye tiye aldığı, ama Dışişlerini ayakta tutan tarz büyükelçilerden biriyle sohbet ettik.

Trump’ın Gazze’yi Amerikan toprağı yapmaya yönelik çıkışını sordum.

Trump’ın, Gazze’ye el koyarak orayı bir tür Las Vegas, bir tür Atlantic City yapma hevesinin ne kadar gerçekçi olduğunu.

“Hiçbir gerçekçi tarafı yok. Öyle bir şeyin olabilme ihtimali dahi sıfır. Laf olsun torba dolsun diye söylenmiş bir lakırdı. İsrail’de bile ciddiye alınmamıştır.” dedi.

Muhtemelen iktidara da verilen brifing bu yöndedir.

“Yapamaz” demişlerdir.

Ancak ben bu tavrı çok iyimser olarak görürüm.

Trump gibi hastalıklı bir ruh halinin neler yapacağını kimse tahmin edemez.

Size bundan 5 sene önce “ABD’de bir grup silahlı redneck Kongre’yi basacak, senatörler, Kongre üyeleri canını zor kurtaracak” desem “Bu Fatih kafayı üşütmüş” derdiniz ve bunun ihtimalinin sıfır olduğunu söylerdiniz değil mi!

Ama tarih, eline kültüründen daha fazla güç geçmiş liderlerin dünyayı ne hale getirdiğini gösteren örneklerle dolu.

Bildiğimiz kadarı ile Trump’dan güçlüsü de yok zaten.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Her yol mübah olmadığında.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Silivri Günlüğü - 61
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 61

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2025

Silivri Günlüğü - 60
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 60

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

Silivri Günlüğü - 59
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 59

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Mehmet Demirkol yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 17, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Barış Terkoğlu yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 16, 2025
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Zeki Demirkubuz yorumluyor

Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"

Eylül 15, 2025

5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı

"Gülmek bir savunma mekanizması"

Eylül 14, 2025