İstanbul 16°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Silivri Günlüğü – 8

detail banner reklam

Silivri Günlüğü – 8

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 3, 2025

Yazı İçeriği

  • Silivri Günlüğü – 8

Silivri Günlüğü – 8

Selamlar Emre, nasılsın… 

Ben gayet iyiyim. 

Özgür olmamak dışında bir sorunum yok. 

Ama zaten 86 milyon artı 8 milyon sığınmacının da özgür olmadığı bir toplumda tek farkımız, bizim bir de demir parmaklıklar ya da demir kapılar arkasında olmamız. 

Biliyoruz ki bu ülkede kimse özgür değil, iktidar mensupları bile… 

Varlığı, geleceği, edinimleri hukukun garantisi altında olmayan kimse gerçek bir özgürlükten söz edemez. 

Benim ve benim gibilerin demir parmaklıklar ardında ya da zindanlara koyulmasından ötürü zafer naraları atan ezikler bilsinler ki onların da özgürlüğü falan yok. 

Sahip oldukları tek özgürlük yalamaya özgürlüğü… 

Gerisinde ancak köşk bahçesinde zincire vurulmuş bir köpek kadar özgürler.

Silivri’ye dönecek olursak… 

Dün yoğun bir gündü. 

Berbere gitmek için dilekçe vermiştim. 

Ancak o kadar çok gelen giden oldu ki berber konusunu başka güne ertelemek zorunda kaldık.

Aslında sabah bir davam için dosya üzerinde çalışarak başlamıştım. 

Beraat ettiğim bir davada istinaf kararı bozduğu için yeniden yargılanacaktım. Bu dosyayı okuyor ve bozma gerekçesini anlamaya ve savunmamı hazırlamaya çalışıyordum ki ziyaretçi var diye çağırıldım.

Açık görüş odasına gittiğimde karşımda güler yüzü ile Muharrem İnce‘yi buldum. 

Sarıldık, öpüştük. 

CHP’ye dönüşünden ötürü kutladım. Keyfi yerindeydi. 

“CHP’ye abi olarak geri geldim dedi. Siyasette makam, mevki arzum yok. Tecrübemi paylaşmak, destek olmak, genel başkanın talep ettiği ölçüde temsil görevi yapmak üzere geldim. Zaten kopmamış, kopartılmıştım. Partide elbette Hikmet abi, Altan abi, Murat abi gibi benim de abilerim var ama onlar yaş icabı çok aktif değiller. Ben daha çok sahada olacağım.” diye de ekledi. 

Kılıçdaroğlu’nun kayyum olma talebine ise pek şaşırmış görünmüyordu. 

Belli ki İnce, Kılıçdaroğlu’nu yıllar önce çözmüştü. 

Benden sonra Ekrem başkanla görüşecekti. 

1 saate yakın sohbet ettik. 

Tam CHP’nin abisini uğurlarken bir başka abisin geldiğini haber verdiler. 

Bizim mesleğin abisi Uğur Dündar…

Adalet Bakanlığı’na başvurmuş izin, hemen verilmişti.

Sarılıp, öpüştük. 

Memleketin halinden, çocuklarımızın eğitiminden, kayınvalidesinin eğitime yaptığı katkıları nasıl sürdürdüğünden söz ettik. 

Bana Müjdat Gezen’in selamını getirmişti.

Uğur abi giderken hemen yandaki açık görüş salonunda İYİ Parti Milletvekili Lütfü Türkkan bekliyordu. 

Her zamanki gibi neşeli, pozitifti. 

Siyasi gözlemlerini, memleketin nereye sürüklediği ile ilgili fikirlerini paylaştı. Siyasetten ve olmayan hukuktan söz ettik. 

İş adamı olarak iktidardan büyük baskı görüyor, kamu bankalarının ve bürokrasinin bin türlü engeline katlanıyordu. 

Bunun sürüp sürmediğini sordum. 

Güldü. 

Artarak sürüyordu. 

“Boyun eğerim zannediyorlar. Eğmem.” dedi.

Akşama kadar barodan, sivil toplum örgütlerinin avukatlarından oluşan temsilcilerden pek çok kişi geldi. 

Hatır sorup destek olmaya gelen hukukçular çoktu.

Bu arada SEGBİS ile katılacağım duruşma hakimin tayin olması nedeniyle ertelendi. 

Emre, 

Tüm ziyaretçilerin sorduğu bir soruya burada toptan yanıt vereyim. 

Soru şu. 

“Cezaevinde nasıl muamele görüyorsunuz?”

Çok açık söyleyeyim. Hiçbir şikayetim yok. 

Cezaevindeki infaz koruma ekibi kusursuz bir organizasyon oluşturmuş ve eksiksiz bir disiplini, bir cezaevi ortamından beklenmeyecek bir zerafetle uyguluyorlar.

En küçük bir şikayet haksızlık ya da arsızlık olur. 

????????

Evet hücremizden her çıkarıldığımızda üstümüz aranıyor ama kaba olmayan bir tavırla. 

Yemek servisi yapan ekip yemek tercihlerimizi birkaç günde çözmüş. 

Gayet dikkatli ve yardımcı bir tavırdalar. 

Öyle ki birkaç gün önce Arçelik’e televizyonun ses düzeni ile ilgili uyarı yapınca Bakanlık’tan televizyona bakın denmiş. 

Bakanlık müsterih olsun, sorun TV’nin hoparlöründe ve genel bir sorun. 

Benim televizyonumda ya da cezaevinin yayın sisteminde değil. 

Yine de bununla bile ilgilenip teknisyen yollatmaları ilginçti. 

Ama şunu itiraf edeyim, Yatsan yatağımı gerçekten arıyorum. 

Şimdiden belim ağrımaya başladı hafiften. 

Bu cezaevinden bir gün çıktığımda buradaki tüm personeli sevgiyle anacağım.

Şunu da söyleyeyim kimse bu muameleyi bana özel zannetmesin. 

En azından 9nolu cezaevinde herkese böyle davranılıyor. 

Ve burada sadece belediye başkanları ve siyasetçiler yok.

Birkaç FETÖ hükümlüsü, Yeni doğan çetesi mensupları, birkaç uyuşturucu baronu ve elbette radikal sol örgüte üye olma suçlamasıyla tutuklu ya da hükümlü olanlar da var… 

Tabii buradaki koşulların iyi olması Türkiye’deki tüm cezaevlerinde aynı durumun olduğunu asla işaret etmiyor. 

Dün ziyaretime gelenler arasında Hikmet Çetin ve Cemal Enginyurt da vardı. 

Hikmet Çetin ile 50 yıla yaklaşan dostluk vardır aramızda ve siyasette en yakın dostlarımın başında gelir. 

Tabii bu dostluk aktif siyaseti bırakmasından sonra çok daha köklü hale geldi. 

Hikmet abiyle CHP’yi ve Türkiye’ye egemen olan hukuksuzluğu konuştuk. 

CHP’de dışarıdan destekli bir proje götürüldüğünü ve bazı isimlerin bu projeye alet olduğunu söylüyor Çetin. 

Kılıçdaroğlu’nu çok yanlış bir noktada buluyor ve yanlıştan dönmesi gerektiğini söylüyordu.

Çetin’den sonra Cemal Enginyurt geldi. 

İlk kez tanışıp el sıkıştık. 

Geçmişte davalık bile olmuştuk ama geçmiş geçmişti ve bugün Türkiye’nin geleceği adına ortak kaygılarımız vardı. 

Eğlenceli üslubuyla epey bir güldürdü. 

Kılıçdaroğlu’nu anlamakta, CHP’ye yönelik kinini çözmekte zorlanıyordu. 

Ama Kılıçdaroğlu’nun yanındaki küçük grubu çözmüştü. 

“Özgür Özel bunlara yüz verip yanına alsaydı şu an Kemal Bey’e en çok bunlar kızardı… Hatta belki söverlerdi. Ama Özgür Bey bunları yönetime almayınca Kemal Bey’in yanına çöktüler. Belki yeniden ikbal buluruz diyorlar.”

Haklıydı… 

Gelelim gündeme…

Unutmadan doğalgaz zammı ile başlayalım. 

Zammı Temmuz’da soktular ama acısı Aralık’ta hissedilir, ince bağırsağa kadar acıtır. 

Arada bir zam daha gelmezse… 

Bir yandan sürekli Karadeniz’de gaz buluyorlar, bir yandan zam yapıyorlar …

Eee nerede o gazlar….

Vatandaşlara tavsiyem faturaları “Açın camları, yakın kaloriferleri.” diyen utanmaz özürlüye yollasınlar. 

Ödemez ise “Ona inandık, camları açtık.” diye dava açsınlar.

AKP organizasyonlarından kazandığı milyonların bir bölümü ile ödesin…

Orman yangınları alabildiğince sürüyor. 

Ekrandan izlediği??? dört yıl önceye dönmüşüz. 

Doğru düzgün uçak yok. 

Geçen sene THK uçakları devreye alınmıştı ve yangınlar hızla söndürülüyordu. Herhalde sönmesi hoşlarına gitmedi ve uçakları sattılar, şimdi gene sönmeyen yangınlarla karşı karşıya kaldık. 

Ufacık Yunanistan’da 40 uçak, biz de 10 uçak varmış. 

Onlar da airtractor denilen ilaçlama uçağı benzeri uçaklar. 

Anız yangınını bile söndürmezler. Bize Kanada uçakları yani THK’nın sarı uçaklarından lazım. 

THK eski başkanı söyledi, tanesi 4 milyon dolarmış. 

İktidarın kullandığı uçaklardan küçüğünü satsan 60, büyüğünü satsan 100 tane alabilirsin. 

Geriye yine 2 dev uçak artı 7 uçak kalır. 

Ama belli ki bu iktidar orman sevmiyor. 

Ya madenciye kestiriyor ya da yanmasını izliyor. 

Saraçhane‘deki 100 karası mitingi, tüm engellemelere rağmen görkemli, özelin performansı gayet iyiydi.

Ve bir kez daha gördü ki iktidar hatalarından ders almamakta kararlı… 

Yine gençlere şiddet, yine gözaltı, yine nezaret… 

Bu sefer milletvekillerine de cop vardı.

Yahu anlamıyor musunuz, Anayasal hak bu ve döverek engelleyemiyorsunuz. Vazgeçin… 

Millet artık korkmuyor… 

KORK MU YOR!

Tek hayal kırıklığı Ümit Özdağ’ın teşkilatına katılmayı talimatı. 

Gereksiz. 

Ne katıl de ne de katılma de…

Söyleyecek çok şey var Emre… 

Leman‘da çok çirkin gözaltı görüntüleri, linç kültürü ile yola çıkanları tatmin etmek için hukukun ve insan haklarının ayaklar altına alınmasına mı değineyim. Hakaret kasti olmayan bir karikatürü hadi de ki suç var, maksadını açmış. 

Bu bu mu yolu… Bu mu hukuk…

Keza İzmir’deki operasyon. Defalarca görülmüş dava yeniden gündem.

Olsun, tamam. 

Gözaltı ne tutuklama ne !

Hırsızlığı, yolsuzluğu tescilli tek bir iktidar belediyesine dokunun bir kere de, diyelim ki maksat yolsuzlukla mücadele ama öyle olmadığını herkes biliyor.

Uzatmayayım Emrecim…

Hepinize, bizi izleyen herkese sevgiler…

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025