İstanbul 19°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Silivri Günlüğü - 13

detail banner reklam

Silivri Günlüğü - 13

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 10, 2025

Yazı İçeriği

  • Silivri Günlüğü - 13

Silivri Günlüğü - 13

Selamlar Emre, 

Sana, bizi izleyen herkese güzel keyifli bir gün diliyorum.

Anası ağlatılan bir ülkede olabildiğince…

Sabah haberleri izliyorum. 

Kartalkaya duruşması… Orada yargılanmasına AKP iktidarının izin vermediği bürokratları düşünüyorum, deli oluyorum.

Zeytinlikleri yok etmeye yönelik yasadan vazgeçmeyen ve ülkeyi üç beş müteahhide peşkeş çekmekten utanmayan iktidarı izliyor, deliyorum.

AKP’li belediyelerin, belediyelere musallat ettiği hızsızlarla çalışmaya devam eden CHP’li belediyelere uygulanan adaletsizliği görünce deliriyorum.

On yıl önceki 20 bin TL’lik yolsuzluk iddiasından Zeydan Karalar’ı, şehri için kendini paralayan Abdurrahman Tutdere’yi tutuklayan ama belgeli yolsuzlukları iktidar tarafından kapatılan milyar dolarlık hırsızlık yapmış AKP’li belediye başkanlarına dokunmayan sözde yargıyı gördükçe deliriyorum.

Netanyahu’nun, ortak dostları Trump’ı Nobel’e aday gösterdiğini öğreniyor, deliriyorum.

Delirecek o kadar çok şey var ki, programı bunlarla bitiririz, süremiz yetmez. 

En iyisi ben sana güzel bir şey anlatarak başlayayım. 

Anlatacaklarıma inanmakta güçlük çekeceksin, ben de çektim…

Biliyorsun önceki hafta avluma düşen bir kuş yavrusunu ve onu nasıl besleyip uçurmaya çalıştığımı ve üç günlük uğraştan sonra uçmayı başarıp kurtulduğunu anlattım burada.

Bu hafta 4 gündür her sabah avlu kapısının hemen yanında bir böcek ölüsü bulmaya başladım. 

İlk iki gün anlamadım. 

Sonra “herhalde yuvaya getirirlerken düşürüyorlar” diye düşündüm. 

Ama buranın tam üzerinde bir kuş yuvası da olmadığı için tam anlayamadım.

Ve dün sabah çok ilginç bir olaya tanık oldum.

Sabah 6:30 sıralarında camdan avluya bakarken bir serçe avluya kondu. 

Birkaç adım zıpladı ve her gün böcekleri bulduğum noktaya ağzındaki irice çekirgeyi bırakıp gitti. 

Bu sabah da aynı şeyin tekrarlandığını görünce anladım. 

Kuş yavrusuna yardım ettiğim için bana hediye getiriyordu. 

Böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum, bir kuşun bunu düşünecek aklı var mı, emin değilim ama aklıma başka bir şey gelmiyor.

Uzmanlar belki bir şey söyler. Sen de bana iletirsin.

Gündeme gelirsek, dünkü mektubumda benim bunları anlattığım sırada Karalar ve Tutdere’nin duruşmalarının henüz sonuçlanmadığını ama tutuklanacaklarından kuşkum olmadığını yazmıştım.

Dediğim gibi oldu. 

Kendini siyasetin emrine vermiş bir yargı tarafından tutuklandı Zeydan Karalar.

Artık ciğerini bildiklerimiz bizi yanıltmadı…

“Seçilmişleri atanmışlara yedirmeyiz.” diyerek başa geçenlerin, gücü ellerine aldıkları anda yapmaya başladıklarını, onlar adına utanarak izliyoruz.

Bu yola sapan iktidarlar asla iktidar kalamıyor ama büyük acılara sebep olup öyle gidiyorlar.

Bunlar da öyle olacak…

Bu zulüm ve hukuksuzluk bunun göstergesi.

Önceki gece Sözcü TV’nin 10 günlük karartma ya da susturma öncesi son yayınını izledim. 

Gözlerim doldu. 

Siyasetten büyük destek vardı.

Hakiki gazetecilerden destek vardı.

Şimdi artık 10 gün boyunca gerçek haberleri sadece Halk TV’den izleyebileceğim ama Özlem Gürses’i, rengarenk trois piece’lerni ve en kötü haberi verirken bile yüzündeki o şen tavrını göremeyeceğim. 

10 gün geçer ama bu hukuksuzluk unutulmaz.

Kanser hastası, ağır kalp hastası tutukluları cezaevinde tutan vicdansızlığın unutulmayacağı gibi…

Bu gaddarlık tarihe geçer ve silinmez. 

Şunu da ekleyeyim, Sözcü TV ekibi 10 gün boyunca konuğumuz olabilirler.

CHP’liler ve muhalifler Adalet Bakanı Tunç’a sesleniyorlar. 

Ben de diyorum ki, Adalet Bakanı’nın tüm bu olan biteni engelleyecek gücü ya da yetkisi var mı?

Bırak yetkiyi, acaba haberi var mı! 

Ben sana bunları yazar, yazdırırken İBB’ye yönelik operasyonlar, tutuklu savcıların şoförlerine kadar gitti. 

Belli ki delil bulamayanlar belki otomobilde bir şey duymuştur diye itirafçı olurlar umuduyla gözaltına alınıyor… 

Meğer “Turpun büyüğü” makam şoförleri imiş! 

Dünün konularından biri de Devlet Bahçeli idi.

Öyle bir konuştu ki ben hiçbir şey anlamadım. 

Ama herkes kendine göre hak verdi. Doğru söylüyor dediler. 

Benim anlayabildiğim tek şey belediye başkanları ile ilgili davaların TRT’den yayınlanmasına destek verdiği oldu. 

Bunun dışında masumiyet karinesi dedi ama bu karineyi ihlal eden cümleleri de yine kendi söyledi. 

Belli ki MHP liderinin kafası karışık. 

Durduğu yer ile durması gerektiğine inandığı yer arasındaki tutarsızlık sözlerine de yansıyor. 

Bahçeli’den Erdoğan’a da bir uyarı vardı sanki ve Cumhurbaşkanı da TRT yayınını kabul etti.

Devlet Bey’den söz etmişken, PKK ile barış süreci de devam ediyor. 

Antika keleş koleksiyonu sergiye çıktı.

Silah bırakma adı altında… 

Keşke doğru olsa, keşke bu mesele kapansa… Ama durum pek kolay değil.

İktidar yorumcuları türlü hikaye yazıyor. 

PKK’nın zora düştüğü için teslim olduğunu, YPG’nin artık PKK’ya destek verecek gücü kalmadığı için silah bıraktığını söylüyorlar.

Ya cahiller, ya yalancı ya da ahmak… 

Bence üçü birden… 

PKK silah bırakıyor, çünkü ABD böyle talimat verdi. 

Artık PKK yük. 

PKK yüzünden Türkiye, YPG’ye terörist diyebiliyordu. 

PKK olmayınca, YPG de PKK’nın devamı deme ve operasyon yapma imkanımızı da kaybetmiş oluyoruz.

Sen bu salakların YPG de bitecek dediğine bakma. 

Pentagon’nun 2025 bütçesinde YPG’ye yine ciddi bir yardım yer alıyor. 

Kimse söylemez bunları ama ben söyleyeyim de bir kenarda dursun…

Tabi milleti ahmak yerine koyanların söyleyemediği bir şeyi daha söylüyorum. 

İktidar Dem Parti ve Öcalan‘la görüşüyor ama İstanbul’da Şişli Belediye Başkanı Dem Partililerle hizmet için görüştü diye tutuklanıyor, terörden yargılanıyor, yerine kayyum atanıyor…

Keza aynı nedenle Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer Tutuklu… 

Oysa sürecin en akil adamı olarak devlete hizmet edebilecek nitelikte bir akademisyen… 

Ülkede garabetin sonu gelmiyor ki!

Silivri dün baya hareketliydi, Zeydan Başkan’ın da gelmesiyle epey bir heyecan oldu. 

Kendisine rüşvet teklif edenin önce suratına tükürüp sonra tokat atacak karakterdeki Zeydan Karalar’ın, Silivri’ye atılması Karalar’ın onuruna kara çalmaz, anca Silivri’ye onurlu bir adamı daha sokmuş olur. 

Dün dediğim gibi Silivri hareketliydi…

Özgür Özel’le birlikte pek çok CHP’li vekil geldi, çoğu ile görüştük. 

Özgür Bey sağ olsun benimle de görüştü. 

Burada söylemeden geçemeyeceğim, Özgür Özel, Ecevit’ten bu yana CHP’nin başına gelmiş en iyi genel başkan. 

Önceki akşam üç ayrı konuşmasını dinledim. Müthiş…

Kızıyor ama çirkinleşen bir öfkesi yok. 

Alay ediyor, empati kuruyor, Yeliz adlı dili bozukla ilgili sözleri falan çok iyi. 

Şu anda rakipsiz. Çok insani…

Duygusuz, makineleşmiş bir lider değil. 

Ve bu seçmene geçiyor. 

Dün ziyaretçim de çoktu. 

Çocukluk arkadaşım, eski çalışma arkadaşlarım, dostlarım… 

Çok mutlu oldum.

Öyle yoğun bir gelen giden oldu ki, yemek yemeyi bile unuttum… 

Sen de zayıflayıp zayıflamadığımı sormuşsun! 

Belki bir iki kilo vermişimdir. 

Detoks kampında gibiyim çünkü. 

Alkol yok, ağır yemek yok, bol yürüyüş, hafif cimnastik… 

Zıpkın gibiyim. 

Hande kızıyor. “Ben sana 30 yıldır düzgün yemek yemeyi, biraz spor yapmayı öğretemedim. İçeride bir haftada öğrendin.” diyor. 

Gülüyorum.

Çıkınca da bu alışkanlıklarımı sürdürürüm inşallah. 

Cezaevinde sebze yemeği verirlerse yiyorum. Yoksa akşamları salata yapıyorum.

Barış Pehlivan’ın tavsiyesi üzerine bol maydonoz yiyorum. 

Akşamları bir demet maydonoz ve bir demet naneyi ince doğrayıp limon ve az zeytinyağı ile salata yapıyorum.

Dün sabah kettle üzerine koyduğum karavanada süt ve yulaf pişirdim. 

Üzerine kuru üzüm koydum. İyi oldu. 

Bol domates, biber yiyorum.

Her gün bir brokoli hapı alıyorum, çünkü burada yok. 

Glutatyon hapı da var ama maydanoz bulamadığın günler için saklıyorum. Magnezyum hapı alıyorum. 

Daha önce söyledim gibi, yatağımdan memnun değildim. 

Ortopedik yatak alma hakkım olduğunu öğrenince hemen sipariş verdim. 

Bir de melamin tabak derdim var. Ama derdin bu olsun diyorum kendime… 

Geri kalan her şey yolunda. 

24 saat sıcak suyum var. 

Ama hava o kadar sıcak ki, zaten soğuk suyla yıkanıyorum her gün.

Dün yorgunluktan öğlen güneşlenemedim. 

O da rutinimi bozduğu için keyfimi kaçırdı. 

Ama Özgür Özel ile muhabbet için değerdi güneş banyosunu kaçırmaya… 

Bugünlük Silivri raporum böyle… 

Herkese güzel günler… 

Bizi izleyen destek veren dostlara teşekkürler… 

Beni merak etmeyin Silivri’de kimi tutuklu, kimi görevli güzel insanlarla beraberim… 

Ve unutmayın, bu da geçer…

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Silivri Günlüğü - 61
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 61

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2025

Silivri Günlüğü - 60
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 60

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

Silivri Günlüğü - 59
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 59

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Fatih Bey ile Röportaj" görseli
FatihAltaylı
Bugün
FatihAltaylı
YouTube
Zülfü Livaneli yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Fatih Bey ile Röportaj"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 19, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Barış" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
CHP Eski Genel Başkanı Hikmet Çetin yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Barış"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 18, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Mehmet Demirkol yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 17, 2025