Silivri Günlüğü – 14
Fatih Altaylı
Temmuz 13, 2025
Yazı İçeriği
Silivri Günlüğü – 14
Silivri Günlüğü – 14
Selamlar Emre,
Sana ve bizi izleyen herkese en içten selamlar…
Bizi bugünlerde yalnız bırakmayın izleyicilerimize, meslektaşlarımıza selamlar…
Başta, her haftayı birlikte açıp birlikte kapadığımız değerli sponsorumuz Icrypex’e ve tüm sponsorlarımıza teşekkürler…
Emrecim dün sabaha iki sürprizle başladık.
Aslında ilki ne kadar sürpriz emin değilim.
Yani CHP’li Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı’nın gözaltına alınması sürpriz sayılır mı bilmiyorum.
Zannederim asıl sürpriz olan CHP’li bir belediye başkanının gözaltına alınmaması olabilir.
İktidar belli ki tüm CHP’lileri gözaltına alıp, yargısız bir infazla Silivri’ye tıkmaya karar vermiş…
Zannederim tüm CHP’li belediye başkanları sabah 5’te kalkıp giyinip, küçük valizini hazırlayıp beklemeye başlıyordur.
Belediye başkanları bitsin sonra sıra diğer CHP’lilere gelir.
Diğer sürpriz ise iktidarın en etkin isimlerinden birinin görevden alınması oldu.
Adı bu dönemle özdeşleşmiş Cumhurbaşkanlığı Bürokratı, AKP’nin medyayı şekillendirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tarihe geçen kurumu İletişim Başkanlığı’nın Başkanı Fahrettin Altun görevden alındı.
Niye alındı bilmiyorum ama bence başarılıydı.
İşini iyi yapıyordu.
Adı boşuna Goebbels’e çıkmamıştı.
Altun’un görevden alınıp yerine Profesör Burhanettin Duran‘ın atanacağı bir haftadır konuşuluyordu.
Hatta önceki gün bir ziyaretçim “kesin” diye bu bilgiyi verdiğinde “Bu kaçıncı? Bu dedikodu hep yayılıyor ama Altun bir şekilde yerinde kalıyor.” dedim.
Çünkü daha önce üç kez bu dedikodu yayılmış, Altun her seferinde Erdoğan’ı ikna etmeyi başarmış ve görevde kalmıştı.
Yerine atanmayı bekleyenlerin hevesleri kursaklarında kalmıştı.
Bu kez işlem tamamlanmış.
Altun’un, aileye yakın medya grubu ile sorun yaşadığı iddiaları vardı epeydir.
Bu değişimin arkasında bu mu var bilemiyorum ama zannetmiyorum.
Gelelim Silivri’ye…
Zeydan Karalar geldi, Silivri şenlendi.
Başkan’ın güler yüzü, renkli kişiliği bir anda cezaevine yansıdı.
Ve Zeydan Başkan’ın ardından Adana, Silivri’ye taşınıyor.
Cezaevi önü 01 plakalı otomobiller, otobüsler doldu.
Geleni gideni bol.
Tüm Adanalı avukatlar sırada.
Serbest olsa birkaç milyon kişi gelir belli…
Zeydan Başkan ile Adana’da, Portakal Çiçeği Karnavalı’nda beraber olmuştuk.
Kendisine olan sevgiyi orada gözlerimle görmüştüm.
O sevgi buraya da taşınmaya başladı.
Zeydan Karalar ile avukat görüşleri sırasında karşılaştık birkaç kez, selamlaştık. Şunu fark ettim.
Zeydan Başkan’ı görünce karnım acıktı, herhalde son karşılaşmamızda yediğimiz kebabın tadı damağımda kaldığı içindir.
İnşallah çıkınca yine beraber bir kebap yeriz.
Deli saçması bir iddia ile çok kalacağını zannetmiyorum.
Dün de Silivri’ye İYİ Parti ve Zafer Partisi çıkarması vardı.
Birkaç ay önce ben Ümit Özdağ’ı Silivri’de ziyaret etmiştim.
Bu kez o iadeyi ziyarete geldi.
İYİ Parti milletvekilleri de geldiler.
Öyle ki milletvekilleri ile avukat görüşme odalarında görüşmek zorunda kaldık, öyle bir yoğunluk vardı.
Dün AKP Genel Başkanı olarak Erdoğan’dan çok cesur bir hamle geldi.
AKP Genel Başkanı diyorum çünkü, Cumhurbaşkanı olarak muhalefet partisine bu şekilde konuşmazdı.
Erdoğan CHP’yi yolsuzlukla suçlarken, baklava kutusundan söz etti.
Ya İletişim Başkanı ayrılacağı için konuşmayı dikkatle incelemedi ya da gerçekten büyük cesaret.
Çünkü “kutu” denilince akla ilk gelen kutu “ayakkabı kutusu” ve Halkbank’ın o dönemki genel müdürünün evinde ayakkabı kutularında bulunan milyonlarca dolar ve birkaç bakana çikolata kutularında yollanan milyon dolarlar…
AKP ile ilgili yolsuzluk iddia ve görüntüleri hala akıllarda…
Milletin aklına kutuları getirince eski kutular da açılıveriyor…
Üstelik de o kutulardaki yolsuzluklar, hırsızlıklar iktidar tarafından örtbas edilirken, Manavgat Belediye Başkanı olan utanmazın baklava kutusunda aldığı 110 Bin Euro için CHP çürüğü savunmuyor…
İki parti ya da iki bakış açısı arasındaki fark burada çok net.
CHP’nin muhalefetteki etkinliği nasıl oldu da bu kadar arttı diye sormuşsun…
Bunun tek nedeni var.
Toplumsal dertler arttıkça partilerin etkinliği de artar.
CHP artık toplumun çoğunluğunu, bir azınlık iktidarına karşı temsil ediyor.
CHP’deki kas gücü aslında arkasındaki kolektif güç.
Siyasi ziyaretçilerimle neler konuştuğumu pazartesi günü geniş bir hülasa şeklinde aktaracağım.
İki gün sabret lütfen…
Dışarıdaki yargı komedisi devam ediyor.
Bu kez de X’in yapay zekası Grok’u yasaklamışlar.
Yakında Silivri’ye birkaç server da getirirlerse hiç şaşırmam.
Grok’la başladılar pek yakında OpenAI ve Gemini hakkında da halkı kin ve düşmanlığa tahrikten dava açılır.
Bu cühelanın anlamadığı, bu yapay zekaların toplumdaki genel geçer anlayışı yansıttığı…
Silivri’ye yattığım gün buradaki aylık 14.000 TL’lik harcama limitinin bir emekli maaşına tekabül ettiğini ve kira, aydınlanma, su parası ödenmeyen hatta yemekleri bile iyi kötü devlet tarafından karşılanan tutuklulara yetmediğini; kira, elektrik, su parası ödeyen emeklinin bu para ile yaşamasının mümkün olmadığını anlatmıştım…
Bunu Mehmet Şimşek’e anlatmışlar. Çok gülmüş…
“Güleriz ağlanacak halimize”nin resmi gibi olmuş…
Dün hoşuma giden bir haber de yine Erdoğan’dan geldi.
Seçimin 2028’de, zamanında yapılacağını söyledi.
Kaçta yapılacak bilmem.
Zamanında olursa Erdoğan aday olmayacak demek.
İyi haber ise seçimin olacağını söylemesi…
Herhalde İmamoğlu dosyasını ne zaman tekamül ettirir, şoförlerden ne zaman itiraf ya da iftira alırsa o zaman seçim olacak…
Seçim iyidir.
Hep diyorum bir siyasetçi için en iyisi seçimle gelmek ve seçimle gidebilmektir.
Bugün sıra bekleyen çok avukat var.
Uzatıp ayıp etmek istemiyorum.
Pazartesi uzun uzun anlatırım.
Hepinize iyi bir hafta sonu diliyorum…
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar





