İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Silivri Günlüğü – 29

detail banner reklam

Silivri Günlüğü – 29

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 3, 2025

Yazı İçeriği

  • Silivri Günlüğü – 29

Silivri Günlüğü – 29

Emre Bey selamlar, 

Herkese güzel bir gün diliyorum. 

Senin ve çocukların da iyi ve afiyette olduğunu umuyorum… 

Gündem o kadar yoğun, meseleler o kadar karışık, ülke o kadar tutarsız ve çaresiz bir iktidarın elinde ki; zaten bir yandan geçim derdi, bir yandan sıcak derdindeki vatandaş bu gündemi nasıl takip etsin, nasıl sağlıklı karar verebilsin bilemiyorum. 

Önce bir kez daha komisyon konusu ile başlayalım izin verirsen. 

Komisyona üye vermesi bazılarınca eleştirilen CHP’ye “Ya orada yanlış bir şey olursa ne yapacaksın?” diyenler var.

Ben de şöyle diyeyim…

CHP orada olmazsa yanlış bir şey olduğundan bile haberimiz olmayacak.
CHP sayesinde içeride ne konuşulduğunu, ne yapılmaya çalışılacağını bileceğiz. 

En önemli soru; komisyonun gündeminde ne olacak, her şeyden zaten hazır ve komisyonun alacağı kararlar belli olduğu için mi Meclis Başkanı “Komisyon hızlı davranacak” açıklaması yapabiliyor sorusu…

Aslına bakarsanız, komisyonun gündemi de, tarafların hem kendilerine hem birbirlerine ne kadar güvendiği konusu da Öcalan’ın heyet ile yaptığı görüşmenin metninde yer alıyor. 

28 sayfalık metni okursanız sürecin nereye gideceğini ve nasıl gideceğini anlarsınız. 

Ya da gidip gitmeyeceğini de anlarsınız. 

İzleyicilerimiz arzu ederse o 28 sayfalık görüşme tutanağını sana iletirim, sen de benim internet sitesine koyarsın. 

Dün ziyaretime gelen Ömer Faruk Gergerlioğlu ile bu konuyu, süreçteki tutarlı ve tutarsız yönleri konuştuk. 

Hayret ettiğim nokta ise Öcalan’ın da, DEM heyetinin de Selahattin Demirtaş’ın adını anmaması…

DEM, Demirtaş’ı unutmuş ve umursamaz görünüyor.

Öcalan’ın, Demirtaş’ı sevmediğini ve hatta kıskandığını tahmin ediyorduk ama bunu, bu kadar açık etmeleri çok garip. 

Siyasal Kürt hareketindeki gençlerin buna tepkili olduğunu tahmin ediyorum. 

Şunu söyleyerek bu konuyu kapayayım. 

DEM ve PKK, AKP kontrolündeki devlete güvenmiyor ve Öcalan, partiyi ve örgütü buna ikna etmeye çalışıyor. 

Meclis Başkanı’nın PKK’ya yönelik sözleri de hem partiyi hem örgütü AKP’nin samimi olmadığına inandırmış. 

Öcalan ise PKK’ya da DEM’e de hakaretler yağdırmış. 

Gelelim vatandaşı daha yakından, günlük hayatında ilgilendiren bir konuya, sağlığa.

Birkaç hafta önce burada, önümüzdeki 10-20 yıl içinde Türkiye’de boy ortalamalarının kısalacağından söz ettim. 

Bunun nedeni, giderek kalıcı hale gelen ekonomik krizin sonucu olan beslenme yetersizliğinin genç ve çocuk gelişimini etkileyeceği öngörüsü.

Bunun yanı sıra IQ düşüşü de kaçınılmaz olacak.

Daha kısa vadede ise başka bir sorun giderek büyüyor. 

Türk halkının ilaçlara erişimi giderek imkansız hale geliyor. 

Sağlık Bakanlığı’nın, fiyat ve kur politikası nedeniyle pek çok ilaca erişim yok. 

En basit ilaçlar eczanelerde yok. 

Bu sorun büyürken bir başka yönü daha ortaya çıktı. 

Yeni ve modern ilaçlar Türkiye’ye getirilmiyor. 

Farmakoloji sektörünün yeni buluşları ve etkili ilaçları Türkiye’ye getirilemiyor. 

Yeni keşfedilen 168 ilacın sadece 10 adedi Türkiye’ye ithal ediliyor. 

O da çok sınırlı miktarda... 

Yani giderek gelişmemiş Afrika ve Asya ülkeleri kıvamına doğru gidiyoruz. 

Ama önemli değil, savunma sanayiimiz inşallah 2035’te uçak yapacak! 

Elbette o da önemli ama sağlık önemsiz mi? 

Sadece savunma sanayii ile övünmek ne kadar doğru?

Kuzey Kore savunma sanayiinde hiç fena değil 

Kıtalararası balistik füze bile yapıyorlar ama Kuzey Kore halkı açlıktan ölüyor. 

Elbette Kuzey Kore değiliz ve asla olmayız ama bazı gerçekleri de görmek lazım.

Emrecim herhalde dikkatini çekmiştir, bir süredir iktidarın sıkıntıya girmesine neden olan bir konu vardı.

İsrail’i kınayan ve Gazze’yi korumayı amaçlayan bir uluslararası bildiriye Türkiye imza koymadı. 

Muhalif basında bu konu edildi, iktidar sessiz kaldı. 

CHP konuyu gündeme getirince Dışişleri Bakanı Fidan “CHP eleştiriyor ama biz o bildiriye imza atsak Yunanistan’ın Ege’deki tezlerine destek vermiş olurduk. O yüzden imzalamadık” dedi.

Açıklama makul gibiydi, o kadar ki, Sözcü TV’de Mehmet Tezkan bile  “CHP haksız, Bakan Fidan haklı” dedi.

Özgür Özel çıktı ve “Şerh koyar imzalarsın” dedi.

Sonuç Özgür Özel‘in dediği gibi oldu. 

Türkiye, ilgili bölüme şerh koyup imzayı attı. 

Yani muhalefet haklı çıktı, yol gösterdi. 

Demek ki neymiş; istenirse yol, yöntem varmış. 

Muhalefet haksız değilmiş demek lazım galiba… 

Keşke Dışişleri Bakanı CHP’ye yanıt vereceğine, İsrail’in şimdi de KKTC’yi tehdit olarak gösteren yaklaşımına da bir tepki gösterse… 

Vergi artışlarını konuşurken bir artıştan kimse söz etmedi. 

Doğrusunu istersen ben de farkında değildim. 

70 küsur yaşlarında bir izleyici mesaj atmış, avukatım getirince gördüm. 

Konu emlak vergileri, daha doğrusu, vergiye dayanak olan gayrimenkul rayiç bedel artışları… 

Şöyle bir göz attım… 

İnanılmaz!

Başakşehir’in bir bölgesinde 2021 yılında 1134 TL olan metrekare rayiç bedeli 65.000 TL’ye çıkmış. 

Büyükçekmece Mimar Sinan’da metrekare rayici 792 TL’den 11.000 TL’ye; İzmir Bayraklı’da 6566 TL’den 85.000 TL’ye çıkmış. 

Bunlar, aynı oranda vergi artışı ve aynı oranda kira artışı demek. 

Akıl dışı… 

Akıl dışı olan bir başka konu ise Ankara’da, Atatürk Orman Çiftliği’nde yaşananlar. 

Atatürk’ün büyük mirası Türkiye Cumhuriyeti talan edilirken, Atatürk Orman Çiftliği arazisine önce Cumhurbaşkanlığı Sarayı yapıldı. 

İmara aykırıydı, yani kaçaktı. 

Kamu binası, Cumhurbaşkanlığı Sarayı falan dendi, fazla ses çıkmadı. 

Sonra çiftlik arazisinden büyükçe bir parça Amerikan Büyükelçiliği‘ne verildi yeni büyükelçilik binası yapmaları için.

Ve son darbe Medipol’e yapılan kıyakla vuruldu. 

400.000 metrekare çiftlik arazisi eski Sağlık Bakanı Koca’ya ait olan ama aslında bir cemaate bağlı olduğu konuşulan Medipol Hastaneleri’ne ve üniversitesine verildi. 

Türkiye’de moda olan arazi ölçü birimi üzerinden konuşmak gerekirse; 100 futbol sahası büyüklüğünde alan…

Yıllarca Koç Üniversitesi arazisindeki ağaç kıyımına haklı olarak tepki gösteren iktidar, şimdi Ankara’nın en güzel ormanlık alanını bir eski bakanın üniversitesine veriyor. 

Türkiye’nin başka yerlerindeki pek çok gayrimenkul gibi… 

Emre, dün Kütahya Belediyesi’nin Aziz İhsan Aktaş çetesinin ihbar edilmesi ile ilgili soruşturmadan nasıl kayırılıp çıkarıldığını Ali Mahir Başarır’dan naklen anlattım. 

Bugün de bir süredir anlatmak istediğim bir başka benzer hikayeyi;
bu soruşturmada hedefin yolsuzlukları bulup çıkarmak değil, CHP’yi hedefe oturtmak olduğunu anlatmak istiyorum. 

Olay yeri Güneydoğu Anadolu’da bir ilimiz, ilin büyükşehir belediye başkanı AKP’li… 

Birkaç ay önce bir sanayici, ilçe belediye başkanının kendisinden rüşvet istediğini söylüyor. 

Bunun üzerine AKP İlçe Başkanı savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. 

Savcılık soruşturma başlatacakken, CHP’li belediye başkanı çok akıllı bir hamle yapıyor. 

Partisinden istifa ediyor ve AKP’ye transfer olma hazırlıkları yapıyor. 

Sonuç, o gün bugündür soruşturma durmuş vaziyette. 

Ama bu arada üç CHP’li, iki AKP’liden oluşan bir belediye meclis komisyonu, iddiaları haklı ve geçerli bulmuş. 

Ama savcılık hala harekete geçmiş değil. 

Bu belediyenin hangisi olduğunu tüm siyaset biliyor. 

Emre, epey bir ziyaretçim oluyor. 

Dün ve önceki gün epey bir milletvekili geldi. 

Sağ olsunlar… 

Avukat ziyaretleri de yorucu derecede sürüyor. 

Ben saat 22’den sonra kimseyle görüşmüyorum ama dün gece yarısı infaz koruma memuru gelip uyandırdı. 

Ziyaretçi avukat var dedi.

Önce “görüşmem” dedim.

Sonra adını öğrenince görüşe çıktım. 

Gelen, Profesör Mehmet Helvacı idi…

Gülerek “Geç gelenle görüşmüyormuşsun, bakalım bana çıkacak mısın diye merak ettim” dedi.

Güldük.

Memlekette hukukun ve adaletin geldiği, getirildiği yeri konuştuk. 

CHP’li Hüseyin Aygün de geldi, onunla eski günlerden söz ettik.

1994’teki bir programı anımsattı, şaşırdım hatırlamasına. 

Devlet, Tunceli’ye gıda ambargosu uyguluyordu. 

Tunceli’ye giden yollar kesilmiş, gıda maddesi ulaşımı durdurulmuştu. 

Bununla ilgili dedikoduları devlet yalanlıyor ve böyle bir şey olmadığını söylüyordu. 

Bunun üzerine yapımcım Fatih Aksoy ile birlikte Diyarbakır’dan otomobille yola çıktık. 

Ve tüm engellemelere rağmen hayli zor ve tehlikeli bir yolculukla Tunceli’ye varıp ambargoyu kanıtladık. 

Haber üzerine ambargo kalktı ve dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan bizi Tunceli’ye davet etti. 

Birlikte Tunceli’ye gidip bir de Cemevi temeli attık. 

Yıllar nasıl geçiyor… 

Bugün devletin bir yanlış uygulamasına, bir gazeteci böyle meydan okuyabilir mi merak ediyorum… 

Konuşacak konu çok... 

Kiraz 1200 TL olmuş, gelir adaletsizliği zirveye çıkmış, dolar milyoneri sayısındaki artışta dünya birincisiyiz ama işsizlik %32… 

Sendikalar ayakta, asgari ücret bir kasa kiraz alamıyor.

Her yer tel tel dökülüyor, iktidar siyasi oyunlarla iktidarda kalmaya çalışıyor ve hala %25’in üzerinde oy alabiliyor. 

Açıkçası benim aklım almıyor. 

Dünya siyasi tarihine geçecek günler yaşıyoruz. 

Vallahi “cezaevi dışarıdan daha steril” diye düşünüyorum 

Siyaset, zaten olmayan terörü bitirmekten söz ediyor. 

DEM Parti, Öcalan aşkı ile yanarken, demokrasi olmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceğini unutmuş ve tüm varlığını Öcalan’ın özgürlüğüne kurban etmeye hazırlanır bir görüntü çiziyor; içerdeki eş başkanlarını bile feda ediyor. 

CHP, en azından millet adına gözlemcilik yapmak için bile içinde bulunması gereken bir komisyonda niye bulunduğunu anlatmaya çalışıyor.

Bu arada, keşke İYİ Parti komisyondaki 4 hakkını CHP’ye verse diye de düşünüyorum ama yetkisiz bir komisyonda sayıların çok da önemli olmadığını biliyorum. 

Bu süreç nasıl sonuçlanır diye sormuşsun… 

Açıkçası çok umutlu değilim. 

Kandil, Öcalan’ı takmıyor. 

İktidar “talep yok, pazarlık yok” diyor. 

Kandil ise tam tersini anlatıyor. 

Öcalan kendi örgütüne hakaret yağdırıyor. 

İktidar samimi mi, değil mi bilinmiyor.

Suriye’nin kuzeyinde Tom Barrack yönetmenliğinde bir tiyatro uyanıyor. 

Kolay değil, umut az… 

Ki zaten, Türkiye sınır ötesi operasyon yapmaz ise başka pazarlığa gerek yoktu. 

Terör zaten ABD tarafından bitirilmişti. 

Diyebilirsin ki “İktidarın samimiyetine niye inanmıyorsun?” 

Yahu nasıl inanayım!

Bir süre önce Hamas‘ı yere göğe koyamayan ve ben Hamas‘ı eleştiriyorum diye bana sövenler; önceki gün Hamas‘ı kınayan bir bildiriye imza atarak, İsrail ile Hamas‘ı aynı kefeye koydular. 

Bence öyle ama bu iktidar açısından tenakuz değil mi? 

Bugün asıl mesele Gazze’deki açlık değil mi?

Bunun için kıyamet koparmak lazım.

Emrecim, bugün haftayı kapatıyoruz.

Formula 1 ile ilgili gençlerin sorularını pazartesi yanıtlarım, biraz daha eğlenceli konulara gireriz.

Kapatmadan şunu söyleyeyim… 

Dün Ekrem İmamoğlu’nu gördüm, keyfi yerindeydi. 

Futboldan bahsettik kısaca. 

“Bu transferler nasıl oluyor anlamıyorum. Türkiye’de futbolun böyle bir ekonomik gücü yok” dedi.

Ben de bir cümleyle cevap verdim: “Fado, futbol, fiesta!” 

Bilmem anlatabildim mi!

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025