Hatırladık mı ne?

Okurlardan, izleyicilerden müthiş tepki var,

“13 askerimizin şehit edildiği günün akşamı, televizyonlarımız neden eğlence programlarını sürdürdüler, neden İbo Show’da dansöz oynatıldı diye soruyorlar,”

Bugün gazeteleri elinize aldığınızda, pek çok köşe yazarının da buna değindiğini göreceksiniz mutlaka,

Ama işin komiği, televizyonlara kızacak olan köşe yazarları da dünkü yazılarında şehitlerimizden, terörden pek bahsetmemişlerdi,

Çünkü 13 şehidin haberi, yazarlarımız yazılarını yazıp evlerine döndükten veya gezmeye çıktıktan sonra gelmişti,

Onlar da popolarını kaldırıp gazetelere dönmemiş, en azından bilgisayarlarının başına geçip yeni bir yazı yazmamışlardı,

Onların da televizyonların program planlamacılarından pek farkı yoktu,

Bunun nedeni ne biliyor musunuz?

Bilmek istiyor musunuz?

Duyarlılığımızı kaybettik,

Ulus olma, bir olma, bütün olma bilincimizi kaybettik,

Türk-Kürt diye ayırdılar bizi,

Müslüman-laik diye ayrıldık sonra,

Beyaz Türkler-Siyah Türkler diye bölündük ardından,

Göbeğini kaşıyan ve göbeğini kaşımayan Türkler diye ayrıştık,

Türkiye’yi Türkiye yapan, etle tırnağı birleştiren, hepimizi tek ırk değil, tek millet diye kaynaştıran, inancımızla değil, insanlığımızla bütünleştiren ortak benliğimizi yitirdik,

Kimimiz elinde viski bardağıyla imamlığa soyundu,

Kimimiz kafasında takkeyle Avrupalılığa,

Türkiye’yi borsaya endeksledi kimimiz,

Kimimiz sevmediğimizin doğru dediğine yanlış dedik doğruluğunu bile bile,

Şimdi galiba biraz hatırlıyoruz,

Unuttuğumuz bazı şeyleri,

Yavaş yavaş da olsa,

13 askerimizin şahadeti, hafıza kaybımızı gidermeye yaradı belki de,

Ne mutlu onlara,

Bize millet olduğumuzu hatırlatabildilerse,

 

 


İlker Başbuğ ne demek istedi?

Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmanın “Ne demek istediğini” kimse anlamadı,

İlker Başbuğ, “Terör örgütüne katılımları önlemede yetersiz kaldık” dedi,

Umur Talu dışında kimse bu sözleri irdeleme gereği duymadı,

Ama gördüm ki, o bile tam anlamamış Paşa’nın ne demek istediğini,

Orgeneral İlker Başbuğ’un söylemek istediği şuydu:

“Devletin ve sivil toplumun hiç bir birimi bölgede hakla bizim kadar temas etmiyor, Halkla konuşan, terör örgütüne karşı uyaran, evlatlarını örgüte kaptırmamaları için çaba gösteren bir tek biz varız, Ama biz askeriz ve bu iş bizim işimiz değil, İşimiz olmadığı için de bütün iyi niyetimize rağmen bunu layıkıyla yapamıyoruz, Bu iş devletin diğer birimlerinin işi, Sivil toplumun işi, Burada halka bizim kadar yakın temas edecek, hatta bizden daha yakın temas edecek kurumlara, insanlara ihtiyaç var, Devletin ilgili kurumları, siyasetçiler, uzmanlar, psikologlar, sosyologlar, sosyal yardım kuruluşları herkes burada kendi üzerine düşeni yapmalı, Uzaktan ahkam keserek değil, bizzat burada olarak, yol göstererek, el tutarak, omuza dokunarak, sarılarak, konuşarak, okşayarak, beraber ağlayarak buradaki halkın yanında, içinde olmalı, Üniversiteler bununla ilgili bilimsel çalışmalar yapmalı, Yol gösterici olmalı, Gönüllü kuruluşlar onların önderliğinde bilginin ışığında bu çalışmaları yürütmeli, Terör örgütüne katılımları ancak böyle engelleyebiliriz, Bu mücadeleyi ancak böyle kazanırız,”

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un söylediklerinden benim çıkardığım anlam bu,

Bilmiyorum yanılıyor muyum?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İyi okumadan iyi yazmanın mümkün olmadığını anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları