Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ergenekon şemasıyla ilgili olarak eski
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun hakkında soruşturma başlattı,
Savcılık soruşturmayı resmen başlatmadı,
Şemada adı geçen İşçi Partisi 2 Mart’ta bir suç duyurusu yaptı ve
soruşturma bunun üzerine başlatıldı,
İşçi Partisi’nin suç duyurusunda, Şenkal Atasagun’un MİT Müsteşarı olduğu
2002 yılında hazırladığı şemada Ergenekon örgütünün kurucu ve
yöneticileri olduğu iddia edilen 69 kişinin isminin yer aldığı
belirtiliyor, Şemada genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları, İşçi
Partisi Genel Başkanı Perinçek, CHP Genel Başkanı Baykal, çok önemli
işadamları, gazete yöneticileri, gazeteciler ve bazı aydınların isimleri
yer alıyor,
Bu şema bugüne kadar hiç açıklanmadı, ama şemadaki isimler
dedikodu olarak basına sızdı,
İşçi Partisi suç duyurusunda, “2003 Temmuz’unda bu bilgileri
Genelkurmay Başkanı Özkök’e gönderen MİT
yöneticileri niçin aynı bilgileri dönemin Cumhurbaşkanı Sezer’e
iletmemişlerdir? Bu şema TSK’ya karşı entrikalarda ve komplolarda
kullanılmıştır” iddiasını dile getiriyor,
HOLDİNG PATRONU DEĞİLİM
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı işte bu iddialarla ilgili dilekçeyi
işleme koydu, Ancak savcılığın soruşturmayı başlatabilmesi için Başbakan
izni gerekiyor, Çünkü MİT Müsteşarları görev yaptıkları süreçte,
yaptıkları işlemlerden ötürü sadece Başbakan’a karşı sorumlular,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma açması üzerine dün sabah erken
saatlerde eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’u aradım,
Savcılığın soruşturma açtığından haberdardı,
“Soruşturmayı açsınlar, Hiçbir çekincem yok,
Açılması belki de herkes için daha faydalı olur” dedi,
“Bir şema hazırlamışsınız,” dedim,
Güldü,
“Ben holding patronu muyum da şemalar hazırlayayım, listeler hazırlayayım,
MİT’te işler o şekilde
yapılmaz, devlette yapılmaz, Devlet kurumlarının bir işleyişi vardır, O
şema da o işleyişin bir sonucu olarak çıkmıştır, Bir istihbarat
gelmiştir, Bu istihbarat, gelen birim tarafından değerlendirilmiştir,
Sonra kademe kademe incelenmiştir, En sonunda da bana gelmiştir, Benim
hazırladığım bir şema değildir” dedi,
ÖZKÖK İDDİASI YALAN
“Ama siz şemayı gördünüz” dedim,
“Tabii ki, gördüm, Gördüm ve güldüm,
Bana göre saçma bir şemaydı, Ama kurum içinde hazırlanmıştı, Saçma bile
bulsam görmezden gelebileceğim bir şey değildi,”
“Şemayı vermek için Kıvrıkoğlu’nun ayrılmasını ve yerine Hilmi Özkök’ün geçmesini beklediğiniz iddia ediliyor” diye sordum,
“Tarihlere bakarsanız görürsünüz, Böyle bir durum yok,
Rapor tekâmül edince verilmesi gereken yer neresi ise oraya verilmiştir,
Allah aşkına, birinin emekliliğini
beklemek, ‘ona değil buna vereyim’ demek MİT Müsteşarı’nın işi mi?”
Araya girip sordum, “Peki niye Başbakan’a değil de Genelkurmay’a
verdiğiniz sorusu da gündeme geliyor,”
“Zannederim içinde çok sayıda askeri personelin adı geçtiği için öncelikle Genelkurmay’a verilmişti,
Onlardan bilgi istenmiş olabilir, Sonrasında Başbakanlığa da verildi
zaten, O rapor da, şimdi olanlar da baştan sona saçmalık, Bunlara
herhalde İşçi Partililer’den başka da inanan olmamıştır, “
“Savcı da inanmış olmalı ki, soruşturma açıyor,”
“Savcı son derece haklı, Böyle bir konu önüne getirildiyse soruşturma açar,
Açmalıdır da, Emin olun benim hiçbir şeyden çekindiğim yok, Sayın savcı çağırır, gider bildiklerimi anlatırım, Bu konuyla ilgili, Verilmeyecek hesabım yok,
Çekindiğim hiçbir şey yok, Eğer bu işlerin meraklısı olsaydım, görev
sürem bitmeden, yaş haddim dolmadan 14 ay önce emeklilik dilekçesi
vermezdim, 4 yıldır konuşmuyorum, Konuşmamaya da devam edeceğim, Devlet
görevimi yaptım, Gündemden düşmek istiyorum,”
BAZILARI?RAHATSIZ
“Ama düşmüyorsunuz, İkidir adınız gündeme getiriliyor,”
“Evet ne yazık ki, getiriliyor, Ama senaryoların saçmalığı aşikâr, Belli ki,
bazılarının rahatsızlıkları var, Bu konuyu gündeme taşımak istiyorlar”
“Sizin 2003’te sunduğunuz rapor, 2006’da teşkilat tarafından yeniden
Başbakanlığa gönderiliyor”
“Ben o zaman yokum, ama çalışma usülü bakımından söylüyorum, teşkilat yollamaz,
Ancak rapor tekrar talep edilmiş olabilir,
Bir kez daha istenmiştir, onun üzerine yollanmıştır,
O kadar da önemli değil yeniden yollanması veya istenmesi”
“Raporlar tekrar tekrar istenir mi?”
“Gerekirse, bir gelişme var mı diye istenebilir,
Üst kademelerle 1000’e yakın belki daha fazla görüşmem olmuştur,
Binlerce rapor verdik, Hepsini hatırlamam mümkün değil,”
İYİ Kİ?VERMİŞİZ
“Galiba bu raporu hatırlıyorsunuz,”
“Elbette hatırlıyorum, Bana komik gelmişti, Saçmaydı,
Ama bizim vazifemiz raporları kafamıza göre kategorize etmek değil,
Vermemiz gerekir diye düşünmüşüz ve vermişiz,
İyi ki de vermişiz, Vermesek şimdi bize de Ergenekoncu, Ergenekon’u
korudular diyeceklerdi, Bu raporu saçma sapan diye nitelendirip kenara
koyamazdım, İlgililerine ilettik, Kararı onlar verir,
Biz bilgileri toplar ve iletiriz, Değerlendirmemizi isterlerse yaparız,”
“Türk Ordusu’na karşı enrikalarda, kompololarda kullanılmak üzere bir rapor üretmekle suçlanıyorsunuz, Bu saçlama ciddiye alınıyor ve savcılık
soruşturma açıyor,”
GENERAL?EVLADIYIM
“Bakın Fatih Bey, bana en ağır gelen de bu, Benim Türk Ordusuna karşı
bir tavrım olması imkansız, Ben asker çocuğuyum, general evladıyım,
Babam Türk Ordusuna şerefle hizmet etmiş bir general, Ben babamın
yanında çok asker karavanası yedim, Türk Ordusuna karşı nasıl bir tavrım
olabilir, Allahtan bu deli saçması iddia askerler tarafından ciddiye
alınmıyor, Asker dostlarım var, Hiçbiri beni öyle görmüyor, Bundan
mutluyum,”
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’la yaptığımız sohbet bu,
İzlenimim Atasagun’un oldukça rahat olduğu ve Savcılığın çağırması
halinde hiç çekinmeden bildiklerini anlatacağı yönünde,
