Tekel işçileri açılım kapsamına girer mi?

TÜRKİYE demokratik ve özgür bir ülke oluyor değil mi!

Herhalde Tekel işçileri hariç, Ya da eski Tekel işçileri,

Tekel işçileri grev yapıyor, Hükümetin kendilerine verdiklerini beğenmediler,

Beğenirler, beğenmezler kime ne, Keyiflerinin kâhyası mıyız?

Eski haklarını istiyorlar,

Bence haklılar,

Size çalıştığınız iyerinden "Kusura bakmayın maaşınızı yüzde 50 oranında indireceğiz" deseler hoşunuza gider mi?

Tekel işçilerinin de gitmediği için eylem yapıyorlar,

Ayıp mı!

Türkiye’yi özgürleştiren, demokratikleştiren hükümet ise Tekel işçilerine kızıyor,

Bunu çok da akıllıca yapıyor,

Sorumlusu olduğu bir sorunu Tekel işçilerinin üzerine yıkarak,

"Onca işsiz varken siz çalışmadan para alıyorsunuz" diyerek,

Bundan daha iyi bir hedef saptırma olur mu?

Bir anda 15 milyon işsizi Tekel işçilerinin karşısına dikiyorsunuz, sanki işsizlerin işsizliğinin sorumlusu onlarmış gibi,

İşsizler bu kez kızıyor Tekelcilere,

"Bak şu şerefsizlere hem çalışmadan para alıyorlar, hem de eylem yapıyorlar!"

Sanırsın ki, Tekelciler çalışmak istemiyor,

Bir süre olay bu minval üzerine gidiyor,

Sonra birileri konuya uyanıyor,

"Yahu bir işsizlik sorunu Tekelcilerin üzerine yıkılamaz, Hem baksanıza hükümetin dediği gibi sonuçlanırsa iş, onlar da işsiz kalacaklar, Zaten Özelleştirme İdaresi onları da işten çıkarmış, Artık onlar da işsiz" diyorlar,

Hükümet bu kez işi daha da farklı bir zemine çekiyor,

"Tekel eyleminin arkasında PKK var,"

Bu suçlama konuyu iyiden iyiye ilginç hale getirebilir,

Birden bire MHP ve hatta CHP Tekel işçilerine karşı bir tavır almaya başlayabilirler,

Fakat bu kez Tekel işçilerini haber yapmayan, işçi eyleminin de bir özgürlük olduğunu anlamayanlar Tekelcilerin PKK’lı olduğuna inanırsa "Açılım" kapsamında Tekelcilere kucak açabilir ve onları haklı gösteren haberler yapabilirler,

Aman dikkat etsinler,

Tekel işçilerinin PKK’lı olduğu iddiası, Tekel işçilerini açılım kapsamında bağrımıza basacağımız adamlar arasına sokmak için geliştirilmiş bir tez değildir,

Böyle zannedip işçilerden yana sakın tavır almayınız,

 

 


Buluşma yerinde

ECE Temelkuran da artık Habertürk’te,

Sadece köşe yazılarıyla değil, röportajlarıyla, incelemeleriyle, gidip, görüp yaptığı değerlendirmeleriyle, olaylara karşı tavrıyla, her şeyiyle artık Habertürk’te,

Aslına bakarsanız Ece Temelkuran’la gazetemiz yayına başlamadan önce oturup konuştuk,

En çok istediğim yazarlardan biriydi,

Çünkü tam da Habertürk gibi, son derece özgür, son derece bağımsız ve son derece pervasız bir yazardı,

Kendi doğruları vardı ve hep onların peşinden giderdi,

Sayıları pek de fazla olmayan bu tür yazarların yeni neslini en iyi temsil edendi,

Genç kuşağın en başarılı yazarıydı,

Gelecekte çok çok daha önemli bir yazar olacağı kuşkusuzdu,

Bu yüzden Ece Temelkuran’ı çok istiyordum,

Ancak olmadı, Milliyet’e gönül bağı vardı, Ki bu pek çoğumuzda vardır, Bir şey koparıncaya kadar o bağ bizim için çok sağlamdır, Ancak bazen adını koyamadığımız bir şey o bağı koparır,

Ece Temelkuran için o gün çok güçlü olan bu bağ, bir süre önce koptu,

Nedenlerini medyamızı, basınımızı yakından takip edenler tahmin edebilir,

Ve ben de o bağın zayıflayacağı anı pusuda bekliyordum,

Ece’ye "Artık gelme zamanıdır" dedim,

O da benimle aynı fikri paylaşıyordu, Zamanıydı,

Artık Ece Temelkuran da haftada üç gün Habertürk’ün 6, sayfasında sizlerle olacak,

Genç kuşağın en sağlam kalemi,

Onun karakterine en yakışan gazetede,

Hoş geldin Ece Temelkuran,

Biz bu gazeteyi gücünü özgürlüğünden, bağımsızlığından alan gazeteciler ve okurlar için kurmuştuk,

Buluşma yeri burası,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Aydınlığın göbeğinde oturanların karanlıktaki kargaşayı görmekte zorlanacağını bildiğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları