Hani devlet içindeki çeteler çökertilmişti!

HRANT Dink öldürüleli 4 yıl olmuş, İnanamadım,

Sanki dün gibi,

O gün Sabah Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni’ydim,

Hrant’ın bugün cinayetin sembolü haline gelen tabanı yırtık ayakkabılı fotoğrafını neredeyse tam sayfa basmıştık, büyük bir üzüntüyle,

Katilin Ogün Samast olduğunu ilk duyuran da biz olmuştuk o gün,

Azmettirici olarak adı geçen "Büyük Abi" Erhan Tuncel’in aslında bir "polis muhbiri" olduğunu da ben yazıp deşifre etmiş, belki de davanın seyrini değiştirmiştim,

Aradan 4 yıl geçmiş, İnanılmaz,

4 yılda bir arpa boyu yol alınmamış,

Dink Ailesi’nin avukatı Kemal Aytaç, önceki akşam Teke Tek’te, "Şimdi dava çocuk mahkemesine gidiyor, Bu kararın alınmasının üzerinden iki ay geçti, hâlâ bir gelişme yok, Şimdi yeniden ifadeler, dosyanın ele alınması, Dava sonuçlanmadan 5 yıl dolacak ve Ogün Samast da serbest kalacak" diyordu,

Doğru,

Aynen böyle olacak,

Çünkü çökertildiği söylenen devlet içindeki çeteler, Ogün Samast gibilerini korumaya devam edecekler,

Bu cinayet bir yandan bir terör örgütü davası gibi görülüp uzatılırken, diğer yandan teröre sokulmayarak tutukluluk süresi uzatılmayacak,

Ogün Samast yeniden aramıza dönecek,

Ve belki yine birileri, hapisten çıktığı gün Ogün Samast’ı Türk bayraklarıyla karşılayıp birlikte pozlar verecekler,

Türkiye’nin bir bölümü onunla gurur duyduğunu söyleyecek,

O gün "Kanı yerde kalmayacak" diyen en yetkili ağızlar, bugün daha önemli koltuklarda oturup olan biteni izleyecekler,


Galatasaraylılar müsterih olsun

MAHKEMEYE gidiyorum savcılar, hâkimler, mübaşirler, kapıda görevli polisler; taksiye biniyorum şoför; lokantaya gidiyorum garson; yolda yürüyorum vatandaş; üniversiteye gidiyorum profesörler, doçentler, öğrenciler, güvenlik görevlileri, hep aynı şeyi soruyor, aynı şeyden dertleniyor,

"NE OLACAK BU GALATASARAY’IN HALİ?"

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ


ABD yönetimini bile yanılttık

WIKILEAKS belgelerini okuyunca Türkiye’nin dramı daha iyi anlaşılıyor,

Meşhur çuval olayından sonra ABD’nin Türkiye’deki büyükelçisi, ki gördüğüm en basiretsiz büyükelçiydi diyebilirim, panikliyor,

Amerikan yönetimi panikliyor, "Eyvah! Türkiye’nin ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tepkisi çok sert olur" diyorlar,

Ama yanılıyorlar,

Ne Türkiye’nin, ne de Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tepkisi hiç de sert olmuyor,

Bırakın sert olmayı, doğru düzgün bir tepki bile gösterilmiyor,

ABD’ye hiç ses çıkarılamazken, sadece iç kamuoyunu teskin etmeye yönelik birtakım mesajlar veriliyor,

Olay örtbas edilmeye, unutturulmaya çalışılıyor,

Sonra da Türkiye’nin onurlu, başı dik dış politikasından söz edilip duruluyor,

ABD yönetimini bile şaşırtacak, yanıltacak kadar sakin ve sessiz kalınıyor, bunun adı da "dik duruşlu diş politika" oluyor,

Acaba Türkiye, onurlu ve dik duruşlu dış politikayı sadece Arap ülkeleri söz konusu olunca mı hatırlıyor?

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Fırsatların, güneşin doğuşuna benzediğini ve çok uyuyanların kaçırdığını unutmadığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları