6222, spor yorumcularını kapsamıyor mu?

6222 sayılı yasanın başlığı çok açık: "Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun,"

Onca yönetici, futbolcu, spor adamı bu kanuna muhalefet ettikleri için içerideler,

Haklarında istenen cezalar, vicdanları rahatsız edecek kadar yüksek,

Elbette ki bazıları gibi suçları cezasız kalsın demiyoruz,

Elbette futbol gibi milyonları ilgilendiren bir eğlenceyi berbat ettikleri için cezalandırılmaları, ciddi biçimde cezalandırılmaları gerek,

Ama sanki 138 yıl biraz ölçüyü kaçırmış gibi görünüyor,

Tabii işin içine çete, aynı suçu defalarca işleme girince ceza yükseliyor ama 138 yıl yine de fazla mı acaba!

Suç-ceza orantısı sanki biraz kaçmış gibi görünüyor,

Ama yazacağım bu değil,

Ben olaya başka bir açıdan bakmak istiyorum,

Futbolda şiddet ve düzensizliğin bir yanı elbette ki futbolu yönetenler, takımları yönetenler,

Ya diğer tarafı,

Olayın çığırından çıkmasının asıl nedeni olanlar nerede?

"Kim?" dediğinizi duyar gibiyim,

Çok basit,

Spor yazarları, futbol yorumcuları,

Onlar niye her türlü suçtan müstesna?

Bugün Türk futbolunda şiddet ve düzensizlik varsa, bunun en az yüzde 50 sorumlusu kendini bilmez spor yorumcuları ve yazarları değil mi?

Popülaritelerini artırma uğruna boylarından büyük laflar eden, televizyonlarda üç kuruş fazla para koparmak, program yapmayı sürdürebilmek için akla hayale gelmeyecek taklalar atan, taraftar kazanabilmek için gerginlik pompalayan, kulüp yöneticileriyle akçeli işlere girip bin bir türlü rezilliğe bulaşan, hakemleri sürekli gündemde tutup gerilimi artırmayı marifet sayan, taraftarları galeyana getiren, yöneticileri birbirine düşüren futbol yorumcuları niye hiç bu yasa kapsamında ele alınmıyor?

Ekmeğini futbola borçlu olan bu adamların bu işin bu hale gelmesinde hiç mi günahı, suçu yok?

Bir düşünün bakalım, televizyonlarda bu programlar yokken, futbol bu kadar gergin ve bu kadar çirkin miydi?

Varlığını futbola borçlu bir televizyon bile bu çirkinliklere yıllarca çanak tutmadı mı?

Bu çirkinliği yaratanlar, Türk futbolunun ve spor yazarlığının duayeni muamelesi görmedi mi?

Bu adamlara arka odalarda "Futbol mafyası" denmedi mi?

Niye bir savcı da çıkıp, öyle gizli izlemeye, telefon dinlemeye gerek bile bırakmayacak şekilde futbolu ekranlarda terörize eden bu adamlara bir işlem uygulamaz?

Futbol Türkiye’de bu hale geldiyse bu adamlar yüzündendir,

Yöneticiler yüzünden değil,

Yöneticileri zıvanadan çıkaranlar bunlardır,

 


Rıdvan’a yapılan ayıp

RIDVAN’a yapılanları anlamak mümkün değil,

Rıdvan yukarıdaki yazıda kastettiğim spor yorumcularından olmadı hiç,

Hep ölçülü, hep akıllı usluydu, Hiçbir zaman şiddetten, kavgadan, polemikten beslenmedi, Hep akılcı oldu, Bu yüzden de herkes tarafından sevildi,

Herkesin ağzına geleni söylediği 3 Temmuz gününden, yani şike soruşturmasının açığa çıktığı günden bu yana da Rıdvan bu işlerin nispeten dışında durmayı becerdi,

Cumhurbaşkanı’nın vetosundan sonra ise sert bir konuşma yaptı,

Adamı doğduğuna doğacağına pişman ettiler,

Sanki bu konuda Rıdvan’dan başka kimse konuşmamış gibi,

Oysa Rıdvan, içeriğine hiç katılmadığım bir konuşma yaptı ama samimiydi, kalptendi,

Kendisini Rıdvan yapan camiaya yakın bir duruş, bir tavır sergiledi,

Türk futbolunun en sevilen adamını bir anda çarmıha gerdiler,

Kimler?

Türk futbolunun bu hale gelmesinden birinci derecede sorumlu olanlar ve Türk sporundan haberi bile olmayanlar,

İş öyle bir hale geldi ki, Rıdvan gazetesinden bile ayrılmak zorunda bırakıldı,

Rıdvan’a yapılan ayıptır, haksızlıktır,

Bu ülkede köpek kuyruğunu sallasa bir spor yorumcusuna çarpar,

Ama Rıdvan’ların sayısı bir elin parmaklarından bile azdır,

Belki de kendisine yönelik kızgınlığın sebebi budur!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hiddetin anasının hiddet, şiddetin anasının şiddet olduğunu unutmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları