BAŞBAKAN Erdoğan’la gezimizin 5’inci gününün akşamı,,,
Güney Kore’deki temaslarını tamamlayan Başbakan, Nükleer Güvenlik Zirvesi’nin yemeğine katılmadan İran’a doğru yola çıkıyor, tabii bizle beraber,
Salı akşamı Başbakan’ın uçağına biniyor ve yola koyuluyoruz,
Bir kez daha 6 saatlik uçuşun ardından Almatı’da yakıt ikmali yapılacak, sonra 4 saat daha uçularak Tahran’a varılacak,
Dün salıyı bitirip çarşambaya dönerken biz de gece 02,00 sıralarında Almatı’ya iniyoruz,,
Başbakan Erdoğan, bir kez daha Almatı Havalimanı’nın Şeref Salonu’nda heyetteki gazetecilerle yani bizlerle buluşuyor,
Keyfi yerinde, yorgun da görünmüyor,
İlk konumuz haliyle Suriye,
Beşar Esad’ın, Kofi Annan’ın sunduğu 6 maddelik barış planını kabul ettiğini hatırlatıyoruz, Hafif bir tebessümle yanıt veriyor, Esad’a zerre inanmadığı belli:
"Bizim aramız o kadar iyiyken, o denli samimiyken biz ona abi gibi yaklaşırken verdiği sözlerin hiçbirini tutmadı, Şimdi zerre inanmıyorum, zerre güvenmiyorum,"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu araya giriyor, "Taktik olarak hep bunları yapıyor" diyor,
"1 Nisan’da İstanbul’da yapılacak Suriye muhalefeti toplantısı öncesi yine kafa karıştırmak, yine zaman kazanmak, ama yine hiçbir şey yapmamak amacında olduğunu" söylüyor Erdoğan,
Davutoğlu da, daha önce yaptığı benzer hamleleri hatırlatıyor Esad’ın,
Bu sözler önemli, Hemen gazeteyi arıyor, sohbetin ilk bölümünü yetiştiriyoruz son baskılara,
Sonrasında yine Erdoğan önemli mesajlar veriyor,
ÖZEL OKULLARA SÜT
Habertürk’ün, "Özel okullara süt bile yok" manşetini hatırlatıyor Türkiye Gazetesi Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak,
Başbakan gülüyor, "Okuduk, Arkadaşlar üzerinde çalışıyor, ne yapılabilir bakıyorlar, Bir şeyler yapacağız" diyor,
Dershanelerin kapatılması konusunda Bülent Arınç’ın "Öyle bir hazırlık yok" dediğini hatırlatıyoruz, "Bülent Bey onu tam nasıl söylemiş, ona bir bakmanız lazım" cevabını veriyor,
Bu konuda açıklamalar yaparken son cümlesi önemli: "Lider, neyin yapılması gerektiğine işaret eder, alt kadrolar ise bunu yapmanın yollarını ve yöntemlerini bulur ve yapar,"
VE ŞİKE KONUSU
Şike konusu ise en gergin konu,
Platini’nin anlattıklarını bize tekrarlıyor,
Ne var ki, Karadenizli gazeteciler aynı fikri paylaşmıyor, Başbakan bir kez daha, "Ceza şahsidir, kişilere en ağır cezaları verelim ama kulüpleri mağdur etmeyelim, Şike sahaya yansımamışsa, puan silmeye de, küme düşürmeye de gerek yok" cümlesini tekrarlıyor,
Ben bu sözlere destek veriyorum ve "Temmuz ayından beri ben de aynı şeyi söylüyorum, yazıyorum, ama herkes bana çok kızıyor" diyorum,
Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu araya giriyor,
"Ben de seni iyi Galatasaraylı zannederdim, İstanbul takımları bir araya gelip, el ele verip yine sattınız Anadolu’yu" diye takıyor bana,
İşte Başbakan’la yaptığımız ikinci Almatı sohbetinin tamamı,
"Dört partinin uzlaşısıyla çok daha güçlü bir anayasa ortaya çıkar"
– İran ve P5+1 arasındaki nükleer kriz görüşmelerine ev sahipliği yapma talebimiz kabul gördü mü?
C- İran’ın nükleer çalışmalarına ilişkin P5+1 toplantısının İstanbul’da yapılması teklifimiz kabul gördü, Ashton, bizzat kendilerinin kabul ettiğini söyledi, İran da daha önce kabul etmişti,
– 4+4+4 konusunda bir anket çalışması yaptınız mı?
Çok farklı değerlendirmeler yaptık, Nimet Hanım’ın bakanlığı döneminde yapılan Eğitim Şûrası’nda bu konuda çalışmalar başladı, Arkadaşlara, "Dünyadaki uygulamaları da getirin" dedim, Sizlere ilk kez açıkladığım gibi, "hizmet alımı" ile eğitim ve öğretim başlattığımızda, anında özel okul şansı doğacak, "Hizmet alımı" ile öğrenci başına özel okullara destek vereceğiz, YGS ve LYS’yi de kaldıracağımız için dershanelerin de kalkmasını arzu ediyoruz, Vatandaşa ciddi külfet oluşturduğunu görüyoruz, Ama artık doyuma ulaşmıştır, Belirli birikimleri ve kadroları var, onlar da okullaşsınlar, Biz de onlardan hizmet alalım, Özel hastanelerden hizmet alımı gibi,
– YGS ve LYS kalkacaksa üniversiteye girişler nasıl olacak?
Okul başarı puanları gibi kriterlerle öğrenciler liseden sonra üniversiteye girecekler, Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın da YÖK’ün de altyapı çalışmaları var,
– Bülent Arınç, "Böyle bir çalışmamız yok" diyor,
Bu bizim arkadaşlarla kendi aramızda yürüttüğümüz bir çalışma, Liderler istikameti verir, alttakiler de gereken çalışmaları yapar,
– Dış basında Türkiye’nin yeni bir Anayasa ihtiyacına vurgu yapan yayınlar var, Yeni Anayasa çalışmaları nasıl gidiyor?
Cemil Bey’le görüştüm, Ciddi bir hızlanmanın varlığından söz etti, Nisanda yazımına geçmeyi planladıklarını söyledi, Temennim "kesintisiz Anayasa",,,
– Anayasa konusunda bir uzlaşmama riski var mı?
Tabii ben uzlaşmayla bunun halledilmesi yanlısıyım, Umarım Meclis’te grubu bulunan dört partinin temsilcileri, STK’ların da görüşlerini aldıkları bu komisyonda uzlaşmayı başarırlar, Bu işi tamamlayabilirlerse çok daha güçlü bir Anayasa ortaya çıkar,
– Diğer partilerin kırmızı çizgileri var, Bir B planınız var mı?
Arkadaşlara, "Bu süreci tıkayan biz olmayalım" diye söyledim, Derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek, Herkesin kırmızı çizgileri nedir görelim, değerlendirelim, Kısa süre önce milletin onayından geçen 26 maddelik bir paket var, Bunu geri çekemeyiz, Bunu zenginleştirelim, buna varız tabii, 4 parti uzlaşamazsa, B planı, uzlaşabilen partiler ne yapabilir onu görmek olur,
– Özgür Gündem’in kapatılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Kurumların kapatılmasına sıcak değilim, Failler cezalandırılmalı, tüzel kişiler değil, Siyasette de böyle, 4-5 kez kapatıyorsunuz, Yenisi kuruluyor,,,
– Şike konusunda da siz "suçun şahsiliği" vurgusunda bulunmuştunuz?
Doğru, Platini’ye söyledim, O da "Haklısınız ama uygulama böyle" dedi, Ben de "Düzeltelim o zaman" dedim, Şike sahaya yansımış mı bakılır ve karar ona göre verilir, Aksi halde kulübü cezalandırmak neden? Para cezası vermek neden? 8 takım birden ligden düşerse ne olur, futbol biter, Ceza davası ile Futbol Federasyonu’nun kararını birbirinden ayırmak lazım, Platini’ye de İngiltere örneğini verdim, Orada holiganlar yüzünden Thatcher, İngiliz takımlarının Avrupa’ya çıkışını 5 yıl yasakladı, Ne oldu? Kendi aralarında gayet güzel devam ettiler, Döndükleri sene de şampiyon oldular,
