Hadi hayırlısı

BUGÜN seçim günü.

İlk kez bir Cumhurbaşkanımızı kendi ellerimizle, kendi oylarımızla seçeceğiz.

Bugün siyaset yazmak yasak.

Ama dilekte bulunmak yasak değil.

İnşallah bugün sandıktan her şeyden önce Anayasa’mıza saygılı, Türkiye’yi bölmeyecek, ayırmayacak, kalbi temiz, kendi temiz, herkesin saygıyla ama daha önemlisi sevgiyle “Benim Cumhurbaşkanım” diyebileceği bir yeni Cumhurbaşkanı çıkar.

İnşallah sandıktan kim çıkarsa çıksın, bu vasıfları kendinde toplar, yoksa bile edinir.

İnşallah vereceğimiz oylar, ülkemize mutluluk, barış, birlik getirir.

Sandıktan kim çıkarsa çıksın “Benim Cumhurbaşkanımdır”.

Umarım sandıktan kim çıkarsa çıksın, hepimizi kendi halkından görür.

Haydi hep beraber sandığa.

Vatanını seven, çocuğunu seven, torununu seven bugün sandığa gider…

 

TOKİ’den aldım pekmez, öde öde bitmez

BUGÜN siyaset yazmak yasak ama rezalet yazmak yasak değil.

Başlıktan da anlayacağınız üzere, konumuz TOKİ.

Yok yok merak etmeyin, TOKİ’nin yaptığı binaların çirkinliğinden, zevksizliğinden bahsetmeyeceğim.

O zevksiz ve çirkin mimari artık bizim “ulusal mimarimiz”.

TOKİ’nin verdiği ihaleler ve imar izinleriyle zengin ettiği müteahhitlerimizden de söz etmeyeceğim.

Onlar artık bizim “muteber işadamlarımız”.

TOKİ binalarındaki kalite sorunları da bu yazının konusu değil. O artık bizim “milli kalitemiz”.

Yazacağım şey, tüm bunlara razı olduğu halde “kazıklanan” vatandaşımızın hali…

Geçenlerde otomobilimi bir otoparka park ederken, bir görevli gelip sağolsun yardımcı oldu.

Otomobilden inip teşekkür ettim.

“Fatih Abi bir maruzatım var” dedi.

“Söyle” dedim.

Anlattı.

Geçen yıl TOKİ’den bir ev almış.

Ancak bir yılı aşkın süredir ödediği halde borcu azalmak bir yana sürekli artıyormuş.

“Olur mu öyle şey canım. Aksatmışsındır, temerrüde düşmüşsündür. Ödenen borç artar mı!” dedim.

“Abi belgesini getireyim” dedi.

Ertesi gün bir baktım gazetede karşımda. Elinde evrak.

Verdi. Baktım. Gözlerime inanamadım.

Vatandaş, TOKİ’den 174.425 TL değerinde bir ev almış.

Bir miktar peşinat yatırdıktan sonra borcun geri kalanı taksitlendirilmiş.

Elimdeki resmi evraka göre evi alan vatandaşın “taksitlendirilen borç bakiyesi” 118.925 TL.

Vatandaş 13 ay boyunca taksitlerini hiç aksatmadan ödemiş.

6 ay boyunca her ay 685 TL, takip eden 6 ay ise taksitler arttığı için her ay 712 TL ödemiş.

Bir sonraki ay ise 836 TL’yi kredi hesabına yatırmış.

Ve geçen ay sonunda kendisine krediyi veren kamu bankasından “Toplu konut taksitleriniz hakkında” diye bir yazı gelmiş.

Yazı komik.

Bir yıl taksit ödendikten sonra 118.925 TL’lik borç, 126.800,09 TL’ye yükselmiş.

Ayrıca ocak ve temmuz ayı taksitlerine yüzde 1 KDV ilave edilmiş olduğu için bunun da hemen yatırılması talep edilmiş.

Kısacası, 20.07.2013 tarihindeki borç, taksitler aksatılmaksızın ödendiği halde 20.08.2014 tarihinde 125.290 TL olarak duruyor.

Yani hemen hemen yüzde 7 artmış.

Bu hesapla kredinin sonuna gelindiğinde hiç aksatmaksızın ödemeler yapılmış olsa bile borç yaklaşık 230.000 TL olacak.

TOKİ’nin ve bankacıların buna bir açıklaması mutlaka olacaktır.

Ama bu açıklamayı ne ben anlayabilirim ne de krediyi alan vatandaşlar.

Bizim anladığımız şudur:

“TOKİ’den aldım pekmez, öde öde bitmez.”

Bitmek ne kelime, ödedikçe artar…

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Düşmez kalkmaz denilenin sadece Allah olduğunu unutmadığımız zaman.
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları