Askeri Savcılık delilleri biliyor muydu?

ASKERİ Savcılığın "takipsizlik" verdiği bir soruşturmada Cumhuriyet Savcılığı "tutuklama" isteyip, mahkeme de tutuklayınca kafalar karıştı,

"Bak işte Askeri Savcılık, Albay’ı kayırmış" cümlesi, en duyulan ve en mantıklı yorum oldu,

Öğrendik ki, Albay Çiçek’i sadece bildiğimiz "belge" nedeniyle sorgulamamışlar,

Albay’ın bir de "dinleme kaydı" varmış,

Albay Çiçek, belgede yazan fikirlerle benzerlik gösteren konuşmalar yapmış, Bunlar dinlemeye takılmış ve Ergenekon savcıları, Albay’a bunları da sorup, mahkemeye bu delillerle, yani dinleme kayıtlarının deşifre edilmiş kayıtlarıyla yollamışlar,

Mahkeme de delillere bakarak Albay Çiçek hakkında tutuklama kararı vermiş,

Şimdi merak ettiğim şu: Ergenekon Savcılığı, Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın talebi üzerine meşhur belgeyi Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderirken diğer delilleri de yollamış mı?

Yollamadıysa ortada ciddi bir sorun var demektir,

Çünkü Albay’ın tutuklanma nedeni "yazanı belirsiz" ve "aslı elde olmayan" bir belge değil, belgeli telefon konuşmaları,

Elde bu konuşmalar olmasaydı, büyük ihtimalle ilgili mahkemeden de tutuklama kararı çıkmayacaktı,

Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın eksik delille vardığı kanaat ile Ergenekon Savcılığı’nın daha fazla delille aldırdığı karar, elbette ki farklı olacaktır,

Bu delillerin Askeri Savcılığa gönderilmemesi "istenmediği" için midir, yoksa askeri yargıyı yıpratmak için mi?

Bu sorunun yanıtı "asimetrik" olacaktır,

 

 


Hafıza israfı

İSİM hatırlamakta sorunum vardır oldum olası,

Öyle ki, annemin, kardeşimin adını unutmuşluğum vardır,

Şu sıralar yaşadığım ıstırabı anlatamam,

Yakın çevresinin adını zor hatırlayan birisi için bu dönemde gazetecilik tam bir felaket,

Yarbay Dönmez, Üsteğmen Ersönmez, Albay Döner, öğretim üyesi Mutlu, General Kolon, Rektör Haberdar ve daha binlerce isim,,, Yanlış anlamayın, hatırladığım falan yok bu isimleri, uyduruyorum,

Haber toplantısına oturuyoruz,

Ramazan Kurnaz başlıyor sıralamaya,

Yüzlerce, binlerce isim,

O davanın sanığı, bu davanın tanığı, zanlısı, tutuklusu,

Yazı yazmaya oturduğumda kırk kere isim kontrolü yapıyorum,

Çünkü hepsi birbirine karışmış vaziyette,

Kendime ufak bir Ergenekon’da kim kimdir kataloğu yaptım ama yetmiyor, Çünkü her gün yeni kimler ekleniyor,

Hadi biz işimiz gereği özel bir dikkatle bu isimleri aklımızda tutuyoruz,

Ben asıl sizlerin durumunu merak ediyorum,

Bu kadar ismi aklınızda tutabiliyor musunuz?

Hele bir de akşamları dizi izliyorsanız, işiniz daha da zor,

Birkaç yüz isim de oradan,

Gel hatırla bakalım kim kimdi, kimin adı neydi?

Aklımıza bu isimler yerine başka şeyler soksak, Türkiye bambaşka bir ülke olur,

Ama olmuyor,

Bizim işimiz Yarbay Dönmez, Üsteğmen Sönmez, Albay Döner, öğretim üyesi Mutlu, General Kolon, Rektör Haberdar’la,

Sonra da diyoruz ki, bu millet kültürsüz,

Yer mi bıraktınız kafalarda?

 

 


Beni şaşırtmayan anket

DÜNÜN en önemli mevzuu ne Albay Çiçek, ne MGK idi,

Herkesin konuştuğu mesele Androloji Derneği’nin yaptığı cinsellik araştırması,

Haberden haberim yoktu, Gazetenin koridorlarında Osman Gençer’i gördüm, Havalı havalı geziyor, Yüzümüze bakmıyor,

"Ne oldu Osman’a, miras mı kaldı?" diye sordum,

Önüme haberi koydular,

İzmirli erkekler şampiyonmuş, Osman’ın cakası bundan,

Sonra haberin detayını okudum,

Türkiye’de genel bir ereksiyon sorunu varmış, Türk erkekleri anlattıkları gibi değilmiş,

Bizim erkekler bu sonuca şaşırmış gibi yapıyorlar,

Bense hiç şaşırmadım,

Böyle bir sorun bu kadar genel olmasa, Türkiye böyle mi olur?

Millet niye birbiriyle kavga ediyor, onca adam niye karısını dövüyor? Neden herkes çok sert bir görüntü vermeye çalışıyor?

Niye bizde siyaset bu kadar ciddi ama bu kadar kalitesiz?

Hepsi bundan,

İzmir’i görmediniz mi 29 Mart öncesi,

İki rakip partinin belediye başkan adaylarının kavga etmedikleri tek yer orası değil miydi?

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Cinsel performans kadar zihinsel performansı da önemsediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları