Babanıza değil bakan oğlunuza güvenin

BİR banka şubesinde Ali Babacan’ın babasına ait hesap, banka çalışanlarınca "iç edilmişti" ve bu da haber olmuştu,

Banka parayı kısa sürede ödemiş,

Babacan’ın babasının 59 bin liralık parası banka tarafından iade edilmiş,

Haberi okuyunca güldüm ve düşündüm, "Niye benim bakan olmuş bir evladım yok" diye,

Yıllar önce, hemen hemen 7 yıl, ben de bir banka şubesinde şube müdürü tarafından soyuldum,

Şube müdürünün hesapları boşalttığı haberi geldi,

Şubeyi aradım, Hesabımı kontrol ettim,

Benim hesabım da boşaltılmıştı,

Önemsemedim, Elimde tüm belgeler vardı, Yatırdığım paraların dekontları, imzalı kâğıtlar, her şey,

"Nasılsa banka öder" dedim,

Ancak banka ödemedi,

Bütün evrakı, belgeleri götürdük, Bankanın yanıtı, "Bu evraklar banka sisteminde kayıtlı görülmüyor, Bizim bilgi işlem sistemimizde üretilmemiş" oldu,

"Ben ne bileyim sizin nerenizde üretildi, Bunlar sonuç olarak bu şubeden verildi" dedik,

Dinlemediler,

Ben ve hesapları boşaltılan diğer müşteriler dava açtık,

Bu arada banka da şube müdürüne dava açtı,

İlginçti,

Banka bizim paraların yürütülmediğini söylüyordu ama şube müdürüne dava açıyordu,

Paralar yürütülmediyse bu dava niye açılmıştı onu anlamadık,

Neyse bankanın şube müdürü hakkında açtığı dava hızla sonuçlandı, Müdür yanlış hatırlamıyorsam 11 yıla mahkûm oldu, Hapse girdi,

Bizim dava ise bilirkişiye gitti,

Bilirkişi, bizim belgeleri inceledi ve haklılığımıza karar verdi, Tabii bu yıllar sürdü,

Dosya Yargıtay’a gitti, Bir eksiklikten bozuldu, Bir daha geldi, Bir daha gitti,

Bu arada bizim paraları iç eden şube müdürü cezasını çekti, Çıktı,

Biz ise aradan geçen 7 yılda hâlâ paramızı alamadık,

O yüzden dedim, "Keşke bakan babası olsaydım" diye,

Ha bunu niye yazdım?

Bankalarla iş yaparken dikkatli olun,

Tüm evrakınızı dikkatli tutun,

İnternet üzerinden işlem yapıyorsanız sık sık internet sayfasının bir çıktısını alıp dosyalayın,

"Bankalar güven kuruluşudur" derler,

Emin değilim,

Babanıza bile güvenmeyin,

Ama oğlunuza güvenebilirsiniz,

Tabii bakansa!


Büyükelçilik yanlış insanlarla konuşmuş

WIKILEAKS raporları ortalığa döküldükten sonra ABD Büyükelçiliği’ne Türkiye’de olan bitenleri dedikodu halinde verenlerle ilgili olarak özellikle AKP’den ciddi bir tepki var,

Gerçi bu dedikoduları verenler arasında Adalet ve Kalkınma Partisi’nden bakanlar ve danışmanlar da var ama başkaları da olduğu belli,

Ancak Wikileaks aracılığıyla ortaya dökülen bu dedikodular, vatandaşlarda bizde yarattığı tepkiyi yaratmıyor anlaşılan,

Bana gelen e-mail’leri okuduğum zaman şunu gördüm:

Okurlar, Türk vatandaşlarının oraya gidip dedikodu yapmasına kızmamışlar,

"Daha fazlasını yapmamalarına" kızmışlar,

Pek çok vatandaş, "Fatih Bey şu Amerikalı diplomatlara söyleyin, Asıl gelip bizimle konuşsunlar, Dedikodunun da, bilginin de hası bizde, Büyükelçiliğe gidip ötenler kendi meşrep ve çıkarlarına göre konuşmuşlar, Asıl gerçekleri, en baba dedikoduları biz anlatırız" diyor,

ABD Büyükelçiliği’ne duyurulur,


Preemptive demokrasi

REFERANDUMDA "Evet" deyip "ileri demokrasiye" geçtik ya,

Her gün çeşitli emarelerini görüyoruz,

Yeni Anayasa özgürlükleri genişlettiği için, bir grup protestocu genç geçtiğimiz günlerde "protesto" suçundan birer buçuk yıl hapse mahkûm oldu,

Bir başka grup öğrenci yine "ileri demokrasi" gereği birkaç gün önce "sopalandı",

Dün de bir protesto için Ankara’dan İstanbul’a gelen öğrencilerin otobüsü, ileri demokrasinin önemli unsurlarından bir olan "Preemptive demokrasi" gereği daha protesto için Ankara’ya gelmeden yolda durdurulup "ileri demokratik" bir şekilde dövülüp geri yollandılar, Ama ileri demokrasi gereği kendilerine ikramda bulunuldu ve "biber gazı" verildi,

Zaten referandumdan sonra durumumuz gayet iyi,

Bizim muhabirlerin büyük bölümü, Kenan Evren’in yargılandığı duruşmaları izliyorlar,

Durumumuz iyi yani, Özellikle gençlerin,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Şeytan, insanlardan korkmadığı zaman

Erişilebilirlik Araçları