Atatürk sayıyla sevilmez

DÜN iki yazar arkadaşımız birden aynı soruyu sordular Genelkurmay’a,

"Neden Anıtkabir ziyaretçi sayılarını açıklamıyorsunuz?" diyerek,

Genelkurmay çok sinirlendi,

Gerçi artık onların sinirini takan yok ama yine de "kızgın" bir açıklama yaptılar,

Ve ziyaretçi sayısını da açıkladılar,

Bu yıl 23 Nisan’da Anıtkabir’i 91 bin 450 kişi ziyaret etmiş,

Geçen yıl yani 23 Nisan 2011’de ziyaretçi sayısı 127 bin 867 kişiymiş,

2010 yılının 23 Nisan’ında ise 148 bin 418 kişi Anıtkabir’i ziyaret etmiş,

Ziyaretçi sayısı son üç yılda her yıl 20 bin kişi civarında azalmış,

Şimdi bazıları diyecek ki: "İşte bakın, Atatürk’ü unutturmayı başardılar, Artık kimse ziyaretine bile gitmez oldu,"

Ama durum bu değil,

Çünkü 2007 yılının 23 Nisan’ında da Anıtkabir’i ziyaret eden yurttaşlarımızın sayısı 93 bin kişi,

23 Nisan 2007’den 1 hafta sonra 27 Nisan e-muhtırası gelip bir de üzerine Cumhuriyet mitingleri başlayınca ziyaretçi sayısı artmış,

Çünkü toplumdaki Atatürk hassasiyeti yükselmiş,

Sonra yavaş yavaş yine azalmış,

Anlayacağınız, öküz altında buzağı aramaya gerek yok,

Genelkurmay bu sayıları yayınlamadıysa arkasında bir art niyet aramaya gerek yok,

Kimbilir belki de sayılarla Atatürkçülük hesabı yapanların moralleri bozulmasın diye yayınlamamıştır,

Bana göre bu milletin kalbindeki Atatürk sevgisi, Anıtkabir ziyaretleriyle hesaplanmayacak kadar büyüktür,

 


Schumacher bir sahtekârdı

AYKUT Kocaman, Galatasaray karşısında devleşerek takımına üç puan kazandıran kaleci Volkan’ı Fenerbahçe’nin eski kalecisi Schumacher’e benzetmiş,

Bence hiç de iyi bir benzetme olmamış,

Çünkü Schumacher iyi bir kaleciydi ama büyük bir sahtekâr olduğu Türkiye’yi terk ederken ortaya çıktı,

Hatırlar mısınız bilmem,

Schumacher kaleciliği Türkiye’de bırakırken jübilesi öncesi dev bir kampanya yaptı,

Herkesten destek isteyen Schumacher, "Elde edeceğim gelirle Türkiye’ye çok büyük bir çocuk hastanesi yaptıracağım" diye söz verdi,

Schumacher bu sözü verince herkes kesenin ağzını açtı,

Sadece Fenerbahçeliler değil, tüm sporseverler, tüm hayırseverler büyük bağışlar yaptı Schumacher’in kampanyasına,

Alman kaleci milyonlarca dolar topladı o zaman,

Ve sonunda paraları aldı gitti,

Söz verdiği hastaneyi yaptırmak bir yana, bu konuda en küçük bir girişimde bile bulunmadı,

O yüzden Volkan’ı bu sahtekâra benzetmek ayıp oldu,

İyi kaleciliği benzesin ama karakteri benzemesin,

 


Cinayeti savunmak

KEMAL Kılıçdaroğlu’nun sözlerini şaşkınlıkla izledim,

Neredeyse bir doktoru öldüren pisliği savunacaktı,

Hatta savundu,

Böyle şaşkın bir siyasi anlayış olur mu?

Aklınca Başbakan’ı ve iktidarı eleştirecek,

Diyor ki: "Doktoru bıçaklayarak öldüren genç, dedesi öldükten sonra dedesinin maaşını çekebilseydi doktoru öldürmeyecekti,"

Eeee, yani,

Eğer hakkı değilse çekemez, bundan daha doğal bir şey olur mu?

Eski bir SSK Genel Müdürü olarak bunu en iyi bilmesi gereken Kemal Kılıçdaroğlu değil mi?

Nasıl olur da haksız bir edinime izin verilmemesi nedeniyle cinayet işlenmesini savunabilir!

Nasıl olur da buradan Başbakan’a yönelik bir suçlama çıkarabilir?

Anlamak mümkün değil,

Kemal Bey kendisine bu konuşmanın fikrini veren danışmanı her kimse onu hemen yakınından uzaklaştırsın,

Yok eğer cin fikir kendi aklına geldiyse benim diyebileceğim bir şey yok,

Ne yapacağına kendi karar versin,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sivil Anayasa yapamayanların askere kızma hakkı olmadığını anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları