Aynı adalet

AMAN aman aman,

Bir mail yağmuru sormayın gitsin,

Kimi efendice, kimi alay eden, kimi hakaret eden, hatta küfreden,

Aziz Yıldırım’ın gözaltındayken Emniyet’te çekilen fotoğrafını basmıştık ya, o fotoğrafı Emniyet’ten bulup getiren muhabir arkadaşlarımıza mahkeme tarafından 6 ay ceza verildi,

Fenerbahçelilerde bir sevinç, bir sevinç, İşin eğlenceli tarafı, aynı fotoğrafa bir gün önce ödül verildi, dün de ceza,

"Gördünüz mü işte adalet cezayı bastı" diyorlar,

Evet bastı,

Biliyor musunuz ki, Türkiye’yi sallayan, büyük meseleleri ortaya çıkaran nice manşetimize de adalet cezayı basıyor,

Mesela ben Uzanlar’la ilgili olayları yazarken, Uzanlar durmadan dava açtılar,

Bazılarından mahkûm oldum,

Sonra bir ortaya çıktı ki, benim yazdıklarımın tamamı doğruymuş, Hatta azmış bile,

Ama adalet o günlerde aynı gerekçelerle bu yazılara da ceza verdi,

Yine yıllar önce bir valinin, bir işadamıyla ilişkisini yazmıştım mesela,

Vali dava etti, mahkeme haliyle validen yana oldu, benden yana olacak hali yoktu ya!

Ama vali görevden alındı,

Benim haber de ödül aldı,

Çoktur böyle örnek,

O fotoğraf var mı yok mu?

Var,

Biz de olan bir şeyi bastık, Yalan yazmadık,

Dünyanın her yerinde de basılır böyle fotoğraflar,

"Mahkeme nasıl geçirdi ama" demiş bazıları,

Bana bunu yazanlar kısa bir süre önce Silivri’de, Çağlayan’da adaleti protesto edenlerdi,

Sizin başkanınızı da 1 yıla yakın süredir içeride tutan aynı adalet,

Farkında mısınız!

 


Tarihi çarşılar yasası

KÜLTÜR Bakanı Ertuğrul Günay aradı, Yılların dostu, En az 25 yıl diyeyim,

Dün tarihi çarşıların esnaf temsilcileri kendisini ziyaret etmişler,

Sadece Kapalıçarşı’nın değil, Bursa’nın, Manisa’nın, İzmir’in, Konya’nın tarihi çarşılarının temsilcileri,

Benim Kapalıçarşı’yla ilgili yazıyı da çerçeveletip Ertuğrul Günay’a götürmüşler,

Çarşıların durumunu konuşmuşlar ve "tarihi çarşılar için özel bir yasa" konusunu ele almışlar,

Bunun Kültür ve Turizm Bakanlığı eliyle yapılabileceğini ve bu yolla bu tarihi çarşıların korunabileceğini konuşmuşlar,

Henüz net bir şey yok ama bir fikir var en azından,

Bakan Günay bu çarşılarla ilgili Kültür Bakanlığı’nın bir yetkisi olmadığını söylüyor,

"Bu haliyle vakıflar, belediyeler, Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın birtakım yetkileri var ama bizim buralarda bir yetkimiz yok" diyor,

"Mülkiyet bizde olsa sorun olmaz ama buralarda genelde özel mülkiyet var, Hem parçalanmış mülkiyetler, Bir dükkânın 60 pay olduğu yerler var, Biz buralarda bir şey yapamıyoruz, Belediyeler yetkili, Ama şimdi bir koordinasyon toplantısı yapıp bu çarşıların korunması için neler yapılması gerektiğini ele alacağız" dedi,

Doğrusu sevindim,

Hem konunun ele alınmasına, hem de esnafın benimle aynı fikirde olmasına,

 


Densizlikten değil yersizlikten

BURSA Emmiyet Müdürü, Bursa’daki Kültürpark’ta öpüşüp koklaşıp sevişen çiftlere tepki göstermiş,

"Her ağacın dibinde bir çift var, Her çalının içinde yatak odası gibi davranıyorlar, Kanıma dokunuyor ama yasalar buna izin veriyor" diyerek,

İlk bakışta, "Sana ne be adam" demek geliyor insanın içinden,

"Ne yapsınlar yani dövüşsünler mi?" diye kızmak geliyor,

Ama biraz düşününce "Adam da haklı" diyorum,

Kanıma dokunmuyor ama biraz "densizlik" olarak görüyorum böyle durumları,

Aşırı muhafazakâr falan sayılmam, Bilirsiniz beni yıllardır,

Yolda öpüşmeyi falan anlarım, İçten gelir, Tutamazsınız kendinizi,

Ama umuma açık bir yerde, bir parkta alenen sevişilmesini de içim kaldırmaz,

Çoluk çocuk gittiğimiz, gezdiğimiz bir yerde biraz gariptir o kadarı,

Bunları düşününce "Acaba yaşlandım mı, çok mu tutucu oldum?" diye düşündüm,

Gazetedeki gençlere sordum önce,

"Yoo ne var bunda" dedi hemen hepsi,

Ayşe Özek ise benim gibi düşünüyordu,

"Yıldız Parkı’nda kızımla köpek gezdirirken hep görüyoruz, Kızım da ben de pek hoşlanmıyoruz bu manzaradan" dedi Ayşe,

Ama gençlere de kızamıyorum doğrusu,

Kimi ekonomik nedenlerden, kimi sosyal nedenlerden aileleriyle oturmaya devam ediyorlar,

Hal böyle olunca gidecek yer yok,

Otele gitmek pahalı, Sanki biraz da onur kırıcı,

Ne yapsınlar, onlar da parklara atıyorlar kendilerini,

Hele bahar geldi mi durumlar iyice fena,

Galiba en iyisi parklara gitmemek,

Gençlerin keyfini kaçırmaktansa!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Beceriksizliğimizin ceremesini başkalarına çektirmediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları