Yazarsam namerdim

GALATASARAYLI okurlar, “Galatasaray yazsana, Olan biteni anlatsana, Bu durumdan nasıl çıkacağız” diye binlerce mail atmışlar,

Yazmayacağım,

Bundan haftalar, aylar önce her şeyi yazdım, Polat ve şürekasının kulübü ne hale getirdiği ve daha beterine hazırlıklı olunması gerektiğini söyledim,

Kızdınız,

Neredeyse Adnan Polat’ı mağdur ilan ettiniz, Beni suçladınız,

O yüzden yazmayacağım,

Ama iki kelam etmeden de duramam,

Yıllardır Galatasaray’ı perde arkasından idare ettiğini söyleyen İnan Kıraç, Galatasaray’ı perde arkasından falan idare edemez, Öyle bir gücü yok, Sadece öyle bir hava basar, Ama yoktur böyle bir şey,

Zaten şimdi biraz öne çıkınca nasıl bir ruh hali ve nasıl bir anlayış içinde olduğunu gördünüz,

Yok öyle bir gücü, öyle bir etkisi, bilgisi, yeteneği,

Faruk Süren döneminde Süren’le, rahmetli Canaydın döneminde Canaydın’la kavgalıydı, Benim 2, Başkanlığım döneminde ise esamisi bile okunmazdı,

Ama o hep Galatasaray’ı arka plandan yöneten güçmüş havasını yaydı, Bu yalanı sevdi,

Öyleymiş gibi görünmek hoşuna gitti,

Okula, Galatasaray Lisesi’ne kurduğu vakıf yoluyla yaptığı hizmetler yadsınamaz ama okula ne kadar iyilik yaptıysa, kulübe de o kadar kötülüğü dokunmuştur Kıraç’ın,

Tek kuruşluk faydası da yoktur,

Bir aralar Tofaş otomobiller karaborsayken, piyango için verdiği otomobiller dışında,

Dün “yalan” bir gücü olan İnan Kıraç’ın, bundan sonra bir gücü, bir etkisi olamaz,

Yaptığı açıklamalar ise sadece Adnan Polat’a yarar ve Galatasaray’ı iyice batağa sürükler, Şimdilik bunu bilin yeter,

Fazlasını yazmayacağım,

En azından şimdilik, Kızgınlığım geçinceye kadar,

Erişilebilirlik Araçları