İki S ve iki K

DÜN Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen HABERTÜRK’ü ziyarete gelmişti,

Öğle yemeğinde beraberdik,

Epeyce sohbet ettik,

Tüzmen’le sohbetimizin ana ekseni ekonomiydi,

Bakan’a TOBB’un verilerinin iç karartıcı, hatta asap bozucu olduğunu söyledim,

"Rakamlar yalan söylemez," dedi,

Ancak karamsar değildi,

"İhracat, Japonya’da yüzde 49 düştü, Bizde ise yüzde 25 civarında, Bu dönemde iç piyasayı biraz canlı tutabilirsek, ihracatçı hızla kendini toparlar, Yeter ki, doların üzerindeki baskı azalsın, kur daha fazla düşmesin" dedi,

Bakan Tüzmen’e göre öncelikle küçük işletmelerin Avrupa’ya yönelik ihracatı artacak, "Avrupa kendini hızla toparlıyor ve normalleşiyor, Siparişlerde ciddi bir artış gözlemliyoruz, Küçük ve orta boy işletmeler, yan sanayi kuruluşları, yakında eskisinden daha yüksek bir ihracata başlarlar, Asıl sorun ABD’de, ABD ile ticaret dengemiz çok bozuldu, 10 yıl önce yüzde elliye elli olan ihracat-ithalat dengesi şimdi 60’a 30, Toplam hacim de aslında çok değil, 16-17 milyar dolar, Bunu diğer pazarlarla tolere ederiz, Obama’nın gelişiyle ABD ile olan ticaret ilişkisi de daha bir dengeye oturur" diye ekledi,

Tüzmen’in Türkiye’nin ihracat hedefleriyle ilgili eskisinden farklı konuşmadığını, 2023 için koyduğu 500 milyar dolar ihracat hedefini koruduğunu gördüm, Morali yerindeydi,

Derdi, eski derdi, TL’nin ayrı değerli olması,

Tüzmen’le seçim sonuçlarını da konuştuk,

"Hükümet’te seçim sonuçlarını nasıl değerlendirdiniz?" diye sordum,

Anlattı,

Başbakan Erdoğan Bakanlar Kurulu’nda 25 bakandan teker teker seçim sonuçlarını değerlendirmesini istemiş,

Ve önüne bir not defteri alıp, değerlendirmelerle ilgili önemli bulduğu noktaları not etmiş,

"Neler söylendi?" dedim,

"Başkalarının ne söylediğini söylemek yakışık almaz, ama kendi değerlendirmemi tekrarlayabilirim" dedi,

Sıra Tüzmen’e geldiğinde Başbakan "Kürşat Bey, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sormuş,

Tüzmen şunları söyemiş: "Seçimlerde 2s ve 2k’ye takıldık"

Hiçbir şey anlamadım ve sordum "Ne demek iki s ve iki k?"

"Tayyip Bey de aynısını sordu" dedi ve anlattı:

"2 S sahil ve sınır, Sahillerde ve sınırlarda başarılı olamadık, 2 K ise kimlik ve kaygı,

Sınırlarda kimliğin, sahillerde kaygının üstesinden gelemedik, Sahillerde yaşayanlar yaşam tarzlarından dolayı kaygılandılar, Sınırlarda yaşayanlar ise kimlik siyasetine önem verdiklerini gösterdiler"

"Peki size göre bunun nedeni ne?" diye sordum,

"O değerlendirmeyi Bakanlar Kurulu’nda yaptım, Burada tekrarlayamam, Ancak bana göre durum budur ve üstesinden gelinemeyecek bir durum olmadığını söyleyebilirim ancak" dedi,

Bakan Tüzmen’e son olarak kabinedeki değişim söylentilerinden ve burada adının geçtiğinden söz ettim:

"Adım yıllardır geçer durur, Bize bu görevi veren Sayın Başbakan’dır, Bu görevi layığıyla yapmadığımıza kanaat getirirse, alacak olan da yine kendisidir, Bakan doğmadık, Bakan olarak da ölmeyeceğiz, Üzerine konuşabileceğim bir konu değil" diyerek kapattı,

 

 


Ali Babacan hayatta mı?

BİZİM bir Dışişleri Bakanlığımız var mı merak ediyorum,

Çünkü Dışişleri Bakanımız epeydir ortalıkta görünmüyor,

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül sanki hâlâ Dışişleri Bakanı,

Bakan Ali Babacan ise ortalıkta yok,

Başbakan Erdoğan, Türkiye BM Güvenlik Konseyi’nde bir koltuk kapabilsin diye 2 yıl dünyayı gezdi, Lobi yaptı,

Çok önem verdiğimiz Güvenlik Konseyi üyeliğine seçildik, Ama biliyor musunuz ki, Güvenlik Konseyi’ndeki koltuğumuz boş,

Peki niye boş olduğunu biliyor musunuz?

Çünkü BM’deki daimi temsilcimizin görev süresi doldu ve Türkiye’ye döndü,

Yerine yenisi bir türlü atanamadı,

Çünkü Büyükelçiler kararnamesi aylardır hazırlanamadı,

Herhalde çok zor, bir türlü hazırlayamıyorlar,

Azerbaycan’la ilişkiler kopma noktasına geldi, Dışişleri Bakanı ortalıkta yok,

Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde, Ermenistan’la ilgili bölümde, Türkiye’nin Ermenistan politikası A’dan Z’ye değişmiş,

Bakan’dan ses seda yok,

Gerçekten merak ediyorum,

Türkiye’nin bir Dışişleri Bakanı var mı?

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Oturduğumuz makamların hakkını verdiğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları