Eski YÖK Başkanvekili: Danıştay haklı, iptal edileceği belliydi

DÜN yazdığım "İnatlaşma" yazısına eski YÖK Başkanvekili İsa Eşme’den itiraz geldi,

"Ben de sizin gibi katsayıdan kaynaklanan adaletsizliğin giderilmesinden yanayım ama,,," diye başlayan itirazlarında Eşme’nin önemli tez ve tespitleri var,

Profesör Eşme’ye göre, YÖK’ün son yaptığı düzenleme, yani Danıştay’ın iptal ettiği düzenleme haksızlığı ortadan kaldırmıyor, tam aksine haksızlık içinde yeni haksızlıklar yaratıyordu,

Eşme’ye göre, YÖK’ün getirmek istediği uygulama meslek liseleri lehine yapılan bir düzenleme değildi,

"Bu düzenlemeyle meslek liselilerin uğradığı haksızlık ortadan kalkmıyordu, Tam aksine o haksızlık sürüyordu, Bu düzenlemeden sadece imam hatiplilere bir avantaj sağlanıyordu, Çünkü mevcut sınav sisteminde, gelecek soruları sadece imam hatipliler yanıtlayabilirdi, Diğer meslek liselerinin müfredatı bu sorulara yanıt verme şanslarını ortadan kaldırıyor" diyen Eşme’ye, YÖK’ün bu durumun farkında olup olmadığını sordum,

"Farkındalar, Zaten biz de uyarıp söyledik, Ancak bu değişikliği yapmalarının nedeni, haksızlığı ortadan kaldırmak değildi, İktidarın imam hatiplerle ilgili olarak verdiği sözleri yerine getirmek için bu değişikliği yaptılar, Danıştay da bana göre haklı olarak iptal etti, Böyle yapılırsa iptal edileceğini, Danıştay’dan döneceğini söylemiştik, Bence onlar da Danıştay’dan döneceğini bilerek yaptılar, Biz yaptık ama Danıştay’dan döndü demek için olabilir,"

"İyi de bu haksızlık ortadan kaldırılamaz mı?" diye sordum,

Prof, Eşme, "Ben 2005’ten beri bu haksızlığı ortadan kaldıracak çözümler üretmeye çalışıyorum, YÖK’e bu son değişiklik yapılırken katsayıları 0,10 ve 0,15 olarak yapmalarını önerdim, ‘Böyle yaparsanız Danıştay’dan dönmez’ dedim ama dinlemediler, Aslında çok daha köklü değişiklik gerekiyor" dedi,

Köklü dediği değişikliğin nasıl olabileceğini sordum,

"Mesleki eğitimin özüne zarar vermemek lazım, Çünkü mesleki eğitim çok önemli, Eğer bugünkü gibi gidilirse sonunda meslek liseleri düz lise gibi olacak, Ya da lise eğitimi, ilköğretimin devamı haline gelecek, Asıl olan üniversiteleri ikiye ayırmak" dedi,

Eşme’nin örnek aldığı aslında Almanya’daki sistem,

Üniversiteler "Akademik eğitim" ve "Uygulamalı eğitim" olarak ikiyi ayrılacak,

Düz liselerden çıkanlar, akademik eğitim veren üniversitelere veya branşlara giderken avantajlı olacaklar,

Meslek lisesi çıkışlı öğrenciler ise uygulamalı eğitim veren üniversitelere giderken avantajlı olacaklar,

Eski YÖK Başkanvekili, Danıştay’ın bir inatlaşma veya AKP’ye olan güvensizliği nedeniyle değil, YÖK’ün yanlışları nedeniyle "iptal" kararı verdiğini ve YÖK’ün de iptal edileceğini bile bile değişikliği yaptığını düşünüyor,

Danıştay kararını da haklı buluyor,

 

 


Ulusal güvenliğe şantaj tehlikesi

İLGİNÇ bir durum, Tehlikeli,

Birileri, kim olduğu bilinmeyen ve kim olduğu asla araştırılmayan birileri, TSK mensuplarını ve yakınlarını takip ediyor,

Bunu zaten biliyorduk ama son albay intiharı bunu net bir şekilde ortaya koydu,

Kimliği belirsiz birileri, bir albayı takip ediyor, Sadece onu değil eşini de takip ediyor, Sadece eşini değil, eşinin ilişkide olduğu iddia edilen bir başka albayı da takip ediyor,

Gün gün izliyor, Kayıt yapıyor, görüntülüyor,

Sonra da internete koyuyor, Albaylardan biri utançtan intihar ediyor,

İntihar, olayın son noktası,

Olaya ahlaki noktadan bakarsanız yanılırsınız,

Kimin kiminle yattığı veya yatmadığı, seks veya aşk ilişkileri özeldir, Mahremdir,

Ancak bu takibin nedeni ve olası sonuçları ürkütücüdür,

Olayın internete verilmiş olması da ulusal güvenlik açısından olumlu bir sondur,

Çünkü bu görüntüler, söz konusu albaylara "şantaj amaçlı" kullanılabilirdi,

Büyük ihtimalle de kullanılmıştır, Belli ki, şantaja boyun eğilmemiş ve görüntüler internete verilmiş,

TSK mensuplarının böylesine takibi hem TSK, hem de Türkiye için ciddi bir güvenlik zaafıdır,

Bu yolla elde edilen bilgi ve görüntülerle, çok kritik görevlerde bulunan subayların devlet sırrı niteliğindeki bilgileri birilerine servis etmesi kaçınılmaz hale gelebilir, Her subay intihar edecek veya meslek hayatını sonlandırmak pahasına bu şantaja boyun eğmeyecek karakterde olmayabilir,

TSK son dönemlerde sızıntılardan yakınıyor,

Bu sızıntıların böyle yöntemlerle olmadığını kim söyleyebilir,

Ve bildiklerimiz dışında nelerin sızdırıldığını kim bilebilir,

Bu olaya basit bir aşk ve utanç intiharı gözüyle bakmak yanlıştır,

Bu intihar, bir ulusal güvenlik meselesidir, Takipçiler sonuna kadar araştırılmalıdır,

Yoksa bu durum sadece TSK mensupları açısından değil, kimbilir belki yüksek yargı, belki üst düzey bürokrasi ve hatta siyaset için bile tehdit oluşturabilir,  

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnsanlara güvenmeden yaşayanların kendilerine de güvenmediklerini anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları