Deniz Baykal: Tekne falan almadım

DÜN sabah erken saatlerde aradı Deniz Bey, Deniz Baykal,

Daha doğrusu ben doktorda olduğum için bana ulaşamayınca önce herkesi aramış,

Ben de doktordan çıkar çıkmaz evinden aradım Deniz Baykal‘ı,

Sesi keyifliydi,

"Beni aramışsınız Deniz Bey" dedim,

Gülerek, "Evet aradım, tekneye davet edeceğim" dedi,

Ben de güldüm, "Deniz Bey, en iyisi ben başka tekneyle geleyim, yan yana bağlarız, Keyif yaparız" dedim,

"Olur olur" dedi,

Ben de "Vallahi güzel tekne almışsınız, Baktım beğendim" dedim, Sonra konuya girdi,

"Zannediyorum bilinçli olmayan bir yanılgı var, İyi niyetinizden asla şüphe etmem mümkün değil ama kaynaklarınız sizi yanıltmış, tekne falan almadım" dedi,

"Yapmayın Deniz Bey, pek çok yerden doğrulattım, Marinadakiler bile teknenin geçen hafta satıldığını doğruladılar, Hatta beni de alıcı zannettikleri için ‘Size başka tekne gösterelim’ diyenler oldu, Haberimden çok eminim" dedim,

Deniz Baykal ise ısrarlıydı,

"Böyle bir şey gerçekten yapmadım, 340 bin dolarım yok ki tekne alayım" dedi ve teknenin sahibi rahmetli Nurullah Gezgin’i nereden tanıdığını anlattı,

"1978’de ben Maliye Bakanı’yken Nurullah Gezgin de İstanbul Sanayi Odası Başkanı’ydı,CHP’li bir sanayiciydi, Çok saygın biriydi, O günden tanırım rahmetli Nurullah Bey’i, Ama teknesini falan almadım,"

Ben de ısrarlıydım,

"Deniz Bey, ben kaynaklarımla bir kez daha konuşayım, Ama yüzde yüz emin olmasam yazmazdım, Tekne şirket üzerine kayıtlı ve işlemler yapılmış, Ama yine de bir daha konuşacağım,"

"Konuşacak ne var Fatih Bey, almadım diyorum,"

"Deniz Bey, sizin yalan söylediğinizi asla düşünmek istemem ama ben de yalan yazmam,"

"Yanıltılmış olabilirsiniz, Biliyorum kötü niyetle yazmayacağınızı,"

"Tamam Deniz Bey, ben bir bakayım, Sizi arayayım, Zaten haberde de işlemleri sizin adınıza Mehmet Tulay’ın yaptığını söylüyorum,"

"O kişiyi de tanımıyorum,"

"Peki Deniz Bey, Bir bakacağım,"

"Bu haberinizi lütfen düzeltmenizi istiyorum, Yoksa dava açmak zorunda kalacağım,"

"Tamam Deniz Bey, bakacağım, Yanlışımız varsa düzeltiriz elbet,"

"Biliyorum düzeltirsiniz, Lütfen Türk basınına örnek davranışı gösterin,"

"Merak etmeyin Deniz Bey" dedim kapattım,

Tabii şunu da biliyorum, bu haberden sonra Gezgin Ailesi biraz karışmış, Haberin nereden sızdığını merak edip birbirlerini suçlamışlar,

Deniz Baykal’ın da sabah aileden bazı kişileri aradığını öğrendim,

Deniz Baykal’dan gerçekten özür diliyorum,

Haberim yalan olduğu için değil, Emeklilik keyfinin içine limon sıktığım için, Ama şunu da söyleyeyim, Bence küçük bir tekne almış olmasında hiçbir mahzur yok, Türkiye’de binlercesi bulunan teknelerden biri,

Keşke binip tadını çıkarsaydı, Ayıp değil ki!


Lider, parti meclisinden önemlidir

CHP’nin parti meclisi  eleştiriliyor, Doğrusunu isterseniz bu kadar çok gazeteci olmasını ben de biraz yadırgadım,

Gazeteci gazetecidir, siyasetçi siyasetçi, Bunlar yağ ile su gibidir, birbirine karışması mümkün değildir,

Sonunda biri dibe oturur, öbürü üstte kalır,

Gazeteci eğer siyasetçi olacaksa gazetecilikten ayrılır, Ha çok canı çekiyorsa, konuk yazar falan olup arada fikirlerini döktürür ama arada bir, Bunun dışında iyi isimler var ekipte,Mesela Faik Öztrak,

Kimdir bilir misiniz?

Hani bugün başarısıyla övündüğümüz ekonomik program var ya, onun mimarı,

Kemal Derviş’le beraber bu programı kotaran adam Faik  Öztrak’tı, o zamanın müsteşarı sıfatıyla, Serbest piyasacıdır, Tek sıkıntı, tam tersini düşünen Oğuz

Oyan’la ne yapacağı,

Umut Oran da sağlam bir sanayicidir, Tekstilcidir, Sanayi Anadolu’ya yayılsın diye bütün fabrikalarınıAnadolu’nun sanayi olmayan bölgelerinde kurmuştur,

Sektörün sesidir, Tayyip Erdoğan bile zaman zaman fikirlerine başvurmuştur, O da gidip saygıyla anlatmıştır, Çalışkandır, 72 vilayeti gezip CHP örgütlerini dolaşmıştı geçen aylarda, Hiç üzerine vazife değilken,

CHP’nin parti meclisini eleştirmenin aslında bir gayretkeşlik olduğunu da söylemem lazım,

Allah aşkına söyleyin, hangi partinin parti meclisini ezbere biliyoruz ve eleştiriyoruz,

Lider liderliği alırsa eline, parti meclisi de onun peşinden yükselir,

Bence sorun parti meclisinde değil, Kılıçdaroğlu’nun devletçi söyleminden yeterince kopamamasında,

Sol dediğin “ceberut devlete” karşı “mazlum halkın” yanında olur, Olmazsa sol olmaz,

O yüzden CHP, solum diyor ama asıl sol söylemAKP’de,

Dışarıdan bilmeyen birini getirsen, partilerin söylemlerini okutsan, bunlardan hangisi sol parti desen “AKP” der, Kılıçdaroğlu’nun rakibi bu söylem, Devletle kavga etmeyen ama devlete karşı gerektiğinde halkın yanında olan bir söylem tutturması gerek,

Askerle kavga etmeyen ama demokrat bir söylem tutturması gerektiği gibi,

Ve dünkü tavsiyelerden sonra son bir hatırlatma:

“Bu medya insanı maymuna çevirir üç günde, Aman dikkat!”

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Basının kişilerden veya partilerden yana değil ilkelerden yana taraf olması gerektiğini unutmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları