Friedman: 23. Arap ülkesi olmak mı tek olmak mı?

THOMAS Friedman hiç kuşkusuz dünyanın en önemli ve en etkili gazetecilerinden biridir,

New York Times’ın başyazarı olmanın yanı sıra, dünyayı etkileyen önemli kitapların da sahibidir,

Bir konferans için kısa süreliğine Türkiye’ye uğrayan Friedman, dün sabah Habertürk’teydi,

Gazetemizin kütüphanesinde kahvaltı yaptık, 2 saati aşan bir süre sohbet ettik,

Friedman‘ın Türkiye’nin son durumu hakkındaki düşüncelerini ve izlenimlerini aldık,

İlginç şeyler anlattı,

"Türkiye’nin Amerika’da etkili dostları vardı, Diyelim ki, bunlar 100 kişiydi, Bu 100 kişinin 85’i Yahudi kökenliydi, Ne oldu biliyor musunuz, Türkiye bu 100 dostundan, her ortamda Türkiye lehine konuşan 100 dostundan 99’unu kaybetti" dedi,

Ben de sordum, "Kaybetmediği tek kişi kim?" diye, Kendisini işaret etti ve şöyle dedi: "Benim de kafam karışık ama Türkiye’yi çok seviyorum,"

Friedman’a göre Türkiye, 11 Eylül 2001’de Batı dünyası için çok büyük önem kazandı, Korunması, örnek alınması gereken bir ülke haline geldi,

Farklı bir İslam modelinin belki de tek temsilcisiydi,

Ancak yine Friedman‘a göre, bu özellik kaybolmak üzere,

Türkiye’nin politikalarını şu cümleyle eleştiriyor NYT başyazarı:

"Türkiye konumuyla, tarzıyla, rejimiyle farklı, örnek, model bir ülke olarak çok önemli, Önemliydi, Bu coğrafyada tekti, Oysa dünyada, daha doğrusu Ortadoğu’da 22 Arap ülkesi var, Eğer Türkiye 23, Arap ülkesi olmak istiyorsa 23, Arap ülkesi olur ve tek olma özelliğini kaybeder, Tabii bu kendi bileceği şey, Türkiye bölgesel sorunların çözümünde bir arabulucu, bir denge unsuru olmaya doğru ilerliyordu, Olacaktı, Ama artık bu şansını çok zora soktu,"

Tüm bunlara rağmen Friedman‘a göre, ABD-Türkiye ilişkileri derin bir kriz yaşamayacak,

Friedman, Erdoğan‘ın İsrail’in insan hakları ihlallerine tepki göstermesini mantıklı bulduğunu da söylüyor ama şunu da ekliyor: "Ama o zaman da insan hakları ihlallerinden mahkûm olmuş Sudan Lideri El Beşir’i ve siyasal haklarını talep eden İranlıları hapse atan Ahmedinejad’ı bağrına basmayacak,"

Friedman, Türk-Amerikan ilişkilerinin köklü bir bozulmaya gideceğini pek düşünmüyor,

Başkan Obama’nın Erdoğan’ı bir hafta sonu Camp David’e davet etmesi gerektiğini ve orada uzun uzun konuşarak anlaşabileceklerini düşünüyor,

Ama şunu da ekliyor: "Obama şu anda Türkiye’den ve hatta Ortadoğu’dan daha çok tarihin en büyük çevre felaketine dönüşen petrol kuyusu kazasıyla ilgili,"


Terör örgütü, terör örgütüne karşı!

TERÖR Türkiye’yi ciddi vurmaya başladı,

1999’dan, yani Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye teslim edilmesinden bu yana bu yoğunlukta bir terör yaşanmamıştı,

Ne var ki, terördeki bu artış sürpriz değil, Terör örgütü bunu aylar önce deklare etti, Biz de yazıp dikkat çektik, Terörün geniş bir alana yayılacağını, hedeflerin farklılaştığını söyledik, Örgüt, düşük yoğunluklu çatışmadan orta yoğunluklu çatışmaya gideceğini söylüyordu,

Belli ki yeterince dikkat çekmemişiz,

Bu yazı yazılıncaya kadar 5 ayda 49 şehidimiz vardı, İnşallah artmamıştır,

Geçmişte terörle mücadelede bir oran vardı, Her şehidimize karşılık 10 terör örgütü üyesi ölürdü, Galiba bu oranda da bir sapma var,

Ve tabii ortada ne yazık ki, trajedi olarak adlandırılabilecek bir durum da var,

Türkiye’nin terörle mücadele eden Silahlı Kuvvetler’inin komutanları, aynı anda “terör örgütü üyesi” olmakla suçlanıyor, yargı karşısına çıkarılıyorlar,

Tek olayda 7 şehit verdiğimiz İskenderun’daki Güney Deniz Saha Komutanlığı’nın başındaki komutan dün “terör örgütü üyesi” suçlamasıyla yargı karşısındaydı,

Terörle mücadeleyi yürüten 3, Ordu Komutanı da aynı suçlamayla yargılanmaya çalışılıyor, dosyası oradan oraya yollanıp duruluyor,

Bu nasıl bir iştir?

Bu adamları “darbe suçlamasıyla” yargılayacaksanız yargılayın,

Ama önce “devlet gibi” davranıp, haklarında gerçekten “darbeci olduklarına dair” güçlü deliller var ise görevden alın, Sonra yargılayın,

Ama terörle mücadele eden insanlara “terör örgütü üyesi”, yani “terörist” damgası yapıştırıp sonra da “Terörle mücadele edin bakayım aslanlarım” demeyin,

Derseniz ortada bir “devlet” veya en azından bir “devlet aklı” kalmamış demektir,

Bir devlet için bundan daha tehlikeli bir durum yoktur,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Güne, bugün ne gerilimler yaşanacak diye başlamak zorunda kalmadığımız zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları