Zaman akmıyor sanki

PKK ilk kurulduğunda herhalde lise talebesiydim, Adını duyduğum zaman, “Bu da nereden çıktı, DHKD var, KAWA var, PKK neyin nesidir?” diye düşünmüştüm, O zamanlar PKK diye de bilinmezdi örgüt, “Apocular” ya da “Mekaplılar” denirdi,

İlk kanlı eylemini yaptığında gazeteciliğe yeni başlamıştım,

1990’larda Güneydoğu’da çok muhabirlik yaptım, Örgütü yakından tanıdım,

Devletin, daha doğrusu devletin bu işi ihale ettiği askerin onlarla nasıl çarpıştığını izledim, Hatırladıkça hâlâ gözlerim yaşararak, Aradan 30 yılı aşkın süre geçti, 27 yılı kanla dolu,

Dün Cumhurbaşkanı, Güvenlik Zirvesi’ni topladıktan sonra yapılan açıklamaları görünce, bu 27 yılı düşündüm,

Acaba bu konuda şimdiye kadar söylenmedik söz kaldı mı diye,

İşte 17 yıllık bir gazete kupürü, Sabah’ın 27 Mayıs 1993 günkü nüshası,

“Mehmetçik kurbanlık koyun değildir” diyor başlığında,

Genelkurmay Başkanı Güreş, “100 terörist çemberde” demiş,

Amerikalı uzmanın görüşü de var, “Apo zor durumda” diyen,

Onun altında, “Şehitlerin aileleri kan ağlıyor” başlığı,

Ve altta Hasan Cemal, “Katliam ve sonrası” diye başlık atıp, “Her şeye karşın serinkanlı olmakta fayda var, Yoksa işler hızla Kürt-Türk düşmanlığına doğru gidebilir, Demokratikleşme PKK’ya endeksli olmaktan kurtarılmalıdır” diye yazıyor,

Bir gün sonra toplanan devletin zirvesinden çıkan mesajlar da bugünküyle aynı neredeyse,

Aynı günün Hürriyet’i de, “Bu işi bitirin” diye Jandarma Genel Komutanı’na emir veren Genelkurmay Başkanı Güreş’in sözlerini manşetten veriyor,

Ne ülke ama değil mi?

Zamanın donduğu, köprünün altından hep aynı suyun aktığı gibi bir izlenime kapılıyor insan,

Halbuki işin aslı öyle değil,

O günden bugüne binlerce vatan evladını daha kaybettik,

Ama Apo yakalandı,

Avrupa’nın, dünyanın PKK’ya bakışı değişti,

Değişmeyen bir tek şey var, Türkiye’yi yönetenlerin konuya bakışı ve ele alış biçimi,

Hâlâ aynı laflar, aynı cümleler, aynı önlemler,

Bence her terör olayından sonra yine bir güvenlik zirvesi toplamaya gerek yok,

Nasılsa Cumhurbaşkanlığı’nın arşivinde vardır,

Eski açıklamalardan birini yeniden yayınlasınlar,

Ne de olsa bu konuda söylenmedik söz kalmadı,


Talihsiz fotoğraf

BAŞBAKAN Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ, baskına uğrayan karakola gittiler,

Bence doğru yaptılar,

Ama ya bu fotoğraf,

Kum torbalarının ardında çömelmiş halde bu fotoğraf,

Diyeceksiniz ki, “Ne yapsınlar, Tehlikeli bölge”,

Doğru, Tehlikeli bölge,

O zaman yapılacak şu, O fotoğrafı çektirmeyeceksiniz, Medyaya vermeyeceksiniz,

Ya da ille bir fotoğraf çektirecekseniz, tehlike mehlike demeyeceksiniz, Aslanlar gibi ayakta duracaksınız,

Dimdik, ileriye, terörün geldiği yöne bakarak,

Bir düşünün bakalım Mustafa Kemal Atatürk o mevziye gitseydi,,,

Böyle mi poz verirdi!


Terör uyurken ne beklediniz?

1999 ile 2003 arasındaki çok önemli zaman kaybedildi,

Hatta 2003 ila 2008 arasındaki çok önemli zaman da,

Öcalan yakalanmış, örgüt moralsiz, Dağınık,

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör karşısında hamle üstünlüğünü eline geçirdiği bir dönem,

Kullanılmadı, Kullanılamadı,

Ne ekonomik, ne sosyal, ne siyasal hiçbir adım atılmadı, İçi boş bir teşvik paketi dışında,

Sonra terör yeniden uç göstermeye başlayınca bir iki hareket yapılır gibi yapıldı, İçi boş bir açılım icat edildi,

İçi boş her güzel paket gibi hayal kırıklığı yaratmaktan öte bir işe yaramayarak,

Şimdi diyorlar ki:

“Medyanın konuyu ele alış biçimi, istemeyerek de olsa terör örgütüne moral veriyor olabilir,”

Doğrudur, Ama sizin işi ele alış biçiminiz aynı sonucu vermiyor mu?

Terör varsa konu gündemde, terör yoksa konu unutuluyor,

Bu da teröre cesaret veren bir unsur değil mi?


Terörün hedefi kentler

2010 yılının yazında terörün tırmanacağını yazdım,

Kulak asan olmadı,

Bunu işkembeden yazmadım, Eğer terör odaklarının yayınlarını takip eden olsaydı, bunu önceden görür bilirdi,

Şimdi bir kez daha yazıyorum,

Terör örgütü can havliyle de olsa, kendine yeni destekçiler bulma umuduyla da olsa saldırılarını yoğunlaştıracak,

Hedefinde büyük kentler var, Büyük kentlerde kanlı eylemler yapmayı planlıyorlar,

Şunu da söyleyeyim, istihbarat örgütlerimiz ve emniyet iyi bir çalışma yapıyor, Bugüne kadar pek çok eylem engellendi,

Hazırlık ortaya çıkarıldı, Ancak bu gibi mücadelelerde yüzde 99 başarı olmaz, Yüzde yüz başarı şarttır,

Yüzde bir acı demektir, kan, gözyaşı demektir,

Korkacak mıyız?

Asla!

Ama hepimizin gözü açık olacak, Çevremizde olan biteni, gelen gideni göreceğiz, Güvenlik güçlerini uyaracağız,

Terörle mücadele toplumsal mücadeledir,

Bunu unutmayacağız,


Davasının sonunu göremedi

GAZETECİLİĞE başladığım yer olan Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı, patronu, ruhu olan İlhan Selçuk Ağabey’i kaybettik,

Sadece Türk basınına değil, Türk siyasetine de damga vuran bir fikir ve eylem adamıydı,

Doğrusuyla, yanlışıyla değerli ve önemli bir adamdı,

Son iki yılda yaşadıkları zaten mücadelelerle, işkencelerle, baskılarla yorgun olan bedenini iyice yıpratmıştı,

Dayanamadı, Sanığı olduğu davanın sonunu göremedi,

İnşallah diğerleri görebilir,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gençlerin yazdığı destanla övünmediğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları