Bu manzarayı beğenmedim

AÇIKÇASI manzara çok da hoşuma gitmiyor,

Dahası Yiğit Bulut’un sık sık dile getirdiği "Emperyal Türkiye" imajına da pek uymuyor,

Gerçi ben "emperyal" yerine "cihanşümul" ya da "dünya devleti" demeyi siyasi terminoloji açısından daha doğru bulsam da kastedilenin ne olduğu belli,

"Bölgesel güç olmaktan çıkıp dünya gücü haline gelmiş bir Türkiye’den" söz ediyorsak manzara pek hoşuma gitmiyor,

Manzara dediğim ne, tahmin edebilirsiniz,

Suriye ile ilişkilerin son dönem manzarasından söz ediyorum,

Türkiye çok değil 6 ay öncesine kadar Suriye ile "abi-kardeş" havasında bir görüntü veriyordu,

Neredeyse bakanlar kurulları ortak toplanıyor, her konuda geniş bir mutabakat içindeymişiz gibi bir izlenim veriliyordu,

Fakat Arap Baharı ile birlikte her şey tersine döndü,

Şu anda Suriye’nin karşı cephesinde en keskin şekilde yer alan iki ülke var gibi duruyor,

Biri bölgenin bekçisi ABD, diğeri ise Türkiye,

Türkiye düne kadar dost ve kardeş olduğu Suriye ile "düşman kardeşliğe" doğru hızla ilerliyor,

ABD, sert mesajlarını iletmek için Türkiye’yi kullanıyor,

Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu gitmeden önce ABD Büyükelçisi Ricciardone ve ABD Dışişleri Bakanı Clinton’la görüşüyor, yetmiyor Clinton’ın özel temsilcisi Türkiye’ye gelip Suriye konusunda verilecek mesaj konusunda en kibar tabiriyle "istişarede" bulunuyor,

Bu manzara gerçekten hoş değil,

Emperyal Türkiye, güçlü Türkiye manzarası hiç değil,

Bu manzara eğer başka bir iktidar döneminde meydana gelseydi, bugünkü iktidar partisi hiç kuşkusuz çok ağır eleştiriler yöneltir, Türkiye’yi ABD dümen suyuna girip komşu bir Müslüman ülkeye karşı tavır almakla suçlardı,

Hükümet, bu "nahoş manzarayı" süratle ortadan kaldırmalıdır,

Çünkü bu manzara, geçmiş söylemlerle "ciddi biçimde" çelişmektedir,

 


Çoğunluklar haklı olsaydı

"ÇOĞUNLUKLA aynı fikirde olmak gerekmez, Çoğunluğun dediği her zaman doğru değildir" dedim ya, aman Allah’ım ne hakaret, ne kıyamet,

"Çoğunluk haklıdır", "Çoğunluk ne derse o olur", "Çoğunluğu içine sindireceksin", "Biz senin ne demek istediğini anlıyoruz" gibisinden binlerce mesaj,

Bazıları da "Kopernik bilimsel bir şeyde çoğunluğa karşı çıktı, 2 kere 2 de bilimsel olarak dört eder, Onlar ayrı konular" diyenler de var,

Bakın efendiler, haklı değilsiniz,

Birincisi hep yazdım, hep söyledim, Demokrasi çoğunluğun tahakkümü değildir, Tam aksine, azınlığın haklarının çoğunluğa karşı korunmasına demokrasi denir,

Çoğunluğun mutlak hâkimiyetine demokrasi denmez, çoğunluk diktası denir,

Hadi onu geçelim bir kalem, Daha önce dediklerimi anlamayan bunu hayatta anlamaz,

Başka türlü anlatalım, Anlayacakları gibi,

Bilimsel olmayan bir örnek verelim,

Hazreti Muhammed’i izleyelim,

Yola çıktığında, peygamberlik kendisine verildiğinde "çoğunluk muydu?"

Hayır, Tek başınaydı,

O dönem Mekke’de müşrikler çoğunluktaydı,

"Çoğunluk haklıdır" deyip dursaydı,,, Mesajını vermeseydi,,, Kuran’ı kitlelere aktarmasaydı,,, İnsanları dine çağırmasaydı ve "Çoğunluk ‘Allah bir değildir’ diyor, Demek ki onlar haklı" deseydi ne olurdu?

Olmazdı değil mi?

O nedenle doğruların çoğunlukla alakası yoktur,

Çoğunluklar "konjonktüreldir", doğrular ise "daimi",

 


Arda, Galatasaray’da kalmamalı

GALATASARAY yönetimi de, Fatih Terim de Arda inadından vazgeçmeli,

Bakın size bir şey söyleyeyim,

Arda Galatasaray’da kalırsa Arda’dan ne köy olur, ne kasaba, 

Yazının devamını Spor Bölümü’nde okumak için tıklayınız 


Satıldık mı?

İNTERNET medyası hayli güçlü olmalı ki, internet sitelerinde yer alan bir "palavra" nereye gitsek soru olarak karşımıza çıkıyor,

"Habertürk satılmış ya da satılıyormuş, doğru mu?"

"Vallahi Türkiye’de Galata Köprüsü bile satılmıştı" diyorum gülerek bunu soranlara,

Habertürk satılmadı,

Bırakın satılmasını, satış için bir görüşme dahi yapılmış değil,

Habertürk’ün sahibi hâlâ Turgay Ciner,

Bu palavralar nereden çıkıyor, kim uyduruyor bilmiyoruz,

Ama bu palavra keyfimizi de bozmuyor,

Demek ki, değerliyiz,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Otobüsteki yolcuların kılık kıyafetinden değil, otobüslerdeki sapıklardan rahatsız olduğumuz zaman

Erişilebilirlik Araçları