Seçmen yeni Anayasa istiyor-muş!

HERKESİN dilinde aynı şarkı,

Araştırma şirketleri araştırma yapıyor, aynı sonuç,

Bütün entel dantel, çok bilmiş taklidi yapan taifesi aynı masalı anlatıyor:

"Seçmen yeni Anayasa istiyor,"

Var mısınız iddiaya,

Seçmen yeni Anayasa falan istemiyor,

Daha doğrusu "yeni Anayasa" istiyordur ama eskisinin ne olduğunu bildiğinden, eskisinden çok şikâyetçi olduğundan değil,

"Yeni" diye başlarsan soruya seçmen ister,

Mesela sorsunlar bakalım, "Yeni otomobil ister misin?" diye, yüzde yüzle "Yeni otomobil istiyoruz" demezlerse namerdim,

"Yeni ev ister misin?" diye sorun seçmene,

Yine yüzde yüz çıkar sonuç,

Hatta işin cılkını çıkarıp "Yeni karı ister misin?" diye sorun,

Benden söylemesi, yüzde 90 "Evet" çıkar,

"Yeni koca ister misin?" diye sorun,

Yüzde 60 çıkar ama geri kalan yüzde 40’ın en az 30’u "Toplum bakısından evet" diyememiştir emin olun,

"Yeni" dedin mi bizim seçmenin canı çeker,

Sadece bizim seçmenin değil, dünyadaki herkesin "yeniye" merakı vardır,

O yüzden bizim seçmene, "Yeni Anayasa ister misin?" diye sorunca "Evet" yanıtını alırsın,

Eskisinde ne olduğunu bilmez, yenisinde ne olacağı konusunda da pek bir fikri yoktur, Öğrenmeye de çabalamaz,

"Yeni" olması yeterlidir onun için,

Bu yüzden diyorum, "Yeni otomobil ister misiniz?" diye sorun yüzde yüz evet çıkar diye,

Ama eski diye, tıkır tıkır çalışan Mercedes’i kaptırıp yerine yeni ama her yanı dingildeyen tel maşa Çin otomobilini alırsa başlar itiraza, "Bu dandik" diye,

 


Ben de isterim

SAKIN bu yazıdan 1982 Anayasası’na bayıldığım ve korumaya çalıştığım sonucunu çıkarmayın, Bence de yeni bir Anayasa ama "yeni ve iyi bir Anayasa" seçmene, "Yeni Anayasa ister misin?" diye sorulmaz, salaklar, Seçmene, "Nasıl bir yeni Anayasa" diye sorulur ille sorulacaksa,

Fikri olan da söyler, Ama emin olun ki, pek azının fikri vardır bu konuda,

Bütün kuşları hallettik, bir leylek kaldı,

 


Nedense taktı

YİĞİT Bulut, kafayı Maslak’taki İstanbul Golf Kulübü’ne taktı,

Aylardır canı sıkıldıkça yazıyor, "Ayrıcalıklı bir zümre beyaz topa vursun diye, şehrin göbeğindeki kamu arazisi bunların kullanımına nasıl açılır?" diye soruyor,

Hadi orada kalsa iyi, yetmiyor, buranın "müthiş bir rantı" olduğundan söz ediyor, bu rantın değerlendirilmesini istiyor,

Benim anladığım, demek istediği şu:

"Bu araziyi İstanbul Golf Kulübü’nün kullanımından alın, satın, birileri buraya inşaat yapsın, milyar dolar kazansın,"

Yiğit Bulut’un bunu niye istediğini anlayabilmiş değilim,

Bahsettiği arazi İstanbul’da Harp Akademileri Komutanlığı’na ait,

Arazinin bir bölümü İstanbul Golf Kulübü’ne tahsis edilmiş,

Burada 9 delikli küçük bir golf sahası var,

Buranın kapatılıp arazinin satılmasını istiyor galiba,

Benim bildiğim, bu golf kulübü İstanbul’un en eski, hatta ilk golf kulübü, Neredeyse 100 yıllık,

Arazi zaten askeriyeye ait,

Boş duracağına, golf kulübüne verilmiş, Onlar da bakımını yapıp, yemyeşil koruyup üzerinde spor yapıyorlar,

Bunun nesi ayıp, nesi günah anlamadım,

Kamu kaynağı kime peşkeş çekilmiş onu da anlamadım,

Tam aksine, askerler pek de beklenmeyen bir şey yapmışlar ve buranın kullanımını sivillerle paylaşmışlar,

Halka, üyelere açık bir golf kulübüne vermişler,

Kötü mü yapmışlar!

Golf oynanmasa, boş duracak,

Hani orada sadece askerler golf oynasa ve Yiğit Bulut dese ki, "Burayı halka açın, bu kadar değerli bir arazide sadece siz mi golf oynayacaksınız" anlarım,

Ama hayır, öyle demiyor,

Diyor ki: "Burada müthiş bir rant var, Onu değerlendirin, Golfçüleri buradan atın,"

Yani İstanbul’un içinde ender kalmış geniş yeşil alanlardan birinin birilerine satılmasını, birilerine peşkeş çekilmesini istiyor,

İstiyor ki, orada da dev bloklar yapılsın, alışveriş merkezleri inşa edilsin, oradan birkaç milyar dolarlık rant yaratılsın, Birileri zengin edilsin,

Bir yeşil alanın tahrip edilip yok edilmesini niye istiyor anlamıyorum,

İstanbul’daki bütün her yeri hallettik de sıra buraya mı geldi, Her yerin rantı paylaştırıldı da bir burası mı kaldı!

Yoksa birileri buraya göz dikti de biz mi duymadık!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Fazla yalakalığın, sonunda yalakalık yapılan tarafından kaale alınmamakla sonuçlandığını anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları