Gizli servis operasyonu mu?

PKK, ilginç süreçlerde "anlamsız" saldırılar gerçekleştiriyor,

Yıllardır bu durum değişmiyor,

Son ateşkes döneminde PKK’nın tavrı netti,

"Saldırmıyoruz, Savunma pozisyonundayız, Bize yönelik hareket olmadıkça bir şey yapmıyoruz,"

Bu zımni anlaşmaya Türk Silahlı Kuvvetleri de uyum sağlamıştı ve İmralı ile yapılan görüşmelere bağlı kalınarak bir "harekât" yapılmıyordu,

Sonra bir saldırı oldu, Askerlerimiz ve bir sağlık görevlisi kaçırıldı,

TSK "mecburen" sahaya girdi,

Yine de "arama-kurtarma"yla sınırlı görünüyordu harekât,

Silahlı Kuvvetlerimiz sahaya girince, "Saldırmayacağım" diyen PKK saldırdı,

13 şehit verdik,

Terör örgütünün lider kadrosu bile şaşkınlığa düştü "Ne oluyor" diye,

Bu aslında tarihin tekerrürüydü,

Aylar önce yine bir ateşkes döneminde benzer bir saldırı olmuş, PKK’nın dağdaki elebaşıları bile şaşırmış ve "Bu iş İran’ın kontrolüne giren Cemil Bayık’ın işi" diye kendilerini savunmuşlardı,

Bir kez daha benzer bir olayı yaşıyoruz,

Bana göre bu işin arkasında terör örgütünün "bilinen" yönetimi yok,

Bu daha çok "dış destekli ve dış emirli" bir gizli servis operasyonu gibi görünüyor,

Türkiye’nin iç veya dış politikadaki hamlelerinden rahatsız olan bir servisin, PKK içindeki güçlerini kullanarak yaptığı bir hamle gibi,

Çünkü biliyoruz ki, PKK saflarında çok sayıda yabancı gizli servis unsuru var,

Bunların böyle bir saldırıyı yapmış veya yaptırmış olması kuvvetle muhtemel,

"Kim" diye sorarsanız verecek "kesin" bir yanıtım yok,

Ancak Suriye’nin geçmişte PKK üzerindeki etkisi ve kontrol gücü biliniyor, Örgüt kadrolarında çok sayıda Suriyeli olduğu da herkesin malumu,

Suriye gizli servisi "Muhaberat"ın bir dönem örgütte ne kadar etkin olduğu ve hatta Öcalan‘ı kontrol ettiği de biliniyor,

Türkiye’nin Suriye’ye yönelik tavrından rahatsız olan Suriye yönetiminin yeniden PKK kartını oynuyor olması çok da uzak bir ihtimal değil derim,

Tabii bu bir tahmin,

Çünkü PKK işi çok karışık,

 

 


Dangalaklar

AYNUR Doğan isimli bir şarkıcının konserinde çıkan olayları konuşuyor herkes,

İstanbul Caz Festivali kapsamında sahneye çıkan Aynur Doğan Kürtçe şarkılar söyleyince bir grup olay çıkarıyor,

Sanatçıya minderler atıyor, marşlar söylüyor "Türkçe söyle" diye bağırıp çağırıyorlar,

İtiraf etmeliyim ki, Aynur Doğan‘ı tanımam, Daha doğrusu adını ilk kez duydum, Böyle bir şarkıcının varlığından, bu olaylar çıkıncaya kadar haberim dahi yoktu,

Ancak bu olayları tek kelimeyle tanımlayabilirim,

"DANGALAKLIK!"

Öğrendiğim kadarıyla Aynur Doğan Kürtçe şarkı söyleyen bir sanatçı, İşi bu, Sanatı bu,

O konsere bilet alacak ve dinlemeye gidecek kadar Aynur Doğan‘ı tanıyıp sevenlerin bunu bilmemeleri mümkün değil,

Yani Kürtçe şarkı dinlemek için bu konserin biletini almışlar,

Ne yazık ki, o gün o berbat olay meydana gelmiş,

Bu olay üzerine sinirlenip, üzülüp, bozulup "Ben bugün Kürtçe şarkı falan dinlemek istemiyorum" deme özgürlüğüne sahip herkes,

Gitmezsin konsere olur biter,

Ama Kürtçe şarkılarıyla tanınan bir şarkıcının konserine gideceksin,

Sonra da olay çıkaracaksın,

Bunun adı gerçekten dangalaklıktır,

Kimse seni oraya zorla göndermedi, O gün o olay olmasa Kürtçe şarkıları da paşa paşa dinleyecektin, Tempo tutacaktın,

O gün o menfur olay olduysa Aynur Doğan‘ın suçu ne?

Gitmezsin olur biter,

Allahın salağı,

 

 


Bu nasıl CRM?

DIGITURK’ü anlamak mümkün değil,

Herhalde Türk tipi şirket bu olsa gerek,

Benim bildiğim bir şirket, hele hele bir servis şirketi "sadık müşterilere" iyi davranır, onları korur ve kollar,

Sadık olmayan müşterileri ise cezbetmek ister,

Digiturk ise tam aksi,

Digiturk sadık müşterileri "kazıklamak", sadık olmayan müşterilere ise "imkân üzerine imkân sunmaya" kurulu bir sistem geliştirmiş gibi görünüyor,

Çevremden duyduğum olaylar hep bunu gösteriyor,

Diyelim ki, Digiturk’ün kurulduğu günden bu yana müşterisisiniz, Faturalarınızı düzenli ödüyorsunuz, ikide bir arayıp "Üyelikten ayrılacağım" falan demiyorsunuz,

Size hiçbir kolaylık sunmuyor, Hiçbir avantaj sağlamıyor,

Ne kampanyalardan faydalandırıyor, ne hizmetlerinden bazılarını hediye ediyor,

Her şeyin parasını tıkır tıkır alıyor, Hatta kampanya diye aldığınız hizmeti bir süre sonra kampanyadan çıkarıp size haber bile vermiyor, Parasını alıyor,

Yok ama mızmız ve düzensiz bir müşteriyseniz, size sürekli "Üyemiz kalın size şunu verelim, Şu paketi hediye edelim, Şunun üyeliği için para almayalım" diye bonus üzerine bonus veriyor,

Benden size tavsiye en geç altı ayda bir Digiturk’ü arayın ve "Ayrılıyorum" deyin,

El üstünde tutulursunuz,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bilmediğimiz şarkıyı söylemeye kalkışmadığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları