Kızılay, Van için niye kurban kesmez?

ÖNÜMÜZ Kurban Bayramı,

Öyle gördük, öyle büyüdük,

Her Kurban Bayramı’nda kurban keserim,

Bu yıl da keseceğiz haliyle,

"Bu yıl kurbanı Van’daki depremzedeler için keselim" diye düşündüm,

Kızılay’ı aradım,

Her yıl kurban organizasyonu yaparlar, Namuslu da yaparlar bildiğim kadarıyla,

Sordum,

"Kurban organizasyonu yapıyor musunuz?" diye,

"Evet" yanıtını alınca sevindim,

"Van’daki depremzedeler için kurban kestirmek üzere Kızılay’a para vermek istiyorum, Nasıl vereceğiz? Nereye havale çıkarmamız lazım?" dedim,

Karşıdan yanıt gelmedi bir süre,

"Orada mısınız?" dedim,

"Evet sizi dinliyorum" dedi,

Sorumu duymadı zannettim,

Tekrarladım,

Yine bir sessizlik,

Sonunda yanıt geldi,

"Beyefendi, Van için bir kurban organizasyonumuz yok, Eğer arzu ederseniz Somali için kurban bağışı kabul ediyoruz" dedi,

"Onu biliyorum, ben Van’ı sordum" dedim,

"Maalesef Van için bir çalışmamız yok" dedi,

Şaşırdım,

"Düşünmüyor musunuz peki" diye ısrar ettim,

"Beyefendi buna biz karar vermiyoruz, O yüzden bilemem" dedi,

Teşekkür ettim, kapattım,

Somali için kurban kesmeye, Somali’ye yardım etmeye hiçbir itirazım yok,

Ama kendi evimizde yangın varken, Kızılay’ımız niye Van için böyle bir organizasyon yapmaz anlamadım, Ama telefondaki görevlinin ses tonundan ve yanıt verme biçiminden hissettiğim, onun da anlamadığıydı,

 


Hesap sormak için kaç deprem lazım

DÜN kaldığımız yerden devam edelim mi?

Dedim ya, "Suçu niye müteahhitlere atıyoruz, Bunları denetlemeyen, üç kuruşluk avanta için milyonluk rantlara göz yuman belediyelerin, belediye başkanlarının suçu yok mu?" diye,

Bu sorunun yanıtı aslında belli,

Yok!

Türkiye’de herkes, her konuda suçlu olabilir,

Siyasetçiler ise asla,

Onlar her zaman suçsuzdur,

Belediye başkanları da suçsuzdur,

Hatırlayın 17 Ağustos Depremi’ni,

Kaç kişi öldü biliyorsunuz,

18,000,

On sekiz bin,

Bildiğimiz, açıklanan, Tespit edilebilen 18 bin vatandaşımız,

Kaç kişiden hesap soruldu?

1,

Bir,

Bu 18 bin kişinin hesabı tek bir kişiden soruldu,

Veli Göçer isimli müteahhitten,

Peki Veli Göçer’in yaptığı binalarda hayatını kaybeden kaç kişi vardı onu biliyor musunuz?

Söyleyeyim,

70,

Yetmiş,

Peki geri kalan 17 bin 930 kişinin hesabı nerede?

İnek içti, Dağa kaçtı, Dağ yandı bitti kül oldu,

Geri kalanın hesabı falan yok, Attılar Veli’yi içeriye, Hesap kapandı,

Ne diğer 17,930 kişinin öldüğü binaları yapanlara, ne de Veli Göçer de dahil tüm bu binaların izinlerini veren, kontrolünü yapmayan belediyelere hesap soruldu,

Hatta belki bunların bazıları sonra milletvekili falan da olmuşlardır,

Bilmiyorum,

Merak etmeyin, hiç aklınızda kalmasın,

Bu kez de öyle olacak,

İpe geçirecek bir müteahhit bulacağız, her şeyi ona yıkacağız,

Vicdanlarımızı da yıkayacağız,

Veli Göçer soyadından kaybetmişti,

Göçer diye müteahhit olur, binası da göçerse tabii suçlu olur,

Şimdi de aslan gibi Salih Ölmez’imiz var,

Ölmez isimli müteahhidin binasında onlarca kişi ölünce al sana yeni Veli Göçer,

Atarız Salih’i içeriye, Rahatlarız hesap soruldu diye,

Neysi ki geçen sefer 18 binde 70 hesap sorulmuştu,

Bu kez oran daha düşük,

Şimdilik 600’de 30 gibi,

Gelişiyoruz anlayacağınız,

Hesap sorma konusunda da gelişiyoruz,

500 seneye kalmaz yüzde yüz hesap sormayı da öğreniriz inşallah,

Bir 20-30 deprem daha yaşayalım da hayırlısıyla!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Demokrasinin bir hesap sorabilme rejimi olduğunu anladığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları