İsrail terörü

İSRAİL yine yaptı yapacağını,

Hamas’ın askeri liderini sokak ortasında, oğluyla birlikte öldürünce Ortadoğu yeniden karıştı,

Zaten ortada yeterince büyük bir Suriye sorunu varken ve Hamas bir süreden beri İsrail’e karşı ciddi bir saldırı düzenlemezken, İsrail’in Hamas’a karşı böyle bir saldırı gerçekleştirmesinin ortalığı karıştıracağı belliydi,

Peki İsrail bunu niye yaptı?

Aslına bakarsanız kendi içinde bir mantığı yok gibi görünen bu durumun, aslında bir mantığı var,

İsrail’in vurduğu bu kez Hamas değil,

Ortadoğu’nun “terörist devleti”

bu kez aslında Hamas üzerinden ABD’yi, daha doğrusu Obama’nın dış politikasını hedef aldı,

Obama Amerika’sı yavaş yavaş Ortadoğu’dan elini çekiyor ve Ortadoğu’yu “eşyanın tabiatına uygun” gördüğü İhvan’a, yani Müslüman Kardeşler’e bırakıyordu,

İsrail ise bu durumdan elbetteki hoşnut değildi,

Çevresinde giderek yaygınlaşan bir Müslüman Kardeşler bloku, İsrail’i rahatsız edecek noktaya doğru ilerliyordu,

Türkiye’nin Suriye meselesini eline yüzüne bulaştırmasından sonra Suriye’nin “halli”nin ABD eliyle Katar’a devredilmesi de İsrail’in rahatsızlığını üst noktaya taşıdı,

Ortadoğu’daki karışıklık artırılmalı ve ABD’nin Ortadoğu’dan uzak durma planı sekteye uğratılmalıydı,

Bunun zamanlaması da ilginçti,

Türkiye Başbakanı’nın Mısır ziyaretinin hemen öncesinde tırmandırılan gerginlik, bir yandan da Başbakan Erdoğan’ın Gazze’ye Mısır lideriyle birlikte yapması muhtemel bir “geziyi” de engellemeyi amaçlıyordu,

İsrail bu saldırıyla ABD’nin bölgeden çekilme ve bölgeyi Müslüman Kardeşler’e emanet etme planını en azından bir süre için engelledi,

ABD’yi ve İslamcı bloku ortak hareket etme kabiliyetinden yoksun bırakmak istedi,

Ancak yine bu durum şimdilik atlatılabilir bir kriz olarak görülebilir,

Benim asıl korkum, İsrail’in İran’a yapması muhtemel bir saldırı,

İsrail bunu yapmaktan çekinmeyeceğini de göstermiş oldu,

Bir de bunu yaparsa, o zaman seyreyleyin siz Ortadoğu’yu,

Ve tabii Türkiye’yi,,,

Ne kadar sanat o kadar gelişmişlik

BİR ülkenin gelişmiş bir ülke olduğunu, bir kentte yaşam ve insan kalitesinin yüksek olduğunu anlamanın kriterlerinden biri de nedir biliyor musunuz?

Sanat,,,

Her türlü sanat,

Birkaç gündür Londra’dayım,

Kentin kirası en yüksek, en şık caddelerinde adım başı sanat galerileri,

Birinden çıkıp birine giriyorum,

Resimler, heykeller, fotoğraflar arasında kendimden geçiyorum,

Eskiler, yeniler, ünlüler, ünsüzler, çağdaşlar, modernler, klasikler,

Sadece galerilerde değil, girdiğiniz her mekânda sanat, hayatın bir parçası,

Tiyatroları, konserleri, operaları saymıyorum bile,

Onlar zaten yaşam kalitesinin vazgeçilmezleri,

Peki ya “süper güç olma yolundaki” Türkiye’de durum ne?

Acaba Türkiye’nin büyük kentleri dahil kaç kentinde bir sanat galerisi var!

81 ilin 5’inde var mı acaba?

Zannetmiyorum,

Diğer 80’i bir kenara bırak, sözde dünya kenti İstanbul’da doğru düzgün salonu olan kaç tiyatromuz var,

Geçenlerde bir Avrupa ülkesinin İstanbul’daki temsilcisiyle konuşuyorduk,

Ülkesinin dışişleri iki seçenek sunmuş,

Ya Kuveyt’e büyükelçi ya da İstanbul’a konsolos olmak,

“Operası olmayan bir kente büyükelçi olamam” demiş ve İstanbul’u tercih etmiş,

Ne bilsin İstanbul’da da tek doğru düzgün opera sahnesinin kapalı olduğunu,

İnsanı hayvanlardan ayıran şeyin düşünmek olduğu söylenir,

Aslında insanı hayvandan ayıran en önemli şey sanattır,

Hayatımızda, çevremizde ne kadar sanat var bir bakın,

Sonra da ne kadar gelişmiş olduğumuza, insanlığın neresinde olduğumuza siz karar verin,

Çünkü ben söyleyince kızıyorlar,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
En büyük lüksün zamana sahip olmak olduğunu anladığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları