Silahla değiştirmek istediği Anayasa’ya sığınmak

ÖNCE Özgür Gündem’de gözümüze çarpmıştı Öcalan’ın Anayasa Mahkemesi’ne başvurması.

Dün de Hürriyet’te manşet oldu daha detaylı bir biçimde.

Abdullah Öcalan, İmralı’da yazdığı “Kürtlerin Manifestosu” adlı kitabın basımına izin verilmemesi üzerine Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş.

Doğrusu çok ilginç buldum bu başvuruyu.

45 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa’sına karşı silahlı bir isyan sürdüren Abdullah Öcalan, şimdi 45 yıldır silahla değiştirtmeye çalıştığı Anayasa’ya “sığınıyor”.

Bu önemli bir gelişmedir.

Şu açıdan önemlidir.

Öcalan’ın Türkiye’deki anayasal düzene güvendiğini, bu düzeni korumakla görevli yüce mahkemeye de inandığını gösterir.

Yıllarca “TECE” diyerek aşağılamaya çalıştığınız bir devletin ve onun Anayasa’sının tamamını beğenmesek de, “kabulüdür”.

Terörün sona ermesi yolundaki adımlar açısından Öcalan’ın bu başvurusu önemlidir.

Simgesel değeri çok büyüktür.

 

Vergi kaçırmaya başladım size de öneriyorum

BU başlığı görünce Maliye peşime düşecektir.

Düşsün.

Gerçekten vergi kaçırıyorum, hem de en yasal ve en vatansever biçimde.

Biliyorsunuz, Enerji Bakanımız sürekli olarak Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığından yakınıyor.

Türkiye’nin yıllık enerji ithalatı yaklaşık 60 milyar dolar ve bu toplam, canımızı acıtan, not artışımızı engelleyen cari açığımızdan daha fazla.

Yani bu kadar enerji ithal etmesek, dış ticaret fazlamız olacak. Türkiye sınıf atlayacak.

Enerji Bakanı bu durumdan yakınıyor ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin en büyük gelir kalemi de yine enerji.

Çünkü devlet en büyük parayı da enerji satışından kazanıyor. Enerji üzerinde o denli büyük vergi yükü var ki, bu vergiler olmasa Türkiye’nin bütçeyi denkleştirmesi mümkün değil.

Vatandaş olarak enerjiye ödediğimiz paranın hemen hemen yüzde 70’i vergi.

Evde lambayı yaktığınız, otomobilin kontak anahtarını çevirdiğiniz anda vergi ödemeye başlıyorsunuz.

Enerjiye ödediğimiz vergi o kadar canımı sıkmaya başladı ki, sonunda burada vergi kaçırmaya karar verdim.

Evdeki bütün enkandesan ampulleri söktüm ve hatta “tasarruflu ampul” diye bilinen neon benzeri ampulleri de çöpe attım.

Onun yerine gittim “led ampuller” aldım.

Eskiden led ampuller sevimsiz, soğuk bir ışık verirdi.

Ama artık teknoloji gelişti. Bildiğimiz sıcak ampullere hemen hemen eşdeğer ışık veren led ampuller çıkmış.

75 watt’lık ampulleri söküp yerine 7.5 watt’lık, görüntüsü bile farksız olan led ampuller taktım. Verdiği ışık neredeyse aynı, harcadığı elektrik onda biri.

Bir anda yüzde 90 tasarruf yapmış oldum.

Led ampulle sıradan ampuller arasında elbette bir fiyat farkı var.

Yaklaşık 10 katı.

Ama dayanma süresi de en az 20 belki 50 katı.

Size de tavsiye ediyorum.

Vergi kaçırmanın bundan daha iyi bir yolunu bulamazsınız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Türk ırkçılara kızdığımız kadar Kürt ırkçılara da kızdığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları