Taraftarlık

GALATASARAY ve Trabzonspor taraftarları, Cem Yılmaz’ın filmini protesto edeceklermiş.

Gerekçe, Cem Yılmaz’ın Fenerbahçe için düzenlenen “Adalete fener yak” kampanyasına destek vermiş olması

Söylenecek cümle şu: “Yuh artık!”

Aslında daha iyisi de var ama köşede yazmak mümkün değil.

Bu kadar mı ilkelleştik.

Hepimizin bir takım tutma, taraftar olma hakkı var.

Bunu en iyi bir takıma taraftar olanlar bilmeli, anlamalı.

Şimdi Cem Yılmaz veya bir başkası, bir takımın taraftarı diye onu protesto etmek neyin nesi.

Hırsızlık yapar, yolsuzluk yapar, ahlaki veya yasal bir suç işler o halde protestoyu anlarım da “taraftar” olduğu için protestonun anlamı ne!

 

İki teşekkür

BANA göre olması gereken, Ünal Aysal’ın “sağlıklı bir seçim tarihine” kadar başkanlığı sürdürmesi ve herkesin doğru düzgün hazırlık yapabileceği kadar bir süre sağlamasıydı.

Ama Aysal bunu yapmadı.

Tam aksine kaçtı.

Bir de utanmadan, “Benim adayım Cemal Özgörkey” diyerek Cemal’i zor durumda bırakıp görevden kaçıyormuş izlenimi yaratarak.

Oysa ben, Cemal Özgörkey’in Başkan Ünal Aysal hakkındaki fikirlerini gayet iyi biliyorum.

Ünal Aysal kim, Cemal Özgörkey’i desteklemek kim.

Cemal Özgörkey, Ünal Aysal’dan 100 kat daha Galatasaraylıdır.

Neyse, sonuçta Aysal kaçtı.

Şimdi de “utanıp sıkılmadan” diyor ki, “Belki bir daha mayısta yeniden aday olurum”.

Bilmiyor ki, Galatasaraylılar ona “kal” demediler. “Sağlıklı bir seçime kadar kal” dediler. Ama o kalmadı.

Şimdi iki adayımız var.

Sevgili Alp Yalman ve Sevgili Duygun Yarsuvat.

Yalman’la 1990’ların başında “kafatasçı” Galatasaray anlayışına karşı birlikte bayrak açmıştık.

Hayatını Galatasaray’a vermiş bir isimdir. Dostumdur, abimdir.

Duygun Yarsuvat ise Galatasaraylılar Cemiyeti’nde, Kulüp Divan Kurulu’nda, üniversitede, kısaca Galatasaray’ın tüm kurumlarında emeği olan bir ağabeyimdir.

Her ikisine de Galatasaray’ı hem sahipsiz bırakmadıkları, hem de demokratik bir seçim ortamı oluşturdukları için teşekkür ediyorum.

Erişilebilirlik Araçları