Bunlar da bizim CEO’lar

Amerika Birleşik Devletleri’nde  efsanevi primler alan CEO’lar tartışılıyor,

Halk bunlara tepkili,

Kamu parasıyla kurtarılan batık şirketlerin CEO’larına verilen paralar vicdanlara dokunuyor,

Şimdi bu primlere yüksek vergiler getirilmesi söz konusu,

Ben bu konuya Türkiye açısından bakmak istiyorum,

Türkiye’de CEO’lar ne kadar başarılı?

Bunun için elimde sağlam veriler ne yazık ki, yok,

Ancak son 1 hafta içinde gördüklerim var,

Hükümetin  getirdiği önlem paketi açıklandıktan sonra HABERTÜRK, Ekonomi CEO’larıyla görüştü,

Hemen hepsi karamsardı,

"Önlemler yetersiz, Bir fayda sağlamaz, Beklediğimizin altında" gibi laflar ettiler,

Ancak aynı gün içinde bu şirketlerin hisseleri müthiş bir yükselişe geçti,

Piyasa önlem paketine olumlu tepki verdi,

Ertesi gün HABERTÜRK Ekonomi’yi elime aldığımda garip bir durum gördüm,

Şirketlerin CEO’larının umutsuz olduklarını belirten sözleri manşetteydi,

Altındaki diğer manşette ise piyasaların paketi coşkuyla karşıladığını kanıtlayan borsa yükselişinin haberi vardı,

HABERTÜRK Ekonomi’nin yayın yönetmeni Cüneyt Toros’a "Bu ikisi birbiriyle çelişiyor, Ya CEO’lar işi bilmiyor, Ya da piyasa,

Genelde piyasa yanılmaz" dedim,

Nitekim  "Umutsuz CEO’lar"ın şirketleri bir hafta içinde ellerindeki stokları tükettiklerini açıkladılar,

Dünkü HABERTÜRK Ekonomi’de stoklardaki otoların yüzde 90’ının satıldığı haberi vardı,

Ticari araçlarda da bu oran yüzde 50’ydi,

Şimdi soruyorum size "Bu CEO’lar nasıl CEO olmuş?" Biz bunların önerilerini dinleyerek mi ekonomide önlem alacağız?

Öyleyse yandık,

Ya cahiller, ya da açgözlü,

Her ikisi de çok tehlikeli,

NOT: Renault CEO’su İbrahim Aybar’ın hakkını yemeyeyim, Benim gördüğüm sadece o, bu paketin kendilerine çok yararlı olacağını söylemişti,

 

 


Kadınlar kocalarınızı çok sevmeyin

Angelina Jolie de aldatılınca Özay Şendir dün bir yazı kaleme almış,

Kadınları havyara benzetenler varmış da, erkeklerin savunması her gün havyar yesen bıkarmışsın,

Bakın ben bugün size daha iyi bir bilgi vereceğim,

Erkekleri anlatacağım,

Erkeklere, kocanıza, sevgilinize hiçbir zaman fazla yüz vermeyin,

Onlara ait olduğunuzu, onlarsız yapamayacağınızı asla hissettirmeyin,

Bunu yaptığınız anda yanarsınız,

Erkek kısmı tam anlamıyla sahip olduğu şeyin kıymetini bilmez,

Anlamak istiyorsanız otomobilleriyle olan ilişkilerine bakın,

Satın aldıkları gün onlar için çok kıymetlidir otomobilleri,

Sonra benimsedikçe değeri azalır, İlk günlerde kaldırıma çıkmazlar, biraz çizilse boyacıya götürürler, Yıkatırlar, cilalatırlar, İçinde sigara bile içmezler,

Otomobil eskidikçe kaldırıma da çıkartırlar, leş gibi otomobille de gezerler,

Çünkü onlarındır,

İşte bundan ders çıkartın,

Hiçbir zaman tam bir teslimiyet içine girmeyin,

Girseniz bile belli etmeyin,

Onlarsız da yapabileceğinizi hep hissettirin,

Onlarla olun ama onların olmayın,

Başlıktaki cümleyi şöyle okuyun, "Sevin ama gereğinden fazla belli etmeyin"

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sahip olduklarımızın, sahip olmadıklarımızdan daha değerli olduğunu anlayabildiğimiz zaman

Erişilebilirlik Araçları