Öcalan çözümün parçası olur mu?

TÜRKİYE ilginç bir süreçten geçiyor,

Bir yandan iktidar partisi milletvekilleri, "Öcalanlı açılım" peşindeler,

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin etkin isimlerinden Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, "Öcalan muhatap alınıp çözüm için kullanılmalı" diyor, aynı ilin milletvekili Abdurrahman Kurt, "Öcalan örgütte etkili çözümün parçası olur" diye açıklama yapıyor, Hakkâri Milletvekili Abdülmuttalip Özbek, dağdakilerin ailelerini ziyaret edip ellerini öpüyor, diğer yandan aynı partinin Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "PKK’ya terör örgütü demedikleri" gerekçesiyle DTP’lilerin elini sıkmıyor,

Daha da komiği, Ergenekon davasında yargılananların bazıları hakkında, "Öcalan kullanılarak PKK sorunu çözülür" cümleleri "aleyhte delil" olarak dosyada yer alıyor,

Dediğim gibi, ilginç ve karmakarışık bir süreçten geçiyoruz,

Abdullah Öcalan’la yakalanmadan yaklaşık 2 yıl önce görüşmüş, ancak bu görüşmesi Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle yayınlanamamış birisi olarak bazı şeyler yazma gereği hissediyorum,

Abdullah Öcalan’la 1997 yılında Lübnan’ın Barelias kentinde görüştüm,

PKK’dan, Güneydoğu meselesinden, Türkiye’deki hükümetlerle gayri resmi iletişiminden de söz ettik, Galatasaray’dan ve Öcalan’ın hareminden de,

Röportaj yayınlanamayınca, Türkiye’deki güvenlikle ilgili kuruluşlardan arayıp görüşmeyle ilgili bilgi vermemi rica ettiler,

Şimdi yazacaklarım, o zaman onlara anlattıklarım ve büyük bir ihtimalle devletin arşivlerine de geçmiş izlenimlerimdir,

Öcalan’la o gün yapmış olduğum uzun görüşmede, onun çok net bir şekilde ve ısrarla vurguladığı "Türkiye’yi bölmek istemedikleri"ydi,

"Bölücü bir örgüt değiliz, Sadece yerel yönetimler temelinde daha geniş yetkiler ve buna paralel olarak kültürel ve demokratik haklar talebinde bulunuyoruz" demişti,

Türkiye’yi bölerek Kürtleri belirli bir bölgeye hapsetmeyi değil, Türkiye’nin genelinde Kürtleri siyasette daha etkin hale getirmeyi amaçladıklarını söylüyordu,

Bunu yaparken, Kürt halkına oldukça ağır sözler kullandığını da belirtmem lazım,

Görüştüğüm yetkililerden biri, "Genel izleniminiz ne?" diye sormuştu,

Şunu söylemiştim:

"Bence bıkmış, Bu yolla bir yere varamayacağını çok net anlamış, Suriye’ye güvenmiyor, Orada kalmaktan korkuyor ve tedirgin, Bana sorarsanız, bir yol bulunsa da Türkiye’ye dönsem, diye düşünüyor, OHAL bölge valisi olmak ister gibi hali var, Çekinmese, bana yetki verin bu sorunu çözeyim, diyecekti," Bu görüşmeden iki yıl kadar sonra Öcalan yakalandı ve Türkiye’ye getirildi,

İmralı’daki mahkemede söyledikleri, pek çok kişiyi şaşırttı ama beni asla,

Çünkü o gün söylediklerini 2 yıl önce de kendisinden duymuştum,

Şimdi Öcalan çözüm sürecine dahil edilebilir mi diye tartışılıyor,

Ben de gülüyorum ve Öcalan yakalandığı gün bir dostumun söyledikleri kulağımda yankılanıyor,

Siyasetle hiçbir ilgisi olmayan, hatta siyasetten nefret eden bir dostum, Öcalan yakalandığı günlerde şöyle bir yorum yapmıştı: "Bir gün TBMM’de yemin ederken görürsek şaşırmayalım, Bu memlekette her şey olur,"

Bu memlekette beni hiçbir şey şaşırtmıyor,

 

 


Gençler hata da yapar, kaza da

BAŞBAKAN Erdoğan, aynı İstanbul’un eski Emniyet Müdürü Cerrah gibi konuştu Münevver hakkında,

Suçu, ölen kızın ailesine atarak,

Yakışmadı, Hem de hiç,

Her şeyden önce ve ne olursa olsun bir cinayet kurbanını suçlu göremeyiz,

Hele hele bu 17 yaşında tertemiz bir kızsa,

Pek çok genç kız gibi onun da bir erkek arkadaşı olabilir,

Bu bir suç, öldürülmek için bir gerekçe olmaz,

Devletin görevi maktulleri suçlamak değil, suçluları yakalamaktır,

Dahası, aileler ne kadar dikkat ederse etsin, çocuklarını ne kadar iyi yetiştirmek için gayret ederse etsin gençler hata yapabilirler,

Çocukların yaptıkları hatalardan aileler sorumlu olmaz,

Tayyip Bey bilir ki, çocuklar bazen kazayla, bazen bilerek, bazen bilmeden hata yaparlar,

Bu onların hayatına mal olmayacağı gibi, ailelerini de suçlu hale düşürmez,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Güç kullanarak zengin olanlar, daha büyük güç karşısında bu serveti kaybedebileceklerini anladıkları zaman

Erişilebilirlik Araçları