BİLİYORSUNUZDUR, Google’ın eski CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Eric Schmidt, Türkiye’de,
Bugün Cumhurbaşkanı Gül ile de randevusu var,
4 Nisan’da CEO’luk görevini Google’ın kurucusu Larry Page’e devretti ama yine Türkiye’ye gelmesi önemli,
Çünkü Schmidt bir anlamda "Derin Amerika" demek,
Başkan Obama’nın yakını, Her taşın altında var neredeyse,
Dün öğlen buluşma teklifi gelince önce üşendim ama yine de gittim,
Açıkçası bütün gazetelerin genel yayın yönetmenleri davetliydi ve hepsi gelir diye düşünüyordum,
Fakat benden başka genel yayın yönetmeni göremeyince şaşırdım,
"Herhalde Google reklamveren değil diye gelmemişlerdir" diye düşündüm,
HERKES TATİLDE
Yanılmışım,
Hepsi İstanbul dışındaymış,
"Tatildeler"in kibarcası bu olsa gerek,
Zaten Cüneyt Özdemir hemen takıldı, "Abi bir sen çalışıyorsun, Seçim bitince hepsi tüymüş" diye,
Cüneyt öyle deyince içim sıkıldı, "Ben gideyim bari" dedim, Bırakmadılar,
Gelenlerden Cüneyt Özdemir, Mirgün Cabas ve Şeref Oğuz vardı,
Google’cılar öğlen vakti çağırınca "Herhalde yemek" diye düşünmüştük,
Değilmiş,
Neyse Eric Schimdt geldi,
İngiliz havalı bir Amerikalı,
Tanıştık, oturduk,
Sormaya başladık,
Türkiye’ye geliş nedeniyle başladık tabii ki, "Vergi konusunu görüşmek üzere mi gelmişti acaba",
VERGİ ÖDÜYORLAR MI?
"Hayır" dedi, "O konuyla ilgili görüşecek bir şey yok, Yürüyen bir prosedür var, Biz Türkiye’de vergi ödemiyor değiliz, Buradaki faaliyetlerimiz için vergimizi ödüyoruz",
"Türkiye’de vergi mükellefi olmadığınız, burada sadece temsilcilik düzeyinde bir ofisinizin olduğu söyleniyor,"
"Burada vergi mükellefiyiz ve bir büromuz, bir şirketimiz var" dedi,
"Ulaştırma Bakanı, Google, Youtube gibi devlerin Türkiye’de muhatap olacak kimsesini bulamamaktan yakınıyor" dendi,
"Bu doğru değil" dedi,
"Bakan söyledi" dedik,
"Bakan söyledi diye doğru olacak diye bir şey yok, Her konuda burada muhatap var, Her türlü konuda istedikleri zaman görüşüyoruz, Bazılarında ben de bulundum bu görüşmelerin" diye yanıtladı,
"Türkiye’den ne kadar gelir elde ettiklerini ve ne kadar vergi ödediklerini" merak ediyorduk,
"Şirket bilgisidir, paylaşamam" dedi,
"Google’ın içinde Türkiye’nin yerini ve payını" sorduk,
"Türkiye, Google’ın ilk 20’sinde, Bazen biraz yukarı çıkıyor, bazen biraz aşağı iniyor ama her zaman ilk 20 içinde, ki bu da müthiş bir şey" dedi, Hem gelirlerde, hem de kullanımda ilk 20’deymişiz, "Tabii gelir olarak yukarıdaki ülkelerle arada büyük fark var" diye de ekledi,
‘İNTERNETTE YASAK OLMAZ’
Ardından Çin konusuna girdik, Malumunuzdur, Çin Google’ı uzun süre yasakladı,
"Şimdi Çin’e girdik" dedi, "Hong Kong üzerinden, Hong Kong’da ofisimizi açtık, Tam bir Batı ülkesi gibi kabul gördük orada, Ama tabii Çin’e girdiğimizi söyleyemeyiz, Hâlâ orada tartıştığımız pek çok konu var, Siyasi olarak neredeyse her şeyi filtrelemek istiyorlar, Daha doğrusu geniş bir sansür uygulamak istiyorlar, Bu da bize uymuyor" dedi,
"Sadece Çin değil, pek çok ülke, hatta Avrupalı demokrasiler bile yakın zamanda sansür taleplerini artıracaklar, Kontrol isteyecekler, İki ay önce Normandiya’da G-8 bunu gündeme getirdi" dedim,
"Haklısınız, Hemen hemen bütün hükümetler kendi politikaları veya siyasi görüşleri doğrultusunda sansür ya da kontrol istemeye yöneliyorlar, Bunun giderek yaygın bir talep olacağını da görüyoruz, Ama şunu söyleyebilirim ki, bu asla mümkün değil, Çünkü internette sansür asla olamıyor, Herkes yasağı yanından dolaşmanın bir yolunu mutlaka buluyor, Az önce Çin’den bahsettik, Orada ağır cezalar olmasına rağmen Google’a insanlar ulaşıyor, İnternetin ruhuna aykırı yasaklar ve sansür, Kimse bunu başaramaz artık,"
"Ama yasadışı eylemlere de konu oluyor internet, Youtube’u savunuyorsunuz ama bazı yasak videoları koyuyorlar" dedim,
"Biz Amerikan kanunlarına göre suç olmayan şeyleri koyuyoruz, Türkiye’deki yasaklar bizi bağlamıyor ya da başka ülkedeki, Biz ifade özgürlüğüne inanıyoruz, Yine de ülkelerin kendi aldıkları kararlar doğrultusunda, tabii yasal kararlardan söz ediyorum, bazı içeriklere o ülkeden erişimi engelliyoruz, Ama bu asla dünya çapında bir engel olmuyor" yanıtınu verdi,
"Ele geçirilmesinde suç olan içerikleri de yayınlıyorsunuz" diye ısrar ettim,
"Bazı kurallarımız var; çocuk pornosuna asla yer vermiyoruz" dedi,
‘MAHKEME KARARIYLA YASADIŞINI ENGELLERİZ’
"Ama Amerika’da özel hayata gösterdiğiniz saygıyı burada göstermiyorsunuz, Daha birkaç hafta önce bazı siyasetçilerin porno görüntüleri Youtube’da yayınlandı,"
"Bunlar her yerde oluyor ve yayınlanıyor" dedi,
"Ama bu görüntüler evlerine gizlice kamera yerleştirilerek çekilmiş görüntüler, Yani suç var ortada" dedim,
"Bu dediğiniz hallerde bunları yayınlamayız, yayınlatmayız, Ama bize mutlaka bir yargı kararı ulaştırmaları gerek, Hemen keseriz başvururlarsa" dedi,
Türkiye’de yürürlüğe girecek "filtre" sistemini sorduk,
"Hiçbir işe yaramaz, Bunu herkes istiyor ama her zaman arka kapılardan girmek mümkün, Bu yapılabilir ama uygulanamaz, Boşuna bir uğraş olur, İnternet kullanıcıları bunu kolaylıkla aşıyorlar" dedi,
Cüneyt Özdemir, dijital yayıncılık yapmak isteyenlere yönelik bir yardımları olup olmadığını sordu, "Böyle bir işe girdi de o yüzden soruyor" dedim,
Spesifik olarak böyle bir şey yapmadıklarını söyledi,
Ancak Huffington Post örneğini verdi, "Reklamlarını biz pazarlıyouz ve çok başarılı oldular" dedi, Abonelikle gelir elde eden dijital yayıncılara yönelik bir programları olduğunu da söyledi,
‘APPLE ŞAHANE AMA KAPALI BİR DÜNYA’
Apple örneğinden yola çıkarak aplikasyonlara yönelik bir pazarlama faaliyetleri olup olmayacağını sorduk,
"Apple muhteşem bir iş yapıyor ve çok çok başarılı, Ancak bence bir sorunları var, Kapalı bir dünyaları var, Apple dünyası ve oraya kimse giremiyor, kimse de oradan çıkamıyor, Oysa biz Google olarak açık web’e inanıyoruz" dedi,
İnternetin geleceğiyle ilgili öngörülerini öğrenmek istedik,
GELECEĞİN İNTERNETİ
"Eskiden PC veya laptop ağırlıklı bir internet dünyası vardı ve sınırlıydı, Şimdi artık elinizdeki telefonlarla veya diğer şeylerle sınırsız bir kullanıma eriştiniz, Yeni dünya buraya doğru gidiyor, Doğrudan ve sürekli erişim, Artık hayatımızın parçası, Hatta neredeyse kendisi, Tabii bilgi akışı ve bilgi talebi hem büyüdü, hem çeşitlendi, Artık kişiye özel bilgi önem kazandı, Mesela şimdi ben İstanbul’dayım, Artık bana İstanbul’la ilgili bilgi lazım, Ne yerim, ne içerim, İstanbul nedir, nasıldır? Nereye gideyim, nasıl gideyim? Burada başka arkadaşım var mı, burada benimle ortak ilgi alanları olan insanlar var mı, başka Amerikalı var mı bunları öğrenebilirim, Bunlar bana hazır bilgi olarak gelebilir, Yeni kitap çıkmış, benim ilgilendiğim bir gelişme olmuş, bir buluş olmuş, bunlar bana anında ulaşabilir,"
Bunları anlatırken sosyal medyanın da giderek daha önem kazanacağını vurguladı,
Arada Arap Baharı’nda sosyal medyanın ve Google’ın önemini anlattı, Mısır’daki değişimde bir Google çalışanının oynadığı rolü bildiğimizi ve Google’ın bu çalışanıyla gurur duyduğunu söyledi,
İnternetin ve Google’ın ifade özgürlüğü ve demokrasinin gelişimi için büyük şans olduğunu ve bunun öneminin giderek artacağını anlattı,
Google’ın tercüme sisteminin çok başarılı olduğunu, şimdi farklı bir boyuta geçmeye çalıştıklarını aktardı, "Siz buradan Amerika’yı arayacaksınız, Siz burada Türkçe konuşacaksınız, bizim server’larımız bunu anında İngilizce’ye çevirecek ve karşınızdaki sizi İngilizce olarak duyacak, Tabii siz de onu Türkçe, Ya da mail atacaksınız, bu da anında İngilizce olacak" dedi,
"Peki ya güvenlik" dedim,
"Çok güveniliriz, Bize Çin’den büyük bir saldırı yapıldı, Hükümet miydi, değil miydi bilmiyoruz, Onlar bile duvarlarımızdan içeri giremediler, Güvenliğimize güveniyoruz" dedi,
"Peki biz size nasıl ve niye güvenelim? Her türlü bilgimiz sizde olacak, Server’larınız üzerinden herkesin ne yaptığını, ne konuştuğunu, hayat tarzını bileceksiniz" dedim,
Yüzünü ekşitti,
"İstemiyorsanız güvenmezsiniz, Zorla bunları kullanın demiyoruz, İstemeyen bu araçların hiçbirini kullanmaz, O zaman da bir güvenlik sorunu olmaz" dedi,
Arada Türk Telekom’un ve Turkcell’in yaptığı çalışmaları övdü,
GÜL’E NE DİYECEK
Son olarak, "Yarın Cumhurbaşkanı Gül ile görüşeceksiniz, Ne konuşacaksınız?" diye sorduk,
"Türkiye için internet çok önemli, Tabii Google da, İnternetin önemini anlatacağım, Bunun kısıtlanmaması gerektiğini söyleyeceğim, Bu kısıtlamaların bir işe yaramadığını göstereceğim, Bunun bir işe yaramayacağını, sadece Türkiye’nin görüntüsüne zarar vereceğini belirteceğim, İnternetin Türkiye için yaratacağı fırsatları hatırlatacağım, Türkiye’de bu alandaki yetişmiş insan kalitesinin dünyanın gelişmiş ülkelerinden aşağı olmadığını, buna yatırım yapmak gerektiğini söyleyeceğim, Türkiye’nin broadband interneti yaygınlaştırmasının Türkiye’yi uluslararası rekabette çok daha iyi bir yere taşıyacağını anlatacağım, Türkiye’nin ne kadar büyük ve güçlü olduğunu, internetin de bu gücün bir parçası olduğunu söyleyeceğim,"
