İlginç bir avukat

AZİZ Yıldırım‘a yapılanı "siyasi" olarak görenler var, Gelen mail’lerden ortalıkta dolaşan dedikodulardan bunu anlıyorum,

"Birileri ipinin çekilmesi talimatını verdi" diyorlar,

Tabii ortadaki görüntü biraz farklı,

Aziz Yıldırım‘ın avukatı Faik Işık mesela,

Yıldırım‘ı cansiperane, hatta biraz da şovmence savunuyor,

Kamuoyu yaratmaya çalışıyor,

Faik Işık ilginç bir isim,

Kamuoyu tarafından ilk tanınması çok "önemli" bir dava neticesinde oldu,

Başbakan Erdoğan‘ın Siirt’te şiir okuduktan sonra hakkında açılan ve mahkûmiyeti ile sonuçlanan davada, o zamanın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Erdoğan‘ın avukatı olarak tanındı Faik Işık,

Işık, Sivas Davası’nda sanıklardan bir bölümünün avukatıydı,

El Kaide ile bağlantılı olmaktan suçlanan ve bir dönem, dünya çapında mal varlığı ABD tarafından dondurulan sonra aklanan Arap işadamı Yasin El Kadı‘nın avukatıydı,

Refah Partisi’nin kasası Süleyman Mercümek‘in ve Beşir Darçın‘ın avukatıydı,

Demokrasiye balans ayarıyla sonuçlanan olayların ilk adımını atan Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız‘ın avukatıydı,

Şimdi Turkcell’in yabancı ortakları başta olmak üzere pek çok yabancı şirketin de avukatı ve başarılı bir isim,

Baktığınız zaman ortaya çıkan profil farklı,

Ama Faik Işık, bir yandan da Ergenekon Davası’nda iktidarın en yakınında duran gazetecilerle kapışıyor şimdi Fenerbahçe için,

Onları, embedded-iliştirilmiş gazeteci olmakla suçluyor, Ergenekon Davası savcılarına ve mahkemelerine savaş açıyor, Haklarında ağzına geleni söylüyor,

Bizim memlekette ilginç şeyler oluyor,

Mihenk taşları yer değiştiriyor,

Hiza bozuluyor,

 


Yanınızda pislik taşımayın

ŞİKE soruşturması sonrası binlerce dedikodu ortalıkta dolaşıyor,

Aziz Yıldırım‘a yönelik bir "operasyondan" söz edenler var,

Helikopter ihalelerinden bahsedenler var, Özellikle Fenerbahçe’ye yakın isimler bunu çokça dillendiriyorlar,

Ne var ne yok bilmiyorum,

Gerçekten bilmiyorum,

Ama Aziz Yıldırım‘ın yüzüne karşı, bundan 9 yıl önce söylediklerimi biliyorum,

Tribünde bana yönelik saldırıdan sonra, onlarca kişinin elinde öldürülmekten kurtulduktan sonra Aziz Yıldırım‘a "Bu adamların ne işi var burada" demiştim,

"Koskoca Fenerbahçe’nin koskoca başkanısın, Bu mafya bozuntusu adamların senin etrafında ne işi var, Yakışıyor mu?" demiştim,

Ve yanlış hatırlamıyorsam bunu yazmıştım da,

O da bana "Benimle bunların alakası yok" demişti,

Oysa stada birlikte girerken görüntüleri vardı,

Demem o değil,

Kin tutmam, yüreğime yük gelir,

Ama bakıyorum haklıymışım,

Aziz Başkan şike yaptı mı, yapmadı mı bilmiyorum,

Ama etrafındaki o mafya bozuntularının bir haltlar karıştırdığı kesin,

"Kral istediği için mi" yoksa "Kraldan çok kralcı oldukları için mi" veya "Krala yaranmak için mi?" onu da bilemem,

Ama çevrende pislik barındırırsan, pislikleri bir gün bir yerine bulaşır,

Bu herkes için geçerli,

Türk sporu için dilerim ki, Aziz Yıldırım "aklansın", Türk sporu için isterim ki, Fenerbahçe’ye bir şey olmasın,

Ama bu olanlar herkese ders olsun,

Kimse yanında pislik dolaştırmasın,

Bulaşır, Bulaştırır!

 


 

Görmemişin yatı olmuş

BİRAZ da zenginin malı züğürdün çenesini yorsun bugünlük,

Pazar ilavemizde dünyanın en büyük 50 yatı sıralaması var,

Parasını neresine süreceğini bilemeyen "yeni zenginler" birbirinden gösterişli yatlar alıyorlar,

Bizim çocukluğumuzda büyük yatlar 20-40 metre arasında olurdu,

Çok büyük yatlar ise genelde Yunan armatörlerindi,

Niarchos gibi, Onasis gibi,

Bir de Kaşıkçı‘nın meşhur Nebile’si vardı,

Birkaç Arap şeyhinin büyükçe sayılabilecek teknesi vardı, bir de birkaç devletin "resmi" yatları,

Şimdilerde ise denizlerde mahalleler yüzüyor,

Öylesine büyükler ki, ha Beşiktaş sırtlarında oturmuşsun, ha bu teknelerde fark etmiyor, Denize hayli uzaksın,

İlk 50 teknenin büyük bölümü üç milletin fertlerine ait,

Araplar, Ruslar ve Amerikalılar, özellikle de IT sektöründeki Amerikalılar,

Fakat benim en anlamadığım Roman Abramoviç,

En büyük 50 yatın 5’i ona ait,

162,5 metre ile dünyanın en büyük yatı olan Eclipse’i geçen yılın sonunda aldı,

Dünyanın en büyük 19, yatı olan 115 metrelik Luna’yı geçen yılın başında, Herhalde Eclipse’te sorunlar çıkınca sıkılıp aldı,

Ama zaten 20, sıradaki 114,5 metrelik Pelorus ona aitti,

21, sıradaki 112,5 metrelik Le Grand Bleu de onundu, Ama galiba bir arkadaşına hediye etmişti,

Bir de Ecstasea var, 86 metre boyuyla, O da en büyük 46, yat,

Sanmayın ki, hepsi bu, Bir de Sussuro var ki, o apayrı, 50 metre boyunda ve 50 knot sürat yapabiliyor, Bu boyda bu sürati yapan tek tekne,

Hadi 1 anladık, De ki, 2’yi de anladık, Biri Akdeniz ve ve Atlantik’te duracak, diğeri Pasifik’te, Diğerleri ne?

Herhalde biri de Hint Okyanusu için, Ne bileyim,,,

Buna rağmen 2 tanesi artıyor,

Bir tek Sussuro’yu biliyorum,

Sabah kahvaltısını Monte Carlo’da yapıp, öğle yemeğinde Sardunya’da olabilmek için almış onu, Ne yiyecekse!

Acaba Abramovich‘in oğlu var mı diye merak ediyorum,

Tanıyan varsa bir kontrol ediversin,

Çekmiş koparmış olabilir,

Fatih ALTAYLI / Gazete Habertürk

 

 

ECLİPSE:

 

 

LUNA:

 

 

PELORUS:

 

 

LE GRAND BLEU:

 

SUSSURO:

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Duman olmayan yerde de ateş olabileceğini anladığımız zaman

Erişilebilirlik Araçları