Üç komutan ifade verecek

"Bu sunum ve bu konuşmalar yapıldı mı?" diye sorduk,

Şimdilik yanıt alamadık,

Üç gün boyunca yayınladığım iddianameye dayalı iddialardan sonra sadece bugün Başbakan Erdoğan "Bu konuda şimdilik konuşmam doğru değil" dedi,

Ergenekon İddianamesi’nin ortaya koyduğu bir gerçek var ki, TSK’da Eruygur dışında darbe heveslisi pek de fazla general yok,

Ama en önemlisi şu ki, peşpeşe gelen üç genelkurmay başkanı, Özkök, Büyükanıt ve Başbuğ, üçü de hiçbir zaman darbeden yana olmamışlar,

Bu da TSK’nın kurumsal olarak darbe yanlısı olmadığının en açık kanıtıdır,

Bu yazdıklarımdan sonra edindiğim önemli bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum,

Biliyorsunuz,,,

Et kasaptan eve gelmiş, hatta tencereye doğranmış olmalı ki, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, bir süre önce İzmir’de Ergenekon savcılarına ifade verdi,

Özkök’ün verdiği ifadeyi inceleyen savcılık, dönemin üç kuvvet komutanının daha ifadesine başvurmaya karar vermiş,

Ancak bu ifadeler sabahın köründe evden alma ve konut araması şeklinde yapılmayacakmış,

Üç kuvvet komutanı, savcılık tarafından aynen Özkök’e yapıldığı gibi davet edilecek ve hatta belki de, bulundukları yere gidilerek ifade vereceklermiş,

İfadesine başvurulacak bu üç kuvvet komutanının kimler olduğunu merak ettiğinizi anlıyorum,

Uzatmadan söyleyeyim,

Bu üç komutan, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek,

 

 


İt ve uğursuzların hesabını tutmuyorum

Dünkü manşetimizde bir işadamı vardı, Ekonomi gazetemizde ise o işadamı ve birkaçı daha,

Dün birinci sayfamızı süsleyen ünlü ve popüler işadamı parasıyla, mal varlığıyla, otomobilleriyle, Rus sevgilileriyle hava atmaya çok meraklı,

Basında da pek çok dostu var,

Aşkları ve otomobilleriyle gazetelere haber olan bu işadamı, yüksek gelir vergisi ödeyenler arasında yer almayı pek istememiş olmalı ki, yüksek kurumlar vergisi ödeyen firmalar açıklandığında adına rastlayamadık,

Biz de bugün bunu haber yaptık, Onu ve benzerlerini,,,

Değerli okurlar, HABERTÜRK ülkemizde yapılan gazeteciliğin kurallarını değiştirmekte kararlı,

Türkiye’de bir kural vardır,

"Büyük işadamlarına dokunma" diye,

Dikkat ederseniz pek dokunmazlar,

Biz bu kuralı değiştiriyoruz,

İş dünyasına saygımız büyük, Servet düşmanı asla değiliz,

Yatırım yapan, istihdam yaratan, kazanınca vergisini ödeyen işadamına destek oluruz, Ekonomi sayfalarımız bunun örnekleriyle dolu,

Ama vicdanımızı rahatsız eden bir durum olduğu zaman kim olduğuna bakmadan bunu haber yapıyoruz, eleştiriyoruz,

Bu bazen bir büyük bankanın patronu da olabiliyor, bir dev holding de, bir müteahhit de,

İşadamları, holding patronları arıyorlar ve mesaj yolluyorlar, "Yahu iş dünyası ile uğraşmayın" diye,

Kusura bakmasınlar,

Bizim için hiç farketmiyor,

Ha bir siyasetçi, ha bir işadamı, ha vatandaş Mehmet,

Haber varsa yapıyoruz,

Türkiye’de bunun geçer akçe olmadığını biliyoruz,

Ama biz Türkiye’deki akçenin dünyanın başka bir yerinde geçmediğini de biliyoruz,

Biz evrensel akçelerin geçtiği bir Türkiye istiyoruz,

Dar gelirli sıradan yurttaş vergisini verirken, bazılarının halkın parasıyla halka hava atmaları vicdanımızı yaralıyor,

İşte bugün ekonomi sayfalarımızda sıradan bir vatandaşın gelirinin yüzde yetmişinin doğrudan veya dolaylı vergiyle elinden alındığını hesapladık,

Bu adalet mi?

Bu arada dünkü haberimizin başkahramanlarından biri, yukarıda adını saymak istemediğim Ali Ağaoğlu, bugün bir basın açıklaması yapmış,

Haberimizi doğrulayan bir açıklama,

Ağaoğlu’nun açıklaması şöyle bitiyor: "Hiçbir itin ve uğrsuzun beni yolumdan çeviremeyeceğini bilmenizi isterim,"

Tam da benim söyleyeceklerimi yazmış,

Beni yıllardır okuyanlar bilir, hiçbir it ve uğursuz beni yolumdan çeviremedi,

Gazetecilik geçmişime bakınca arkamda pek çok it ve uğursuz bıraktığımı görüyorum,

Belli ki, bunların sayısı artacak,

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sonradan görmelik vergi ödemeye engel olmadığı zaman

Erişilebilirlik Araçları